Her seçim öncesi adettendir ”Bu seçim Türkiye ve partimiz için son derece önemlidir” demek. Geçmiştekileri bilmem ama 2014 seçimleri gerçekten çok önemlidir. Zira bu seçimde sadece Türkiye’yi değil, aynı zamanda MHP’yi de çökertme planları devrededir.

AKP’nin kendisine verilen görevi tamamlamak uğruna gözü hiçbir şey görmüyor. “Amaçlar araçları meşru kılar”anlayışı içinde kırıp dökmeye devam ediyor. Geçen hafta açıklanan Ergenekon davası kararlarının meşruiyetini ve hukuki dayanaklarını tartışmaktan daha anlamsız ve gereksiz ne olabilir? Başta TSK olmak üzere, AKP iktidarının önünde engel gördüğü kişi ve kurumlara karşı başlattığı saldırının beklenen bir sonucuydu.

AKP’nin kendisi için tehlike gördüğü en büyük güçlerden birisi de şüphesiz MHP’dir. İktidar olduğu günden beri bürokraside MHP’li olarak bilinenlere karşı uyguladığı kıyım politikası, MHP’li belediyelere yapılan baskınlar, görevden almalar ve nihayet 2011 seçimleri öncesindeki kaset olayını buna örnek gösterebiliriz.

2014 seçimlerinde MHP’ye hazırlanan en büyük tuzak ise “BÜYÜKŞEHİR YASASI”dır.  Devlet BAHÇELİ bu yasayı “ihanet yasası”olarak ilan etmiş ve onaylanmaması için Köşke çıkarak Cumhurbaşkanıyla görüşmüştü. Bu yasanın bir hedefi de Türkiye’de iki partili sisteme geçmektir.

AKP’nin MHP üzerindeki hesaplarını boşa çıkarmak yine MHP’nin gayretine bağlıdır.

Büyükşehir Yasası ile 30 İl’e “büyükşehir” statüsü verilmiştir. Türkiye’deki toplam seçmenin yüzde 75’i bu 30 il’de oy kullanmaktadır:

Yerel seçimlerde partilerin başarı ölçütü il genel meclisi oylarıdır. Yeni yasada ise büyükşehirlerde il genel meclisi kaldırılmıştır. İşte Asıl mesele de budur.

MHP’nin il genel meclisi adayları her seçimde halktan önemli oranda teveccüh görmekteydiler. İlçelerde, köylerde MHP’nin gündemde olmasına katkı sağlamaktaydılar. Muhalefetin il genel meclisi adayları bertaraf edilince iktidarın eli çok rahatlayacak, valiler ve kaymakamlar yoluyla köyleri kontrol altına alacaklardır.

2014 seçimlerinde AKP-CHP kutuplaşması yaratılarak, MHP’nin Milliyetçi- muhafazakâr seçmenini AKP saflarına çekme planları yapılmaktadır. AKP mitinglerinde üç hilalli bayrakların bulundurulması bu planın ilk aşamasıydı.

Büyükşehir belediyelerindeki yarış, diğer il seçmenleri üzerinde de etkili olacaktır. MHP’nin İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde kazanmaya yakın olması Türkiye’nin her yerinde heyecan yaratacaktır. Büyükşehirlerde başarı elde edilmediği takdirde, diğer iller hiçbir partiyi kurtarmaz. Bu nedenle MHP’nin büyükşehirlerde seçimlere çok iyi hazırlanması kaçınılmazdır.

Büyükşehir Belediye adaylarının son derece objektif değerlendirmelere göre tespit edilmesi, AKP ve CHP adaylarını gölgede bırakacak vizyona sahip olmaları gerekir. Keza Büyükşehir belediye meclis üyelerinin de her biri belediye başkanlığı yapacak donanımda, dengeli bir dağılımla ilçelerde ve köylerde tanınan, sevilen şahsiyetlerden oluşturulmasına dikkat edilmelidir.

MHP adayları seçim stratejilerini hemşerilerin beklentilerine cevap verecek projeler üzerinden yürütmelidirler. Altyapı, ulaşım, çevre, kentsel kalkınma, sosyal ve kültürel projeleriyle diğer partilerin adaylarını gölgede bırakmalıdırlar. Belediye seçimlerinde halkı ilgilendiren budur.

En ücra köyde bile partimiz sandık görevlilerinin bulunması için organizasyonun bugünden başlaması gerekir.12 Eylül referandumunda MHP’nin sandık başlarında yeterli görevlisinin bulunmaması bütün emeğimizi heba etmiş, AKP’nin işine yaramıştı.

Sonuç itibariyle; Büyükşehir belediye yasası MHP’yi zor durumda bırakma tuzağıdır. Halka uzanan elimiz olan, İl genel Meclisi adaylarımız bu seçimde olmayacaktır. İlçe ve köylerinde Belediye başkanlığı için oy kullanacak olmaları nedeniyle geçmişe göre çalışmaya daha erken başlamak, daha çok çalışmak durumundayız.