Yılmazel’in açıklaması şöyle:

“Tacettin Durmuşun Haber Türk Gazetesi’nin manşetinde yer alan haber şöyle : İnsanlık Anıtı’nın yıkımı sürerken, Kars Belediyesi yeni bir sanat hamlesine hazırlanıyor. Kentte bir önceki CHP’li belediye başkanının yaptırdığı heykelleri kaldırdığı için adı “Heykel karşıtı başkan” olarak anılan Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, “kaşar” ve “bal” heykeli yaptırarak bu imajı silmeye çalışacak. Başkan Bozkuş, bu heykellerin kentin tanıtımına katkıda bulunacağını da söyledi.”

Öncelikle Tacettin Durmuş bey burada bir sürç-i lisan yapmış. Bu hatanın düzeltilmesi her ne kadar herkes tarafından bilinse de, yine de bir boyun borcudur. İnsanlık anıtı bir önceki CHP’li belediye başkanı tarafından değil, bir önceki AKP’li belediye başkanı tarafından yaptırılmıştır. O zaman ki belediye başkanı, o dönem AKP’li idi. Kendisi bu dönem CHP’li olmuştur. Yani kanaatimce eski belediye başkanının kendisinin temsil ettiği o dönemki ve bu dönem ki gruplar, birbiriyle bağdaşmadığından, ideolojik olarak zıt olduğundan, ortak noktaları da hemen hemen hiç olmadığından karıştırılmayı istemezler. Her ne kadar şu durum itibarı ile arada bürokrat transferi yapmış olsalar da, bu sürç-i lisana bozulurlar.

Sonrasında haberin devamında “Kaşar ve bal heykellerini kentin girişinde yolun iki yanına koyacağız. Görenler ‘Demek buranın kaşarı meşhurmuş’ diyecek” dedi. Başkan Bozkuş, iki heykelle birlikte sanata karşı olmadıklarının da görüleceğini söyledi, “Şehri tanıtan şeyler yapmakta fayda var. Kars’taki ürünlerin pazar sorununu çözebilmek için proje geliştirmemiz lazımdı. Bu nedenle Kars ile özdeşleşmiş heykeller yapalım, insanların dikkatini çekelim istedik” diye konuştu.” ifadeleri yer almaktadır.     

Önceden de belirtmiş olduğum gibi bir yatırım yapılacağında eldeki veriler kontrol edilir, buna istinaden önem sırasına konur yatırım unsurları. Mesela şehrin Sarıkamış ormanları var ama ormanın sporcu tesisi yok. Şehrin Sarıkamış Kayak merkezi var ama merkezin olimpik alanı yok. Şehrin önceden de bahsettiğim gibi Ani harabeleri var ama harabenin en can alıcı kısmı yeryüzünde yok. Yani henüz yer yüzüne çıkarılmamış.

Bugün Kars maalesef ziyaretçi anlamında oldukça zayıf durumdadır. Sporcu merkezi haline getirilebilecek Sarıkamış ormanlarından bu anlamda fayda sağlanılamamaktadır. Dünyanın en güzel karına sahip Sarıkamış kayak merkezi dururken bu tarafta, olimpiyatlar Erzurum da yapılmaktadır. Şehirde bir Efes antik şehri kıvamında tarihi Ani harabesi zenginliği var ama hala daha o zenginlik esas değerine kavuşturulamamış durumdadır. Bu açıdan bakacak olursak, denilebilir ki şehre ne gelen var ne giden. Önce geleni gideni arttırsakta sonra şehri tanıtan heykelleri yapsak. Daha mantıklı olmaz mı? Yatırımları önce Kars’a ziyaretleri arttırıcı, Kars’ın güzelliklerini ortaya çıkarıcı, Kars’ın ekonomisine daha çok katkı sağlayıcı olacak faaliyetler anlamında değerlendirsek de, sonra bölgeye gelenlere ünlü ürünlerimizi şehre gelindikten sonra görülebilecek şekliyle tanıtmaya çalışsak.

İktidar elinde tuttuğu yatırım imkanlarını sanata karşı olmadıkları gibi bir kavramı ispat için değerlendirmese.

Pazarlama sorununu çözmeyi, birkaç heykelle değil de şehrin geri kalan imkanlarından fayda sağlama, bunların haberlerini yayma sonra bu bölgenin markalarının da tekrar gündeme gelmesini sağlama yöntemiyle çözümlemeye gitse daha iyi olmaz mı?

Sanata karşılık sanat demiştik, şehrin tarihi dokusunu koruyarak, şehre ziyarete gelenleri bir daha getirtmek amacıyla bir şeyler yapsa daha iyi olmaz mı? Bir kez gelen bir ziyaretçinin dilinden Kars’ın tarihi dokusu hakkında destanlar çıkarttırsa, Kars ziyaretinden sonra insanlar memleketlerinde mutlaka görülmesi gereken bir şehir diye anlatsa, Belediye Başkanı önce bunu sağlasa sonra Kars’ın girişine heykel yaptırsa daha iyi olmaz mı?”