MHP Kars Milletvekili Adayı Taner Gökçek tarihi mesajlar verdi...
MHP Kars Milletvekili Adayı Taner Gökçek, Kars Şeker Fabrikası'nda önemli bir toplantı gerçekleştirerek, tarihi mesajlar verdi...
09 Mayıs 2023 Salı 17:37
Milliyetçi Hareket Partisi Kars Milletvekili Adayı Taner Gökçek, konuşmasında şu görüşlere yer verdi :
Kars öteden beri; normal zamanlarda bir zenginlik kaynağı olan yerel kimliklerin seçim zamanlarında siyasileştirilmesinden çok çekmiş bir vilayettir.
Kabilecilik, zümrecilik, aşiretçilik öyle esir almış ki bazılarımızı; sanırsınız Türk milleti kaybolmuş yahut hiç yaşamamış.
Bugüne kadar seçim meydanına çıkanlar; sanki Afrika’da kabile reisiymiş gibi davranıp, Karslının gerçek iradesini saptırmaktan başka bir şey yapmadılar. Zümrecilik hastalığından bu şehir çok çekti. Hangimiz bu lüzumsuz, boş sürtüşmelerin doğru olduğunu iddia edebilir?
İncir çekirdeğini doldurmayan çekişmelerin geçmişine bir göz atalım mı?
Biz Milliyetçi Hareket olarak; geçmişimizden gelen bu boy kimliklerini büyük Türk tarihinin hatırası olarak kabul ediyor, büyük Türklük çınarının değişik dalları olarak görüyoruz.
Bütün bölücü ifadelerin siyasi ayrımcılık amaçlı kullanılmasını reddediyoruz. Bu farklılıkları siyasileştirmek şehrimize bir fayda sağlamadığı gibi, Türk milletinin milli birliğini zedelemekte, Türk kimliğinin temsil gücüne zarar vermektedir.
Ne Azeri’si ne Yerli’si Allah aşkına; ne Terekeme’si, ne Türkmen’i ne Kürd’ü?
Hepimiz, hep birlikte Türk milletiyiz!
Atatürk’ün devletimizi üzerine kurduğu milli kimliğimiz, hepimizi kapsayan siyasi şemsiyemiz doğal olarak Türk kimliğidir. Bu tarihin ve coğrafyanın tabii bir sonucudur. Bu milli kaderimizdir.
Aziz hemşerim, sen de bilirsin ki; bu konularda yalpalamayan en net parti Milliyetçi Hareket Partisi’dir
Bu ülkenin Türkçe konuşan vatandaşı ne kadar Türk’se, Kürtçe konuşanı da o kadar Türk olarak görmekteyiz.
Sevgili kardeşlerim, aziz dostlarım;
Maalesef bilmeden, ezberden konuşma hastalığı bir salgın gibi beyinlerimizi esir almıştır.
Asırlar boyunca Müslüman dünyanın askeri ve siyasi liderliğini yapmış olan ve hiçbir Müslümanı kendinden ayrı görmeyen Türk milleti; yıkılan Osmanlı imparatorluğunun küllerinden yeni Türkiye Cumhuriyetini kurarken; bütün dünyanın Türklerin ülkesi anlamında Türkiye dediği bu ülkede vatandaşına Türk demeyecekti de, ne diyecekti Allah aşkına?
Bugünden geriye bakıldığında; terör örgütü yandaşlarının “ inkâr siyaseti” diye kara çaldıkları siyaset, devletin herkesi kanun önünde eşit görme ve eşit sayma siyasetidir.
Biz Kürt kardeşimizi siyasi hukuk bakımından Türk milletinin içinde görmekten, onlarla eşit hak ve hukuka sahip olmaktan mutluyuz.
Atatürk’ün liderliğinde kurduğumuz yeni Türkiye Cumhuriyeti; kadın erkek eşitsizliği dahil; etnisite ve inanç farklarından kaynaklanan ayrımcılıkları ortadan kaldırmış ve bütün halkı hak ve hukuk bakımından eşitlemiş, Türk milletinin mensubiyetinde birleştirmiştir.
Atatürk ve silah arkadaşlarını bugünden geriye dönüp ayrımcılık yapmadıkları için suçlayanlara iyi bakınız. Yakından bakınız lütfen: her 24 Nisan’da Ermeni çetelerinin doğuda yaptıkları kıyımları örtmek istercesine, sözde Ermeni Soykırımı korosuna katılanlardır bunlardır.
Bugün kardeş Azerbaybaycan'a ait Karabağ’ın hala önemli bir bölümünü işgal altında tutan Ermenistan’a övgüler yağdıran çakma hümanistlerin; Ermenistan'ın bırakın bir tek Türk köyünün varlığına tahammül etmesini, bütün Müslüman Kürt köylerini Azerbaycan’a sürgün etmesini dile getirenini gördünüz mü?
Dünyada Türk’ün kanını kim döküyorsa; “canım elbet bir sebebi vardır “ diye bu katliamlara, teröre mazeret üretenlerdir bunlar.
Neden bu tarih ve kimlik hatırlatmaları üzerinde bu kadar duruyoruz aziz hemşerilerim?
Çünkü tıpkı ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de tarih, geçmiş, hafıza canlıdır ve konuşmaya devam ediyor: Çünkü biz geçmişi unutmak istesek de; düşman unutmuyor. Her zaman içimizden birtakım gafil ve hainleri bulup, bizi birbirimize kırdırmanın hesabını yapıyor.
Aziz hemşerim dikkatini çekiyorum;
1923’de Cumhuriyetin kurulması ile Büyük Ermenistan hayalleri suya düşenler bu defa; dün Ermenistan dedikleri şehirlerimize Kürdistan demeye başladılar.
Van’da, Erzurum’da , Kars’ta acımazca katlettikleri, katlederken Türk’ten asla ayırmadıkları Kürt kardeşlerimizi keşfettiler aniden. Devletimizin müdahalesi olmasa, Doğunun her şehrini 1914 ‘de Van’da yaptıkları gibi, 1904’de Bakü’de yaptıkları gibi kıyımdan geçirmekte tereddüt etmeyecek olan bu canilerde birden Kürt sevgisi depreşti.
Ermeni intikam siyaseti, ayrılıkçı terör örgütleri yaratarak Türk milletine karşı vekâlet savaşları vermeye devam etti.
Kaçımız biliriz; Taşnak Ermenilerinin “Türklerle toprak, Kürtlerle kan davamız var” dediklerini?
Üzücüdür ki; devletimizin her yere yeterince kamu hizmeti götüremediği, gücünün henüz zayıf olduğu dönemlerde bu bölücü unsurlar idari zayıflıkları fırsata çevirip taraftar bir kitle de yarattılar. Bugün 1978’den beri kimlik adına kan döken bölücü bir çete; Türkiye’nin düşmanları ile de el ele vermiş, her yoldan ülkemizi yıkmaya çalışmaktadır.
Askerlerimizi, polislerimizi, öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi korucularımızı; fırsat bulabildikleri her yerde; kadın erkek, çocuk yetişkin demeden insanlarımızı acımasızca katleden bu katillerin kanlı ellerini sıkmayı reddettiğimiz için bizi ırkçılıkla suçlayan akıl ve vicdan yoksunlarını da vicdanlarınıza havale ediyoruz.
Yıllardır ayrımcı olmadığımız, çocuklarımızın katillerini onaylamadığımız için ırkçılıkla suçlanıyoruz: hem de Türk çocuklarının katline mazeret üretenler tarafından. NE MUTLU MİLLİYETÇİ HAREKETE Kİ TÜRK’E DÜŞMAN OLAN HERKES ONA DÜŞMANDIR. Milletimize kin kusanların bizden nefret etmeleri bize onur verir.
Aziz kardeşlerim,
Biz bir defa daha söylüyoruz, altını çizerek ifade ediyoruz: Bu toprakları atalarımız fetihler çağında yani kılıcın son sözü söylediği zamanlarda, Bizans’tan aldı.
Bizans’ı diriltme hayaliyle Sakarya’ya kadar gelen Yunan ordularına yüzyılın başında dersini verdik. Bizden toprak isteyen ancak mezar toprağı alır. Bu kadar netiz. Türk milleti herkese saygılı olduğu gibi kendi devlet ve millet bütünlüğüne de saygı beklemektedir
Biz Karslılar esir düşmüş, kırk yıl Rus işgalinde yaşamış insanlarız. İşgal görmüş bir şehrin çocuklarıyız. Bizim için ebette ki; mili varlığımız ve devletimizin bekası önemli ve önceliklidir.
O Kars ki, 93 Harbinden itibaren kırk sene Rus esaretinde kalmış fakat yine de Türk kimliğini yitirmemiştir.
On dokuzuncu yüzyılda Rus, İngiliz ve Fransız destekli Ermeni çeteleri amaçlarına ulaşmadılar: her şehrinde azınlıkta oldukları Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu vatanımızdan koparamadılar. Bizi doğduğumuz topraklardan süremediler. Niyetleri kursaklarında kaldı.
Dün bu şehrin insanları, bizim dedelerimiz; Rusların ve Rus-İngiliz-Fransız destekli Ermeni saldırganlığına karşı ay-yıldızlı al bayrağın gölgesinde savaştılar ve kazandılar. Bize bir vatan bıraktılar. Bu bilinçle diyoruz ki; bugün de bölücü terör örgütü ile başka bir bayrağın hayalini kuranlar amaçlarına ulaşamayacaklar. Buna izin vermeyeceğiz. Tarih Türk milletini küçümseyenlerin, filmin son karesinde kendi küçüklükleri ile baş başa kaldığı örneklerle doludur.