Gazetekars

Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek

“Bölücü terör örgütü ile mücadelemiz sonuna kadar devam edecek”

23 Ağustos 2016 Salı 12:31

Mücadelemiz sonuna kadar devam edecek

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, kanal 7 televizyonunda “Başkent Kulisi” programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Arslan’ın katıldığı programdaki konuşması şöyle:

SUNUCU- Ankara'dan hepinize iyi Pazarlar diliyorum, Başkent Kulisine hoş geldiniz efendim.

 Terör ne yazık ki Türkiye'nin can acıtmaya devam ediyor. 15 Temmuz kalkışması sonrası bölücü terör örgütü PKK'nın saldırıları oluyordu. Dün akşam Gaziantep'ten bu defa DAEŞ’in faili olduğu düşünülen bir başka saldırı olduğu bir düğün sırasında bir canlı bomba kendisini patlattı ve şuana kadar 30 vatandaşımız hayatını kaybetti, 94 yaralı var.

Bugün Başkent Kulisinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet Arslan’ı ağırlıyoruz. Tabi Ulaştırma Bakanlığı'nın uhdesindeki mega projeler, büyük dev projeler var. Programımızın önemli bir kısmı da bunları konuşacağız zaten, ama içinden geçtiğimiz bu süreç 15 Temmuz sonrası hem darbe kalkışması, hem de bu terör hadiseleri bunlarla ilgili sorularımızı sorarak programa başlayacağız.

Hoş geldiniz efendim.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Hoş bulduk, iyi yayınlar diliyorum.

SUNUCU- Çok teşekkür ediyorum. Şimdi, Sayın Başbakan dün dedi ki, bunlar vardiyayla çalışıyorlar dedi. FETÖ bırakıyor BETÖ yani bölücü terör örgütü PKK'yı kastediyor. Bu açıklamayı yaptıktan sonra da Gaziantep'ten bu acı haber geldi, bunun da failinin DAEŞ olduğu düşünülüyor. Nedir bu gidişatla ilgili ne yapmak gerekiyor, insanlarımız ne yapması gerekiyor, Hükümet nerede duruyor, bunun sebebi nedir, bu içinden geçtiğimiz bu sürecin?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, soruya tersten başlarsak biz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olarak AK Parti Hükümetleriyle Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Sayın Başbakanımızın ve Hükümetimizin önderliğinde ülkemizin bulunduğu coğrafyada hak ettiği pastadan dünyadaki büyük pastadan, ticaret pastasından, taşıma pastasından hak ettiği payı alması adına büyük projeler yapıyoruz.  Büyük projeleri yaparken de amacımız Türkiye’nin her yerine ulaşılabilir, erişilebilir olması. Bu ulaşılabilir ve erişilebilirlik cümlesinden hareketle de bunun gereği olan büyük projeleri, büyük ulaştırma ana koridorlarını bitirmek.  Biz büyük bu projeleri bitirdikçe o büyük fotoğrafın tamamlayıcısı olup, dünyadaki büyük ticaret pastasından pay almaya başladıkça bu insanımıza refah olarak yansıdığı gibi güçlenen bir Türkiye, büyüleyen bir Türkiye ve ticareten ve ekonomik olarak ülkeniz büyüdükçe sözünüz dünyada daha çok geçerli hale geliyor işte onun için Sayın Cumhurbaşkanımızın dünyada sözü daha büyük ve daha etkili bir şekilde geçerli hale geliyor.

SUNUCU- Bu saldırıların sebebi bu öyle mi?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN-Bundan rahatsız olan elbette ki dış güçler var ve onlar içimizdeki maşaları, içimizdeki hainleri kullanıyorlar bilin ki, özellikle son yıllarda bu kadar çok Türkiye’ye saldırılması, Türk insanının huzurunun kaçırılmak istenmesi, Türkiye'nin büyümesinin önünde engel olunmak istemesinin altında yatan sebep bu ve ne yazık ki içimizle türü, çeşidi ne olursa olsun bölücü terör örgütleri PKK’sı da, DAEŞ’i de, FETÖ’sü de bu farkında olarak veya olmayarak belki kendi amaçlarına hizmet ettiklerini zannediyorlar, ama aslında büyüyen ve güçlenen Türkiye'yi istemeyenlerin ekmeğine daha çok yağ sürüyorlar ve onlara maşalık ediyorlar. İşte onun içinde dün şekli farklıydı büyük projeleri engellemeye çalışıyorlardı bakın, burası beni çok haklı çıkarıyor, niye 3. Köprüye karşı çıkılsın, niye İstanbul 3. Havalimanına, Osman Gazi Köprüsüne, İstanbul-İzmir Otoyoluna karşı çıkılsın? İşte o bu projelerin Türkiye'yi hangi noktaya taşıdığının farkındalar o nokta ki 2023 hedefleridir. Onu engellemek adına her türlü hainliğe başvurular. Birinci sıradaki hainlikte vatandaşın huzurunu kaçırmak, vatandaşın canına kast etmek. 15 Temmuz’la birlikte yaşadığımız bir süreç var, bunun karşısında duran bir Cumhurbaşkanı Hükümet, millet var. İşte milletin huzurunu kaçırmak için birkaç gün önce Elazığ’da, Bitlis’te, Van'da yaptıkları gibi birçok şehit verdik. Dün de ne yazık ki sivil vatandaşlar, sosyal hayatın içinde olan bir program çerçevesinde biraraya gelmiş düğün ki bizim için önemli bir haslettir, çünkü insanımız komşusunun acısını paylaşarak azaltır, sevincini paylaşarak arttırır o yüzden insanlar biraraya geliyor ve ona kast ediliyor. Ama çok net herkesin bilmesi lazım ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın da, Başbakanımızın da, Hükümetimizin de, güvenlik güçlerimizin de, Silahlı Kuvvetlerimizin de duruşu çok diktir. Biz insanımızın sosyal hayatını rahatlatmak, demokratik hukuk devleti çerçevesinde daha çok hak vermek yolunda adım adım emin adımlarla ilerlerken bölücü terör örgütlerinin önünü kesmek adına her türlü mücadeleyi yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz bizim başka bir lüksümüz yok. Bizim bir Irak, bir Suriye, bir Libya, Lübnan olmak gibi bir lüksümüz yok. Çünkü bu coğrafyada bu ülkeyi oluşturan insanlar bin yıldır hiçbir şekilde bağımsızlığından taviz vermemiş, hiçbir şekilde başkasının boyunduruğunun altına girmemiş, onların amacı Türkiye’yi de oralara benzetmek. Ama bilsinler ki iradecisinden milletine, vatandaşına herkes iradesinin sahibidir bu mücadele sonuna kadar devam edecek. Biz insanımızın hayatını kolaylaştırdığımız kadar, terörle amansız mücadelemizi devam ettireceğiz ve hak ettikleri dersi alıyorlar, ama almaya da devam edecekler, mücadeleden kesinlikle taviz vermek yok.

SUNUCU- İnsanlar ne yapmalı yani, şu anlamda: Bu her gün gün aşırı bir saldırı oluyor. Sayın Başbakan'ın tabiri çok yerinde bence bu anlamda, yani vargıya sistemi biri bırakıyor öbürü alıyor, biri bırakıyor öbürü alıyor. Şimdi bu bir yılgınlık, bezginlik, yorgunluk iklimi de oluşturuyor tabi ister istemez. Bunun için ne tavsiye edersiniz vatandaşa?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, Sayın Başbakanımızın vardıya cümlesi şundan kaynaklanıyor: Biz bütün bu büyük projeleri gerçekleştirirken 7-24 çalışıyoruz tabiri caizse günde üç vardiya çalışıyoruz. İşte bu hainlerde bu kadar başarılı ve vardiya usulüyle çalışan bir devlet ve mekanizmaları varken buna karşın ne yazık ki biri alıyor, biri bırakıyor öbürü alıyor, öbürü alıyor. Zaten amaçları kritik cümle şu siz söylediniz: İnsanlarımızda bir bezginlik, bir yılgınlık oluşturmak. İnsanlarımız kesinlikle böyle bir tuzağa düşmesin herhangi bezginlik ve herhangi bir yılgınlığa düşmesin. Bunların üstesinden gelmek adına her şey, ama her şeyi yapıyoruz. Vatandaşın yapacağı şu: Çok sağduyulu olmalı, herhangi bir ters giden normal, olağan olmayan bir şeyi duyduğu an mülki idareye, güvenlik güçlerine, bizlere ki erişim artık çok kolay anında bilgilendirilmeli onların yap bu bilgi bir işe yarar mı, bu bilgi önemsizdir dediği küçük bir bilgiden çok büyük olaylar engellenebilir, önlenebilir. İnsanımızdan hasseden istirhamımız elbette ki doğal hayat akışında devam edecektir. Ancak bu tip yanlışların içinde olanların emellerine ulaşmaması adına da en ufak bilgiyi lütfen paylaşsınlar, o bilgi çok değerlidir, o bilginin sonuçları bizim açımızdan da, onlar açısından da çok çok önemli.

SUNUCU- Soğukkanlı olmak çok önemli bu tür süreçlerde. O ilk bölümdeki analizin önemliydi mesela. İstanbul'daki yapılmakta olan havalimanından yola çıkacak olursak, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olacak. Bu ister istemez tabi başka ülkelerin havayolu şirketlerini olumsuz etkileyecek, ciddi bir transit geçiş noktası olacak en azından İstanbul.  Buna dönük olduğunu mu düşünüyorsunuz siz gerçekten?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, uygun görürseniz hem ilk cümlemi pekiştirmek, hem de bundan sonra konuşacağımız büyük projelerin ne anlama geldiğini ortaya koymak adına izleyicilerimize birkaç şey göstereceğim.

İzleyicilerimiz şu fotoğrafa bence iyi baksınlar, bu fotoğraf elbette ki Ay Yıldızlı bayrağımızla Türkiye Cumhuriyeti'nin coğrafyasında bulunduğu konumu gösteriyor. Hangi konum? Asya ile Avrupa arasında iki kıtanın ortasında bir köprü, Balkanlar'ı Kafkaslar'a, Kafkasları Ortadoğu'ya bağlayacak bu coğrafyada üç kıtayı birbirine bağlayan çok önemli bir köprü konumunda. Bu köprünün anlamı ne? Bu köprü 3 saatlik uçuş mesafesiyle biz 1,5 milyar insana hitap ediyoruz. Bu insanların bulunduğu coğrafyada yaklaşık 31 trilyon dolarlık bir ticaret pazarı var ve yine yılda 75 milyar dolarlık bir taşımacılık pastası var. İşte bizim yaptığımız ne? Bizim yaptığımız bu Türkiye Cumhuriyeti'nin Anadolu’nun bulunduğu köprü konumunu ticaret yolları ile pekiştirmek. Bunlar ne? Özellikle Türkiye'nin kuzeyinden ta Orta Asya’yı, Uzakdoğu’yu Avrupa'ya bağlayan bir kuzey koridor var. Birde yine Hazar Denizi'nin güneyinden, İran’ın güneyinden ta Körfezi dolaşan, Akdeniz'i dolaşan bir güney koridoru var. Ancak Türkiye bulunduğu konum itibariyle Orta Asya ile Avrupa'yı kesintisiz düz bir hatla bağlayan orta koridorun tamamlayıcısı konumunda. İşte biz istiyoruz ki bu orta koridoru bölünmüş yollarla, tren yollarıyla, havaalanlarıyla, köprülerle ticaretin gerçek köprüsü haline getirmek da bundan yararlanmak. İşte söyledim 31 trilyon dolarlık bir pazardan bahsediyoruz, bu pazardaki pastaları hep birileri paylaşmaya alışmış, kendi aralarında paylaşmışlar, tabiri caizse Türkiye'ye de kırıntıları düşmüş. Bizim coğrafyada bu kırıntıdan hareketle bize bir rol biçmişler, hep o role göre Türkiye hareket etmiş. Bu rolü kim biçtiyse Türkiye onların dümen suyunda, onların istediği gibi davranmış. Son 14 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde biz diyoruz ki, hayır coğrafyamızda insanımızın menfaati, ülkemizin menfaati neyi gerektiriyorsa rolümüzü ona göre biz belirleyeceğiz, bu role göre hareket edeceğiz. Bu rol bizim omuzlarımıza nasıl bir sorumluluk yüklüyor? Anadolu coğrafyasının köprü konumundaki Anadolu coğrafyasının hakkını vermek ve bu coğrafyanın etrafındaki bizden medet uman, bizden hamilik bekleyen mağdurlara ve mazlumlara da yardımcı olmak Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı bu.  Ticareten ne kadar büyürseniz, etrafımızdaki ülkeleri size ne kadar bağımlı hale getirirseniz etkinliğiniz ve sözünüzün geçerliliği o kadar artıyor. 14 yıldır yaptığımız bu bunun için Sayın Cumhurbaşkanımızın sözü çok geçiyor, bunun için Sayın Cumhurbaşkanımız dünya 5’ten büyüktür deyince birileri artık ister istemez bunu kale almak zorunda.  İşte kale aldıkları içinde diyorlar ki, biz bu Türkiye'nin yolunu kesmeliyiz, biz bu Recep Tayyip Erdoğan'ın gittiği noktadaki yolu kesmeli, onu etkisiz hale getirmeliyiz ki Türkiye, Anadolu coğrafyası tekrar bizim biçtiğimiz role göre hareket etsin. Biz bunun tam tersine, buna inat büyük projelerin hepsini bu büyük fotoğrafın tamamlayıcısı olarak yapıyoruz. 3. Havalimanı söylediniz bu anlamda çok önemli. Biz 55 havalimanını açtık, insanımızın bir yerden bire ulaşımını çok kolaylaştırdık, herkesi hava yoluyla buluşturduk ki havayolu halkın yolu olacak cümlemiz ve düsturumuz vardı biz o vizyon çerçevesinde gereğini yaptık, ama dedik ki bu bize yetmez. Ta Amerika'dan kalkan biri yolcu gelsin Türkiye’ye insin, Türkiye'de bir katma değer oluştursun buradan da Uzak Doğu’ya gitsin. Bu İstanbul 3. Havalimanının böyle laf olsun diye söylenmiş şey değildir 90 milyon yolcu, 200 milyon yolcu taşıyacak. 200 milyon yolcu yılda taşıdığınız zaman bunları getiren uçaklar Türkiye üzerinden geçerken bir para veriyorlar, havalimanına inerken bir para veriyorlar, uçak havalimanına inerken bir para veriyor, yolcu orada alışveriş yapıyor o ülkeye bir katma değer oluşturuyor. İşte bu pastayı paylaşmaya alışanlar diyorlar ki, bizim pastamızın bir kısmı Türkiye’ye gitmezsin bunun yolunu keselim.

SUNUCU- Kavganın sebebi bu.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Bence kavganın sebebi bu.

SUNUCU- Büyük resimde bu var ya da öyle demek gerekiyor.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Evet, kesinlikle.

SUNUCU- Siz şimdi efendim, yine bu projelere geçeceğiz, ama dün bir açıklamanız oldu siber saldırılarda artış var diye. Şimdi bu siber saldırı dediğimiz meseleyi biraz vatandaşın da, sokaktaki insanların da anlayacağı şekilde konuşalım istiyorum kısaca. Bu ne demek yani siber saldırı olunca orada ne hedefleniyor elektrikleri kesmek, interneti kesmek falan mıdır, nedir ve bu artış neye tekabül ediyor bu saldırılardaki?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, bilişim bu kadar çok hayatımıza girdi ki artık eskiden sadece okumuş, sadece yüksek seviyeden ticaret yapan, yüksek seviyeden iletişimle, bilişimle ilgisi olanlar yararlanıyordu, ancak artık 79 milyon vatandaş yararlanıyor. Köydeki adamla gidiyor PTT matike kartını sokuyor emekli maaşını alıyor. Hal böyle olunca da birçok kurumumuz özellikle bilişim alanın da sistemlerini buna göre planlamış durumda dolayısıyla elektronik işlemler hat safhada yapılıyor ister enerjide olsun, ister finans sektöründe olsun, ister insanımızın ticaret hayatında olsun biz bilişim sektörüne, elektronik hayata çok adette olmuş durumdayız, biz bu hayatımızın adeta olmazsa olmazı olmuş parçası haline gelmiş. İşte siber saldırıların hepsinin amacı bu ister enerjide, ister finans sektöründe, ister ticaret hayatında insanların hayatını kolaylaştıran yazılımlara müdahale etmek, bunları bloke etmek, adeta hayatı, ticareti durdurmak Bunun bir saat durması bile bizim için kabul edilebilir, katlanılabilir bir durum değildir onun için siber saldırılar yapıyorlar. Terör örgütleriyle özellikle FETÖ terör örgütü de dahil olmak üzere, bunlarla bağlantılı olanlar bu saldırıyı yapıyor. Türkiye’nin ticaretinin gelişmesini, büyümesini istemeyenler bu saldırıları yapıyor. Biz de tam tersine buna karşı teyakkuzda olmak ve görevimizin gereğini yapmak zorundayız.

SUNUCU- Dayanıklı olduğumuzu söyleyebilir miyiz peki yani buna mukabele etmede.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Geçmişten beri siber saldırı hep vardı biz bunun gereğini yapıyorduk ancak son 1-1,5 aydır siber saldırılar yaklaşık 2,5 katına çıkmış durumda. Biz ne yapıyoruz? 24 saat takip ediyoruz, herhangi bir aksaklık veya eksiklik, herhangi bir açık olduğunu gördüğümüz anda yazılımın sahibini hemen anında uyarıyoruz, tedbirlerini aldırıyoruz ve bu hafta içerisinde yayınlanan bir kanun hükmünde kararnameyle de daha da ileriye giderek bütün siber güvenliğin Ulaştırma Bakanlığına bağlı BTK altında kontrol edilmesi, gerekli uyarıların yapılması, uyarılarımızla ilgili gereğini yapmayanlara da müeyyide geldi şimdi bu yeni düzenlemeyle birlikte.  Dolayısıyla ne yapacağız? Saldırı oldu hadi tedbir alalım bu sağlıklı değil. Saldırı olma olasılığını hesaba katarak biz önceden bütün sistemleri çek edeceğiz yazılımları, herhangi bir açıklığı, herhangi bir eksikliği var mı, siber saldırı olduğunda burada bir sıkıntı olabilir mi bunu önceden tespit ediyoruz ki, bundan sonra daha güçlü tespit edeceğiz. Savunma pozisyonu değil, başlangıçta gereğini yapacağız ve biz sistemleri bu anlamda dayanıklı hale getireceğiz ki herhangi bir eksiklik, herhangi bir aksaklık olmasın. Bunu bilen hainler onun için özellikle 15 Temmuz sonrası o adar çok dedikodu çıkardılar ki elektrikler kesilecek, telefonlar kesilecek, finans sistemi çökecek.

SUNUCU- Birileri hedefliyor ama bunu yani iki kat arttı dediniz.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Bu hedefledikleri kesin, ama bizde bunu bilerek tedbirlerimizi alıyoruz dolayısıyla, vatandaşımızın da herhangi bir şekilde doğal hayat akışını etkilememesi, vatandaşı az önce söyledik vatandaşın herhangi bir şekilde bezginliğe, bıkkınlığa, yılgınlığa düşmemesi gerekiyor onun için gereğini yapıyoruz ki, vatandaşımıza da böyle bir şey yansımasın.

SUNUCU- Şu ana kadar ciddi bir tehdit oluşmadığı herhalde değil mi 15 Temmuz’dan sonra?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, çok saldırı olmakla birlikte en ufak bir aksaklık olmadı, çünkü anında takip edip, anında tepkinizi verip, anında gereğini yapıyoruz ki bundan sonra daha güçlü bir şekilde yapacağız. Sebebi de şu: Biliyoruz ki Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe bu yoldayız saldırılar da büyüyecek ve güçlenecektir dolayısıyla, daha büyüğüne daha büyüğünü biz hazırlıklı olmak zorundayız.

SUNUCU- Peki, efendim şimdi sizin uhdenizde olan TİB vardı bazı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı burası kapatıldı. Burası neydi? Yani dinlemelerin yapıldığı, toplandığı bir merkezdi. Şimdi ne olacak, yani daha önce aslında bu TİB şu ihtiyaçtan dolayı gündeme gelmişti, yani herkes bütün devlet, emniyet, MİT, diğer istihbarat birimleri ayrı ayrı dinleme faaliyetlerini yapıyorlar birbirinden kopuk ve işte başka amaçlara hizmet ettiği de görülmüştü. Tekelde toplansın maksadıyla zaten bu TİB kurulmuştu şimdi kapatıldı. Neden kapatıldı ve bundan sonra bu ihtiyaç nasıl karşılanacak.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Siz söylediniz TİB’in hangi gerekçeyle ortaya çıktığını vatandaşımız bilsin diye söylenen tabi jandarma istihbarat var, emniyeti istihbarat var, MİT var her biri ayrı ayrı dinleme yapıyor. Dediğiniz gibi birbirinden haberli değiller ve her birinin elde ettiği verinin de aslında toplanıp bir havuzda değerlendirilmesi lazım ki sonucunda bir tehdit varsa önceden tespit edile bilsin ve gereği yapabilsin. TİB bu amaçla çıktı, TİB bu amaçla kuruldu hangi istihbarat birimi olursa olsun, bunların dinlemelerin yine o istihbarat birimlerinde, yapılıyor bu çok net. TİB dinleme yapmıyor, TİB'in yaptığı şu: Yasal düzenleme yapıldı bir defa hakim ve savcı kararı olmak durumunda dinlemenin yapılabilmesi için, hangi istihbarat birimi dinliyorsa dinlesin. TİB’in yaptığı hakim ve savcı kararını anında inceleyip doğruysa bu karar, çünkü bizim TİB’in içinde hakim ve savcıdan gelen hukuk birimimizde yaklaşık 10 arkadaşımız var. Bunlar inceliyor evet doğrudur, bu dinleme yapılabilir dedikleri an istihbarat birimine dinleme şansı tanıyor, ucu bağlıyor dinleme şansı tanıyor. TİB dinleme yapmıyor TİB’in yaptığı burada sistemi tek çatı altında toplaması, sağlıklı yürümesini sağlamak buradan çıkan sonuçların da tek havuzda değerlendirilerek amaca ulaşmasıydı.

SUNUCU- Neden kapatıldı?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- 2013 öncesi ne yazık ki TİB’in içindeki bazı çalışanlar bir hataya düştüler özellikle FETÖ terör örgütüne hizmet etmek adına bu sefer kendileri belki dinleme yaptılar ya da dinleme yapmaması gerekenlerin uç verdiler. İşte 17-25 Aralık olaylarından sonra TİB’in bu yanlışların içinde olunduğu görüldüğü için 17-25 Aralık’tan sonra biz TİB’le yaklaşık yüzde 85’i TİB çalışanları tamamen değiştirdik, görevden uzaklaştırdık ve yeni gerçekten hiçbir şekilde bu yanlışın içinde olmayan çalışanlarla, uzmanlara demek lazım çünkü çalışanlar lafı belki yanlış uzmanlarına TİB’i donattık ve TİB bundan 1 hafta öncesine kadar yanlış olan insanların uzaklaştırıldığı, açığa alındığı, doğru insanların yerleştirilerek hizmet verdiği bir kurumdu. Bu hafta içinde yayınlanan kanun hükmünde kararnameyle TİB’i kapattık ancak, TİB’in fonksiyonları olduğu gibi devam edecek dolayısıyla, yenilediğimiz, inandığımız, doğru olduğunu düşündüğümüz arkadaşlarla BTK’nın içerisinde bu hizmeti vereceğiz. Bir şey daha, 657 sayılı kanun gereği ne yazık ki, yanlışın içinde olan insanları sadece uzaklaştıra biliyordunuz, açığa alabiliyordunuz, başka bir yere görevlendire biliyordunuz. Biz kanun hükmünde kararnameyle 2,5 yıl aslında sistemden uzaklaştırılmış, memuriyetten atılamamış insanları tamamen attık, yaptığımız özellikle budur. Bugünden sonra TİB’in fonksiyonları, BTK’nın içerisinde yerine getirecek ve özellikle siber saldırıyla ilgili de bir şey söyleyeyim, siber güvenlik sistemini de BTK’nın içerisinde ülkemiz adına daha derli toplu hale getirecek kanun hükmünde kararnamede düzenlemeler yaptık artık BTK’nın siber güvenlikte ve siber saldırılarla ilgili çok daha yetkin yetkileri var, gereğini yapacak önceden tedbir alacak, saldırı olduğu anda değil, sizin dediğiniz gibi önceden savunma mekanizması değil, tam tersine kendinizi güçlendirip gerekiyorsa siz saldırır hale geleceksiniz. Bununla ilgili müeyyideler uygulamak üzere de BTK’ya yetkiler aldık.

SUNUCU- yani bu bil nevi bu örgütün FETÖ’nün eline geçmiş.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Geçmişte ne yazık ki onların eline geçmiş evet.

SUNUCU- Şimdi aklıma şey gel dün, yani geçenlerde Sayın İçişleri Bakanı da emniyet istihbaratla 7000 çalışan vardı 6500’ü değişti dedi. Benzer bir durum TİB’de de varmış yüzde 85’i bu süreçte değiştirildiğine göre. Herhalde güven kalmadı artık oraya ve o yüzden öyle mi?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Biz bu güvenle ilgili sıkıntıyı son 2-2,5 yıldır aşmıştık, ancak her şeye rağmen vatandaşın kafasında TİB’le ilgili böyle olumsuz bir algı vardı, o algının da tamamen yok edilmesi adına bu uygulamayı yaptık, bundan sonra da inşallah insanımıza hizmet yolunda biz çalışacağız başkaları hizmet yolunda değil.

SUNUCU-

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN-

O fonksiyon şimdi sizin uhdenizdeki BTK uhdesinde devam edecek. Devamı. Şimdi bu mega projelere geçeceğim, ama bölmemek için ara verelim müsaade ederseniz. Ondan sonra o büyük gün Cuma günü değil mi 26 Ağustos oradan Yavuz Sultan Selim köprüsünden başlayarak sadece köprüleri, otoyolları değil, hızlı trenlerle ilgili bize vatandaşlarımızdan çok sorular da geldi, başka diğer projelerle ilgili konuşmaya başladım bir ara verelim müsaadenizle.

SUNUCU-  Evet, tekrar birlikteyiz,  Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet Arslan Başkent Kulisi’nde konuğumuz.

Şimdi efendim, Cuma günü büyük gün, 26 Ağustos Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü açıyorsunuz,  hayır olsun diyelim öncelikle memleketimize, insanlarımıza. Bu köprüyü biraz konuşalım, önünüzde grafikler de var. Bir defa mesele sadece köprü değil, bir de bağlantılı otobanlar var. Bunun maliyeti, vatandaşa olan geçiş ücreti maliyeti, buralardan başlayarak bilgiler alalım isterseniz.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Yine görsel olarak ortaya konduğunda sizin de söylediğiniz gibi daha anlamlı hale geliyor. Şimdi Yavuz Sultan Selim köprüsü şurası, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü burası, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü burası, bağlantısındaki E-5, TEM, hakeza Avrupa Yakası'nda da.

İnsanların şunu bilsinler ki; biz sadece Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yapmakla kalmadık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yine bağlantısındaki otoyollarla birlikte ta Çamlık’a kadar indiriyoruz, Paşaköy’e kadar indiriyoruz, Kurtköy’e kadar indiriyoruz, ayrıca Hüseyinli’den Şili’ye gidebilen bir bağlantı, Riva çıkışı da var; bu Anadolu Yakası’ndaki bağlantıları. Avrupa Yakası'nda ise özellikle 3. havalimanımızın olduğu yerde, Odayeri’nde Avrupa istemesinde gidiş var, sonra inerek Namıkbey’e kadar inen bağlantısı var ve bu kapsamda ana arter olarak 95 kilometre, bağlantı yollarıyla birlikte toplam 215 kilometre otoyol yapıldı ki 2x4 şerit,  yani 4 gidiş, 4 geliş, böyle bir fonksiyonu var…

SUNUCU- Bir de ortada tren yolu var galiba.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Evet, aynen. Köprünün üzerinde de bir gidiş, bir geliş demir yolu için yer ayrıldı, köprü bu genişlikte yapıldı, devamında da Anadolu Yakası'nda yeni bir demir yolu hattı ki ta Akyazı’dan gidip ana hatta birleşecek, Avrupa Yakası'nda da otoyol Kınalı’ya kadar uzanıyor, demir yolunda gidip Halkalı’dan Halkalı Kapıkule demir yoluyla birleşmiş olacak, böyle bir demiryolunu içeriyor. Bu projenin böyle bir avantacı, yani bu proje…

SUNUCU- Sonra yapılacak tabi demir yolu.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Evet. Şu an bu yolların tamamı bitti, bu yolların tamamı burada gösterdiniz 215 kilometre köprüyle beraber bitti, 26 Ağustos’ta, yani önümüzdeki Cuma tamamen İstanbulların, insanlarımızın hizmetine sunacağız. Ancak, bunun devamında bu yolun devamı Anadolu Yakası'nda Akyazı’ya kadar Kuzey Marmara otoyolu ki ihalesini yaptık, şu an yapımı devam ediyor Kuzey Marmara otoyol ihalesi kapsamında, o da yap-işlet-devrettir, devam ediyor. Avrupa Yakası'nda da devamından gidip Kınalı’dan Avrupa'ya giden otoyollarına bağlanacak. Yine ilave yolumuz var, o da ayrıca ihale edildi. Ancak bu kısmı tamamen bitmiş ve Cuma günü itibariyle inşallah insanımızın hizmetinde olacak.

Tabi Yavuz Sultan Selim Köprüsü, özellikle İstanbul'un şu anki ağır vasıtalardan kaynaklı ilave bir yükü var, bir defa ağır vasıtaları tamamen kuzeye, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne yönlendireceğiz ve mecburi kılacağız. Sebebi şu; Ağır vasıta trafiğini şehir merkezine sokmamış olacağız.

İkincisi de tabi sadece Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçebiliyorlar, sabah pik saatte 4 saat, akşam da pik saatte, yani trafiğin yoğun olduğu saatte 4 saat, 8 saat bu köprüyü kullanamıyor, bir defa onlar açısından da avantaj, 24 saat boyunca köprü kullanabilir hale gelecekler; bir.

İkincisi, bu köprüyü kullanmadıkları saatlerde ister istemez İstanbul'un her iki yakasından gelip bir yerlerde bekliyorlar, bir trafik yoğunluğuna, bir trafik keşmekeşine sebep oluyorlar, o da tamamen şehrin yükünü azaltmak adına bekleme kalktığı için 3. köprüye yönlendirilecek. Ayrıca, küçük araçlarda da biz yüzde 30 civarında Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne kaymalardan kaynaklı diğer iki köprünün rahatlayacağını, İstanbul trafiğinin rahatlayacağını bekliyoruz.

Burada mesafe diğerlerine göre biraz uzun olabilir, ancak dur-kalk’ları düşündüğünüz zaman gerçekten hem insanların vakit kaybı anlamında çok önemli bir vakitten tasarruf yapmış olacağız…

SUNUCU- Trafiğe girmeyecekler yani.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Trafiğe girmeyecekler ve dur-kalk’tan dolayı yakıt sarfiyatı da çok yüksek, onu da engellemiş olacağız.

SUNUCU- Şimdi köprü görüntüleri de geldiği için, köprün özelliklerinden biraz gidelim isterseniz. Dünyadaki benzerleriyle bir karşılaştırma yaparsak mesela nedir özellikleri?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- İstanbul'la ne yaparsanız yapın zaten dünyaya göre birinci ve farklı bir özelliği var. Bir şehir düşünün ki, hem iki kıtayı birleştiriyor, hem içinden deniz geçiyor. Dolayısıyla dünyanın birçok büyük şehrinde köprüler vardır, ama nehirlerin üzerindedir, halbuki biz denizin üzerinde köprü yapıyoruz, bu 1 zaten.

SUNUCU- Bir köprünün en fazla yakışabileceği bir yer.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Evet, yakışabileceği bir yer, iki katıyı birleştiriyorsunuz, Avrupa ile Asya’yı birleştiriyorsunuz; bir.

İkincisi; bu köprü üzerinde demir yolu da taşıyor olması ve demir yolun da aynı katta olması nedeniyle tabliye genişliği 59 metredir, 59 metrelik genişlik dünyada rekordur, bir ilktir.

SUNUCU- Yani dünyanın en geniş köprüsü.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Dünyanın en geniş köprüsü şuanda bizim Yavuz Sultan Selim Köprüsü; bu bir.

İkincisi; yine özellikle Boğaz’ın içine köprü ayaklarının konmaması,  karada olması düşüncesinden hareketle kule yüksekliklerimiz 322 metredir ki, bu tip köprüde 322 metre yükseklik yine bir rekordur.

Bir rekoru daha içeriyor, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve devamındaki 215 kilometrelik bağlantı yollarının 27 ayda yapılması gerçekten bir rekordur. Biz kamu kaynaklarıyla yapıp kendi klasik ihale yöntemlerimizle devam etseydik, herhalde 7-8 senede biz bu projenin itişini konuşuyor olacaktık.

SUNUCU- Buraya devlet para harcamadı değil mi? Bir de o var.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Yap-işlet-devret’lerin zaten özelliği bu.

Bir, özel sektör dinamiklerini işin içine koyarak çok hızlı yapılmasını sağlıyorsunuz, süre kaybetmiyorsunuz.

Bu projeler niye yapılır? Bir, ya sosyal fayda için yapılır vatandaşa dokunacağım diye yapılır, ya ülkeme katma değer oluşturacak diye yapılır. Bu iki amaçla yapıldığına göre, demek ki sosyal faydayı da biran önce sağlamak, katma değeri de biran önce sağlayabilmek için hızlı yapılması lazım. Özel sektör dinamiğini devreye sokup çok hızlı yapmak zaten başlı başına bir kazanç.

İkincisi de, hiçbir şekilde yap-işlet-devret olması hasebiyle kamu kaynağı kullanılmadan bu projeler, sadece bu proje değil, diğer yap-işlet- devret projeleri de dahil bütün bu projeleri hiçbir kamu kaynağı kullanmadan hayata geçiriyoruz, ki bu da öyledir, hayata geçirmiş olduk. Ve günün sonunda, 15 yıl 4 aylık işletme süresi vardır, işletme süresinin sonunda da, bu zaten devletin, görevli şirket sadece yapıp işletme anlamında 15 yıllık imtiyazı var, 15 yılın sonunda burası tamamen devletin oluyor ve devlet bu sefer dönüyor hava imanlarında olduğu gibi biz kiraya veriyoruz.

Havalimanı örneğini isterseniz söyleyin daha anlamlı olsun. Havalimanlarında biz bugüne kadar olan bütün yap-işlet-devret’lerde otoyollar da dahil yaklaşık 75 milyar Türk Liralık kamu kaynağı koymadan özel sektör marifetiyle iş yaptırmışız, eski parayla 75 katrilyon.

SUNUCU- Bu 55 havalimanı için mi bunu diyorsunuz?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Yap-işlet olanlar, 4-5 tanesi ve otoyollar, artı köprüler.

Bunun yarısından fazlası bugüne kadar harcanmış durumda. Ve yine havalimanları bittikten sonra işletmelerini kiraya verdiğimiz için 10 milyar dolar, yani bugünkü parayla yaklaşık 30 milyar devlet olarak gelir elde ettik, 30 katrilyon para demek. Hiçbir para koymadığımız gibi, işletme süresinin sonunda da sahibi…

SUNUCU- Bir süre sonra sahibi oluyorsunuz.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Zaten sahibiyiz de, işletmesi anlamında da bir süre sonra sahibi oluyoruz, bu sefer işletmesini kiraya veriyoruz, bir de ayrıca oradan gelirler elde edeceğiz ki, havalimanın işletme süresini düşürürseniz sadece 32,5 milyar dolarlık bir gelir elde edeceğiz bu köprüler de dahil.

Vatandaş bunu çok net bilsin, bugüne kadar hiçbir kaynak koymadık,  dönemi sonunda bizim olacak. Sadece yaptığımız nedir? Finanse edilebilir olması, projemize olan güvenimizi ortaya koymak adına … uluslararası ihaleler, finanse edilebilmesi ve projemize olan güveni ortaya koymak için biz garantiler veriyoruz.

SUNUCU- Hazine garantisi. Yani belirlenen rakam, eğer hedef tutmazsa devlet kapatıyor o açığı, Hazine garantisi dediğimiz bu.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Hazine garantisinin amacı şudur efendim: Biz bir defa projemize güveniyoruz; bir.

Bir de, bir ticarethane gibi düşünün, hemen açtınız gün kar etmeye başlamayabilir, birkaç sene kendi trafiğini oluşturuncaya kadar bir süre geçebilir, biz işte o sürede de, evet, kredi kuruluşları bu projemi finanse edin, hiçbir sıkıntı yok, ben güveniyorum projeme, şu kadar garanti veriyorum, başlangıçta geçişler bu garantinin altında kalırsa ben bunu finanse edeceğim.

Mesela Osman Gazi Köprüsü bu anlamda çok eleştiriliyor…

SUNUCU- Ona geleceğim, orayla ilgili sorularım olacak.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Gelecekseniz orada da cevabını vereceğim.

SUNUCU- Bu Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı yolları, vatandaşa olan maliyeti ne olacak? Köprü fiyatı belli, bildiğim kadar 10 lira olacak köprü geçiş ücreti. Mesela Akyazı’dan girip en ucundan, Halkalı’dan çıkan birisi ne kadar ödeyecek?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, şöyle: Köprü geçişi 9 lira 90 kuruş, yani yaklaşık 10 lira, onun dışındaki otoyollarda da mesafeye bağlı olarak her kilometre 8 centtir. Dolayısıyla siz 10 km sonra çıkarsanız 80 cent vermiş olacaksınız ki bu da yaklaşık 2,5-3 lira eder. Kullandığınız otoyol mesafesi ne kadar uzarsa her kilometre 80 centten, eğer köprüyü de geçmişseniz köprü ücretinin üzerine ilave ediliyor ya da uzun bir mesafeden bahsediyoruz, köprü kullanmazsınız, Kurtköy’den girersiniz Riva’dan çıkarsınız mesela. Mesafeyi o kadar kısaltıyorsunuz ki Şili’ye, Riva’da Odayeri’ne, Mahmutbey’e erişimi kolaylaştırmak adına, kilometre başı 8 centtir.

SUNUCU- Şimdi efendim…

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Pardon, 8 cent deyince insanların kafasında hep şey çıkıyor, ben dolar mı vereceğim, cent mi vereceğim? Hayır. Bunu hemen konuşayım, 1 Ocak’taki dolar kuru baz alınarak o gün Türk Lirasına çevriliyor, Türk Lirası bazlı ücret belirleniyor ve 1 yıl boyunca o ücret geçerli oluyor. Yeni yılın 1 Ocak’ındaki dolar neyse, düşmüşse bu sefer de düşmüş olacak.

SUNUCU- Benzin, mazotta olduğu gibi.

Şimdi benim hani görebildiğim, bu Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı yollarının fiyatı biraz daha makul vatandaş açısından, ama Osmangazi daha pahalı; bunun sebebi nedir? Yani orada 10 liraya geçiyor, orda 90 liraya geçiyor.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Yavuz Sultan Selim Köprüsü, tabi diğer iki köprü alternatifi de var, bütün bunları hesaba katarak hesaplanan bir yöntem. Artı, bağlantısındaki otoyollarda da alternatif çok, bunlar dikkate alınarak ortaya kondu.

Osman Gazi’ye gelince, Osman Gazi’de siz körfezi dolaşırsanız 1-1,5 saat, orada yaktığınız yakıt zaten 50-60 lira, bir de zaman kaybınızı düşünürseniz aynı fiyata aşağı yukarı geliyor.

Yeni Osman Gazi’nin bir başka avantajı, hemen çıktınız Dilovası’ndan, Osman Gazi’den karşıya geçtiniz, Altınova-Yalova arası trafiğe girmiyorsunuz, Yalova'dan sonraki Orhan Gazi trafiğine girmiyorsunuz, adeta orada yaklaşık 3 saat süren bir seyir mesafesini 15 dakikada gidiyoruz. Bu 3 saat demek, 3 saatlik yakıt harcamasını demek, 3 saatlik zaman kaybı demek ki İzmir'e kadar da 384 kilometrelik devamında bağlantı otoyolları olacak ki bütün şehirleri geçiyor, Yalova, Bursa, Kocaeli başta olmak üzere bu, Kocaeli, Yalova, Bursa, Çanakkale'ye, Kütahya'ya, Bilecik’e, Balıkesir'e, Manisa'ya da hizmet … olacak,  Manisa'dan İzmir'e inecek veya İzmir'in de daha güneyine ineceksiniz siz yaklaşık 8 saatte gittiğiniz İzmir mesafesini 3,5 saatte, 3 saate düşürmüş olacaksınız ki zaman olarak ciddi bir tasarruf, yakıt olarak çok ciddi bir tasarruf.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü başta olmak üzere gözden kaçırdığımız, daha doğrusu biz gözden kaçırmıyoruz da söylemediğimiz bir şey daha var, dur-kalk’larla oluşturduğunuz sera gazını, oluşturunuz emisyonu, çevreye olan zararı düşündüğünüz zaman, çevrecilik anlamında çok ciddi bir tasarruf, çok ciddi bir çevre koruyuculuğu, çevrecilik var bu projelerin içinde aynı zamanda. Bunların da bir karşılığı elbet ki var ama, daha önemlisi ben hep şunu çok çok önemsiyorum; Gerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantısındaki otoyollar,  gerek Osman Gazi Köprüsü ve bağlantısındaki otoyollar, aynı zamanda bulundukları coğrafyayı ticari ve ekonomik olarak kalkındırmaları anlamına geliyor,  onların kalkınması o coğrafyada oluştukları katma değer ülkemizin gelirinin artması, katma değerinin artması demektir ki, biz sonuçta Hakkari'ye de, Karsta da, Iğdır’a da, Ardahan'da da yatırım yapacağız; nereden yapacağız? Bir yerlerden gelirimizi artırmamız lazım ki oraların da hem refah seviyesini yükseltelim, hem oralara da yatırımlar yapalım ki, son 14 yıldır Türkiye'nin neresine giderseniz gidin bölünmüş yollar var, hastaneler var, okullar var, birçok hizmet götürüyoruz, sosyal fayda anlamında insanlarımıza dokunuyoruz. Bunları yapabilmeniz için ülkenizin büyümesi,  kalkınması ve yeni katma değer oluşturan projeleri ortaya koymamız gerekiyor ki yaptığınız budur.

SUNUCU- Böyle bir fonksiyonla da hizmeti de olacak bu köprünün.

Peki, şimdi yine Osman Gazi Köprüsü’yle ilgili eleştiriler var, muhalefet partilerinden de eleştiriler var. Yani şöyle bir soru: Mesela köprüyü kullanan da ödüyor, kullanmayan da ödüyor, daha doğrusu bu para köprüyü kullanmayanın cebinden de çıkıyor. Neden? İşte 40 bin araç garantisi vermiş durumda devlet, ama bu 40 binin altında araç geçiyorsa eğer, bu o köprüyü kullanmayanın cebinden de devletin para ödemesi anlamına gelir biçiminde özetleyeceğimiz itirazlar var. Buna ne dersiniz?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, büyük fotoğrafı kaçırır, büyük fotoğrafın parçalarının birbiriyle olan uyumunu ve anlamını kaçırırsanız, tek bir parçayı alırsanız kendinizce çok eleştiri yapabilir, çok sonuç çıkarabilirsiniz. Ancak, biz Osman Gazi Köprüsü, bağlantısındaki İzmir'e kadar olan otoyolu, yani yaklaşık 9,5-10 milyar dolarlık bir projeden bahsediyoruz ki, bu 30 milyar Türk Lirası veya 30 katrilyon demek. Eğer biz bu projeye, bu coğrafyada böyle bir projeye, böyle 1 otoyola ihtiyaç var deyip 30 milyona hitap edecek, 30 milyonun işini göreceğiz deyip kamu kaynağıyla yapmış olsaydık, o zaman biz Türkiye'nin geri kalan yerlerine daha az para ayıracaktık. Bakın insanlar bilsin, biz bunu yap-işlet-devret’le yaptırıyorsak, ülkenin sırtından böyle bir yükü ağlıyorsak, işte buradan kazandığımız, buraya yatırmadığımız parayı geriye kalan 79 milyonun hepsinin hayatını kolaylaştırmak adına gidip doğuda bölünmüş yol yapıyoruz, demir yolu yapıyoruz, Türkiye'nin her yerinde hastane yapıyoruz, okul yapıyoruz, bunu unutmasınlar: bu bir numaralı fayda.

İki numaralı fayda; bu büyük projenin etrafında oluşturduğu, ki az önce söylemiştim, ticaretle, katma değerlerle, ülkenin kalkınmasıyla buradan elde ettiğimiz geliri yine 79 milyonun hayatını kolaylaştırmak adına harcıyoruz, bu ikincisi.

Üçüncüsü; burayla ilgi spesifik konuşlan, 384 kilometreyi düşündüğümüz zaman,  384 kilometrenin bir kısmı zarar eden yerdir, bir kısmı kar eden yerdir. Biz projenin tamamına bakıyoruz,  köprü dahil devlet yapsaydı bunun maliyeti ne kadardır, özel sektöre yapınca bunun maliyeti nedir?  Bize sıfırdır. İşletme süresinin sonunda da biz bunu alıp, kiralayıp yeni gelir elde edip o geliri de insanımızın hizmetine sunacağımıza göre, biz topyekun gelire bakarız. Toplamda çok karlı bir projedir, ülkemizin, insanımızın hayatını kolaylaştıracak bir projedir, dar zamanda…

Bir ticarethane açtınız, az önce söylemiştim, ilk yıl hemen kar etmeyebilirsiniz, kendi trafiğini oluşturacak, kendi yükünü alacak, bulunduğu coğrafyada ticaret oluşturacak, bu yeni araçların gelmesi ve geçmesi demektir ki, biz zaten fizibilitemizde 15 ile 20 bin araç öngörüyorduk…

SUNUCU- Şu an ne kadar araç geçiyor Osman Gazi’den?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Şu an günlük ortalama 20 binin üzerinde araç geçiyor, ortalama 20 binin.

Bir de, ne yazık ki, ülkemizde terör olayları yaşadık, işte havalimanı patlaması yaşadık, 15 Temmuz’u yaşadık, memurların izne çıkışını yasakladık, dolayısıyla yazın olan trafik hareketliliğini de adeta biraz kısıtlamak zorunda veya azaltmak zorunda kaldık. Eğer onlar da olsa bugün bunun çok üzerine çıkmış olacaktık.. İnsanlarımız müsterih olsunlar ki bu proje fizibl bir projedir,  başlangıçta öngördüğümüz rakamın üzerinde şu an geçiş yapılıyor, bir-iki yıl içerisinde … rakamını aşacaktır. Bu proje toplam faydası anlamında 79 milyonun hepsine yararlı olacak bir projedir.

SUNUCU- Kendini finanse edeceğine inanıyor musunuz?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Bunda hiçbir sıkıntı yok zaten yap işlet devlet projeleri kendini finanse edecek projeler olmazsa sonuçta ülkeye bir faydası olacaksa bir biz yap işletle ihaleye çıkmayız. İki, finans kuruluşları bunları finanse etmez. Özel sektörde sonuçta parayı yerde toplanıyor, özel sektörde bir kaynak koyuyor, sonra bunun karşılığına almak istiyor, ama burada yapmak istediğimiz özel sektörün hızını, dinamiğini, hızlı iş yapabilme kabiliyetini bu işlerin içine sokmaktır ki yaptığımız budur.

SUNUCU- İzmir’e kadar daha bitmedi galiba bu otoban?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, onunla ilgili de hemen vatandaşımıza bilgi vereyim. Dilovası’ndan Orhan Gazi’ye kadar 59 kilometrelik kısmı şu an hayata geçmiş durumda insanlarımıza hizmet veriyor. Bu sene sonuna kadar Bursa kısmı tamamen bitmiş olacak Bursa'ya kadar hizmet vermiş olacak ki düşünün sene sonunda Bursa'ya kadar bittiğinde İstanbul, Bursa arası yaklaşık 35-40 dakikaya düşerek ki, ciddi bir tasarruf ve kendi trafiğini çok ciddi bir şekilde oluşturacaktır. Hedefimiz 2018’ de de İzmir'e kadar olan Manisa, İzmir bağlantısını da bitirerek İzmir’le İstanbul'u birbirine.

SUNUCU- Yani tamamlandığı zaman o köprüden geçecek araç sayısının da artacağı anlamına gelir herhalde.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Bu otoyolların tamamının bitmesi demek otomatik olarak kendi trafiğini oluşturması ve köprüdeki trafik yükünü de akışını da çok daha artırmasıdır ki zaten çalışmalar bunu ortaya koyuyor.

SUNUCU- Şimdi 26 Ağustos’ta nasıl bir tören yapacaksınız Yavuz Sultan Selim Köprüsün açılışı için, dünyadan, başka ülkelerden davetliler olacak mı mesela?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, tabi insanımız şeye alıştı 1 sene içerisinde birkaç büyük projenin yapılmasına alıştı Osman Gazi köprüsü 26 Ağustos öğlen sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, hükümet üyelerimizin ve birçok davetlinin katılımıyla açılacaktır bir.

İkincisi, şu ana kadar teyit etmiş olan 14 tane Ulaştırma Bakanı var mesela bakanları ben davet ettiğim için biliyorum ki bu son hafta içerisinde gittikçe de artar onu da biliyorum. Başbakanları bekliyoruz, cumhurbaşkanı bekliyoruz çünkü cumhurbaşkanlarını Sayın Cumhurbaşkanımız davet ediyorlar, başbakanları Sayın Başkanımız davet ediyorlar. Ve şu an gelebilirim diyen çokça sayıda insan var.

SUNUCU- Bu aslında bir 15 Temmuz’dan sonra hani neresinden geç kaldık ama tutup da Türkiye'yle dayanışma tablosu ortaya koyalım diye düşünebilecek ülkeler içinde iyi bir fırsat.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim o gün güzel bir fotoğraf olacak, çünkü biz az önce anlattık Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantısındaki otoyollar sadece Türkiye’ye hizmet etmeyecek etrafımızdaki ülkelere, etrafımızdaki coğrafyalara da hizmet edecek bir ana koridorun tamamlayıcısı durumunda. Dolayısıyla Bulgaristan'ın, Romanya'nın, Yunanistan'ın gelmemesi için bir gerekçe yok onlara hizmet edecek doğumuzda Azerbaycan'ın, Gürcistan'ın, Kazakistan'ın çünkü bu ana koridorlar ta onlara da faydalı olacak bütün bunları da bekliyoruz açıkçası.

SUNUCU- Peki size şey diyen oldu mu nasıl yaptınız bu işi bize de bir anlatın diyen oluyor mu?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Soru böyle söylenmemekle birlikte herkes bu projelerin zorluğunu, mühendislik kalitesinin mühendislik zorluğunun çok üst yüzeyde olduğunu biliyor gıptayla bu projeleri izliyorlar onun yerine şunu söylüyorlar: Ya ne güzel sizin ülkenizde de bunu yapabilecek yükleniciler var, biz bunlarla birlikte çalışmak istiyoruz bunlar gelsin bizim ülkemizi de iş yapsınlar ki zaten Yavuz Sultan Selim köprüsü ve bağlantısındaki otoyolların Osman Gazi Köprüsü ve bağlantısındaki otoyolların bu kadar kısa sürede yapılmış olması aslında Türk müteahhidinin sadece inşaat yapan müteahhitler olmadığını, bu tip devasa projeleri de hayata geçtiğini gördüler.

SUNUCU- Türk müteahhitler mi yaptı baştan sona?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Tabi baştan sona ana yükleniciler biz artık, biz artık Türk mühendisler yapıyor, biz artık Osman Gazi’de Japonları taşeron olarak, Yavuz Sultan Selim de Korelileri taşeron olarak kullanıyoruz bu çok önemli bir şeydir. İşin esasını oluşturan bizim ülkemiz insanıdır.

SUNUCU- Bu tecrübe çünkü dünyaya da taşınacak.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Dünyaya taşınacaktır ve onların oralarda yapıp kazanacakları para sonuçta dönüp Türkiye’nin geliri olacaktır.

SUNUCU- Bu bir Avrasya projesi de vardı değil mi özellikle o bir mühendislik harikası olarak yapamazsınız diyorlardı değil mi ona? Denizin altından araç geçece yani.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- AK Parti Hükümetleriyle birlikte biz, insanımıza şunu gösterdik: Yapılamaz denen her proje yapılabiliyor önce Marmaray yapıldığı, şuan yaklaşık 160 milyon İstanbulluyu taşıdık. Marmaray ne yapıyor? Avrupa’yı Asya’ya denizin altında demiryoluyla bağlıyor, onu da yapamazsınız diyorlardı yapıldı hayata geçti. Şimdi Avrasya Tüneli onun hemen güneyinde otomobillerin denizin altından geçeceği bir tüneldir. Avrasya’yı 20 Aralık’ta inşallah açacağız Avrasya Tünelinde de tek kuruş kamu kaynağı kullanmadık o da yap işlet devret modeliyle ihale ettiğimiz ve 20 Aralık’ta hizmete sokacağımız bir proje. Deniz yüzeyinden düşünürseniz 108 metre denizin altından geçen oda bir rekoru içeren bir projedir ki İstanbul'un tarihi Yarımadası ile Kadıköy arasındaki trafik hareketini azaltarak 15 dakikada geçişi sağlayacak ve tarihi dokunun üzerindeki olumsuz etkileri ve azaltacak bir proje.

SUNUCU- Evet o da 20 Aralık’ta.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- 20 Aralıkta inşallah hizmete sunacağız.

SUNUCU- Tekrar bir ara vereceğim müsaade ederseniz. Dönüşte biraz da unutuldu mu acaba bu yüksek hızlı tren projeleri biraz onlara konuşalım istiyorum. Tekrar bir reklam arası efendim, dönüşte birlikteyiz.

SUNUCU- Evet, tekrar birlikteyiz Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet Arslan Başkent Kulisin de konuğumuz.

Şimdi efendim mega projeleri konuştuk, haftaya biz burada başka bir konuğumuzda program yaparken bu köprü ve otoyollar açılmış olacak İstanbullulara ve ülkemize hayırlı olsun diyelim şimdiden. Bu hızlı trenler unutuldu mu biraz yüksek hızlı tren projeleri yavaşladı mı, ilerlemiyor mu onu da merak ediyor özellikle izleyicilerimizin bir bölümü.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Uygun görseniz şu fotoğrafla devam edelim, ama cümleye girerken şunu söyleyeyim: Tabi Ankara Eskişehir ilk defa yüksek hızlı tren olarak yapılırken biz işte dünyada 8. yüksek hızlı treni, Avrupa'da altıncı yüksek hızlı treni yapan ve buna olan ülkeyiz dediğimizde çok anlamlıydı. Artık Konya bitince, İstanbul bitinceye yeni yüksek hızlı trenler yapınca aslında biraz gündemden düştü, vatandaşın gündeminden düştü ancak bizim gündemimizden düşmedi. Kırmızılar biten hatları gösteriyor ki Ankara'dan Eskişehir üzerinden İstanbul'a kadar hizmet veriyor. Yine Polatlı, Konya hizmet veriyor. Şu an devam eden projeleri hemen söyleyelim. Ankara Sivas mavi olarak gösteriliyor inşaatı devam ediyor bayağı ilerleme sağlanmış durumdayız şu an güzergahta çalışmadığımız hiçbir nokta yok. Ve hedefimiz 2018’in sonuna kadar yüksek hızlı trenle Sivas’a kadar ulaşmak. Tabi biz sadece Ankara'yı Sivas'a ulaştırmış olmayacağız İstanbul'u da Sivas'a ulaştırmış olacağız ya da tersi de olacak. Devamında yine biz Marmaray Projesiyle denizin altından bu hattı kesintisiz hali getirdik, ama ülkemizin batısından giren bir trenin doğusundan çıkıp Orta Asya'ya, Asya'ya gidebilmesi için yine eksik halka olan Kars'tan sonra ki demir yolu vardı ki, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi de inşaatı şuan çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu sene sonuna kadar Kars sonrası Bakü-Tiflis-Kars’ı da bitirilmiş olacağız bu da çok önemli bir şey. Avrupa, Asya’yı demiryoluyla kesintisiz demir İpek Yolunu canlandırmak anlamda hayata geçireceğiz.

Yine Konya'dan sonra Karaman’a kadar olan inşaatımız devam ediyor. İnşaat çok ilerlemiş durumda, ama bizim amacımız sadece Karaman'a gitmek değil, Karamandan sonra Adana Mersin'e inmek ve bu hattı daha sonra da Doğu istikametinde Gaziantep Şanlıurfa'ya doğru uzatmak ki onun da çalışmalarını yürütüyoruz. Ve yine hakeza özellikle Ankara-İzmir’i birbirine bağlayacak olan Polatlı Afyon arasında şu an inşaat yüzde 25 seviyelerine gelmiş durumda iş ilerliyor ve Afyon sonrasını da ihale süreçlerini kısmen bitirdik, kısmen devam ediyor. Bu sene içerisinde ihalesini yapmadığımız ve başlamadığımız hiçbir etabı kalmayacak ki bizim amacımız İzmir’i de Ankara üzerinden ta Kars’a bağlamış olmak.

SUNUCU- Ne zamana kadar bütün bunları, 2023 hedefleri mi?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, Kars’a kadar olan kısmı 2023 hedeflerimiz, ama bu inşaatları başladığımız dediğimiz işlerin hepsi 2018-2019’da etap etap bitecek. Mersin-Adana’ya inmesi, Kars’a kadar gitmesi 2023 hedefleri çerçevesinde. Antalya’ya erişmeyi de çok çok önemsiyoruz. Dolayısıyla Eskişehir’den Afyon ve oradan Burdur-Isparta üzerinden Antalya’ya inecek hattımızın da proje çalışmaları bitmek üzere. Burayı da yapacağız ki amacımız; İstanbul’dan kalkan, hızlı trenle hareket eden bir yolcu Antalya’ya da inebilsin, yani Türkiye’nin her yerine erişebilir olsun.

SUNUCU- Transit taşımacılıkta da kullanma var mı acaba, ticari anlamda?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Bütün bu hatların ticari anlamda kullanma avantajı var, sadece şunu yapacağız…

SUNUCU- Yük treni yani biraz…

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Daha yüksek hızlı hatlarda hareket eden trenlerle yapacağız bunu, şu anki klasik demiryollarında çalışan trenlerle değil yüksek hızlı tren hatlarına uygun olan trenlerle bu işi yapacağız ki şu an sırada o var. Ve yine Halkalı’dan Kapıkule’ye olan kısmını da bu sene içerisinde ihale edeceğiz ki Avrupa ile Asya’yı kesintisiz hale getirmiş…

SUNUCU- Peki, İstanbul’a giden Pendik’te kalıyor şu anda, Pendik-Halkalı arası?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, Pendik-Halkalı arası malumunuz Marmaray projesiyle bağlanacak olan banliyö hatlarıdır her iki yakada da. Orada da daha önce yüklenicilerden kaynaklı gecikmeler oldu, ama problemlerin tamamını çözdük. Orada da amacımız; 2018’e kadar tamamen hem Pendik Ayrılıkçeşme’yi Marmaray’a bağlamak, hem Kazlıçeşme’den sonra Halkalı’ya kadar da bunları birbirine bağlamak ki böylece Ankara’dan kalkan yüksek hızlı tren yolcusu da Avrupa’ya kadar gidebilir ve geçebilir olsun.

Ayrıca bir şey daha söyleyeyim; Biz Kırıkkale-Çorum üzerinden Samsun’a kadar da yüksek hızlı treni bağlayacağız ve onu güneye de indireceğiz ki Karadeniz’i Akdeniz’e de yine yüksek hızlı tren ve hızlı trenlerle birbirine bağlamış olalım. Yani amacımız; gerçekten Türkiye’yi yüksek hızlı tren ağlarıyla birbirine bağlamak.

SUNUCU- Şeyi de 2018 dediniz, Pendik-Halkalı banliyö?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Pendik-Halkalı, çok yoğun bir çalışma var. O dediğim gibi hem Marmaray’ın tamamlayıcısı olarak diğer sistemlerle entegre olacak, hem de yüksek hızlı trenle entegre olacak.

SUNUCU- Şu anda Pendik’e giden İstanbullu Avrupa Yakası’na nasıl…

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Otobüslerle taşıyoruz, yani demiryolu bağlantısında otobüsler götürüyor.

SUNUCU- Peki, teşekkür ediyoruz, yüksek hızlı trenlerle ilgili bilgi de aldık.

Bölünmüş yollar, otobanlar, bu dönem biraz otobanlar ağırlıklı gidecek denmişti, son 1,5-2 dakikamız kaldı. Karayolu kısmını da konuşup öyle tamamlayalım isterim.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Tabii bölünmüş yollarla şu an 75’in üzerinde ilimizi birbirine bağlamış olduk, bu çok önemli. Otobanlarla da aynı şekilde doğu-batı akslı ve kuzey-güney akslı yeni otobanların da çalışmalarına devam ediyoruz. Cümlemiz geçerli hala, otoban ağlarıyla örmeye devam edeceğiz. Biz bir şeyi daha yapıyoruz; bölünmüş yolları yapmıştık, şimdi standardını yükseltmek üzere bütümlü sıcak karışım veya insanlarımızın sıcak asfalt dediği hale getiriyoruz ki bu aynı zamanda standartlarının da çok yükseltilmesi demek. Bizim hedefimiz, sadece bölünmüş yolları artırmak olsaydı, şimdi belki de 35 binlere gitmiştik, amaç değil. Ama aynı zamanda kaliteyi de artırıp insanlarımıza hem zamandan, vakitten, hem nakitten tasarruf sağlamak ve sera gazı emisyonunu azaltarak çevreye de duyarlı olmak.

SUNUCU- Çok teşekkür ediyorum efendim, size kolaylıklar diliyorum.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN- Efendim, ben çok teşekkür ediyorum. Çok çalışma yapıyoruz, çok iş yapıyoruz, 100 bin kişilik Ulaştırma ailesiyle birlikte yapıyoruz. Projeleri kullananlar görüyorlar, ama kullanmayanlar da bilsinler ki biz Türkiye’nin her yerinde hizmet etmeye devam ediyoruz.

Siz de bunu anlatma fırsatı verdiğiniz için size de çok teşekkür ediyorum, bundan sonra da iyi yayınlar diliyorum.

SUNUCU- Sağ olun efendim.

Efendim; Başkent Kulisi’nde bu hafta Sayın Ahmet Arslan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı konuğumuz oldu. Sorularımızı sorduk, cevaplarımızı aldık.

Bizi izlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Haftaya tekrar görüşmek ümidiyle hoşça kalın.

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER