Gazetekars

Numan Kurtulmuş Kars’ta

Kurtulmuş:“Bugünkü Haliyle Başkanlık Sistemi Türkiye’de Kabul Edilirse Çok Açık Söylüyorum Buradan Seçimle İş Başına Gelen Krallıklar Çıkar”

17 Mayıs 2012 Perşembe 08:05

Numan Kurtulmuş Kars’ta

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, ileri demokraside başkanlık sisteminin doğru bir yol olduğunu belirterek, “Ama bugünkü haliyle başkanlık sistemi Türkiye’de kabul edilirse çok açık söylüyorum buradan seçimle iş başına gelen krallıklar çıkar. Bir takım krallıkların kurulması ortaya çıkar ki bunu doğru bulmuyoruz. Türkiye için mahsurlu görüyoruz” dedi.

THY’nin tarifeli uçağıyla gelen HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Kars Havaalanı’nda partinin Kars İl Başkanı Yahya Batıbay ile Ağrı, Ardahan ve Erzurum il başkanları ile partililer tarafından karşılandı. Yaklaşık 100 araçlık konvoy eşliğinde kente giren Kurtulmuş, ilk olarak Kars Valisi Ahmet Kara’yı makamında ziyaret etti. Daha sonra İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Salonu’nda halka hitap eden Kurtulmuş, Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi hakkında açıklamalarda bulundu.

“BU SİSTEMDEN KRALLIK ÇIKAR”

İleri demokraside başkanlık sisteminin doğru bir olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi: “Türkiye’de bu günlerde başkanlık sistemi tartışması yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde de bu tartışılacaktır. Enim kanaatim başkanlık sistemi kabul görmese bile tartışması bir müddet Türkiye gündemini meşgul edecektir. İleri demokraside başkanlık sisteminin doğru bir yol olduğu kanaatindeyiz. Ancak Türkiye’nin bugünkü reel şartları dolayısıyla b.u olmaz. Milletvekilliğinde yüzde 10 barajı var, milletvekili halk seçmiyor, seçtiği milletvekili gidip istediği gibi konuşamıyor, Türkiye’de anayasada fevkalade ciddi antidemokratik hususlar var. Bu sistem içerisinde başkanlık sisteminin oluşması Türkiye için fevkalade zararlı ve mahsurlu olacaktır. Önce diyoruz ki bu dört temel metni demokratik hale getirelim, milletin egemen olacağı bir şekle getirelim, ondan sonra Türkiye başkanlık sistemini konuşabilir. Ama bugünkü haliyle başkanlık sistemi Türkiye’de kabul edilirse çok açık söylüyorum buradan seçimle iş başına gelen krallıklar çıkar. Bir takım krallıkların kurulması ortaya çıkar ki bunu doğru bulmuyoruz. Türkiye için mahsurlu görüyoruz¶ Onun için Türkiye’nin bir müddet daha bu parlamenter sistemle devam etmesi önemlidir. Ancak sistem değişikliği bakımından Türkiye’de devletin denetim meclisine ihtiyacı vardır.”

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ”

“Türkiye’de uzun bir süredir yeni anayasa meselesi konuşuluyor. Peki biz bu anayasayı ne için istiyoruz. Bu anayasa sırf anayasa değişikliği olsun diğe iş olsun diye yapılan bir anayasa değişikliği olmamalıdır. Bu anayasa değişikliğinde Türkiye’nin bu halkın bu toplumun ihtiyacı vardır. Dostlar alışverişte görsün diye yapılacak değişiklikler değil yeni Türkiye’yi kuracak yeni bir siyasal gelecek başlatacak olan bir anayasa değişikliği olmalıdır.

Eski Türkiye’nin siyasal yapısı, anayasası ülkeye artık dar geliyor. Artık bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Eski Türkiye’den kastımız şudur. O da 60 yıldır Türkiye’de çok farklı bir siyasi hayatımız var. 1950’den bu yana çok partili bir siyasi hayatımız var. Bu süre içerisinde Türkiye’de 27 Mayısla 5 kez askeri darbe oldu. Dünyanın hiçbir ülkesinde devletin milletin önüne koymuş olduğu seçim sandıklarından korkarak devlet adına bir takım memurların böylesine müdahil olduğu bir başka ülke daha yoktur. Dolayısıyla eski Türkiye’nin önceki yapısından kurtulması lazımdır. Eski Türkiye’de bir sürü faili meçhuller var. Irak’ın doğusunda, Anadolu’da 10 Bin’in üzerinde faili meçhul cinayet var. Amadolu kazdığın bir çok yerde toprağın altından faili meçhul cesetler çıkmaktadır. Eski Türkiye’de bir takım şaibeli ölümler var. Recep Yazıcıoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu, Turgut Özal, Hırant Dink cinayetleri var. Eski Türkiye’de failleri yakalanmış ama gerçek azmettiricileri ortada bulunmayan birtakım uğur Mumcu ve Hırant Dink cinayetler var. Eski Türkiye’de bu memleketin evlatları, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Alevi ve Sünni ve sağcı solcu diğe birtakım sosyal olaylarla Sivas, Maraş, Malatya, Çorum ve Gazi olayları gibi birbirine kırdırmak var ve karanlık odaklar var. İşte yeni Türkiye’nin eski Türkiye’den kurtulmak mecburiyeti var. Bu millet artık bunu istiyor. Türkiye artık bu karanlık geçmişe dönmek istemiyor.

Kars’ta ise nasıl bir anayasa olmalıdır? Diye soracak olursak Kars’ta yerli, Azeri, Kürt, Kafkas Kökenliler, Aleviler ve Lazlar var. Kars’ta kimsenin bir biriyle sorunu yoktur. Kars’ta bu etnik zenginlik altında bu insanlar nasıl ki mutlu yaşıyorsa Türkiye’de de bütün insanlarını bir arada yaşadığı Kars gibi bir Türkiye’yi kucaklayacak bir anayasa istiyoruz.” Bu konunun bir anayasal düzen olmasını istiyoruz.

“TÜRKİYE’NİN GEÇMİŞİNE SAĞLAM YASLANMASI GEREKİR”

“Bu millet artık ikide bir dönüp 1960’n 27 Mayıs’ın de ne olmuştu? !997’nin 28 şubat’ın da ne olmuştu? Diye ikide bir geçişle uğraşmak istemiyor. Türkiye’nin geleceği için önce Türkiye’nin geçmişine sağlam bir şekilde, güvenli şekilde yaslanabilmesi lazım. Eski Türkiye’de pis, pasaklı, karanlık bütün noktalarından kurtulması lazım. Bunun ilk adamı da Türkiye’de yeni bir Anayasadır. Bu milletle toplumsal barışı sağlayacak olan yeni bir Anayasadır.

”Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” lafı var Anayasada. Devleti esas alıyor milleti ve ülkeyi geriye bırakıyor. Dünyanın hiç bir yerinde bir devletin ülkesi olmaz. Bir devletin milleti olmaz. Almanya devletinin Almanya diye bir ülkesi yoktur. İtalya devletinin İtalyanlar diye bir milleti yoktur. İtalyan milletinin İtalya diye bir devleti olur. Alman milletinin Almanya diye bir devleti olur. Bu ülkede de “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” değil, “Milletin ülkesi ve devletiyle bölünmez bütünlüğü” şeklinde bu ibarenin değişmesi lazım.

Her hangi ülkenin demokratik yapısının olup olmadığını dört baylıkta anlarız. Bunlardan birisi Anayasadır. Birisi Meclis İç Tüzüğüdür, diğeri Siyasi Partiler Yasasıdır diğeri de Seçim Sistemidir. Bu dört yapının birden değişmesi sağlanmadan Türkiye’de tam bir demokrasi kurulamaz. Maalesef bu dört yapının tamamı 12 Eylül’ün mantığının askeri yapısı içerisinde korunmuştur. Maalesef bunların hepsi de antidemokratik bir takım yasal metinlerdir. Bunlar değişmeden bu ülkede milletin dediği hiçbir zaman olmayacak. Milletin dediği yapılıyormuş gibi görülecektir. Bunu önemli görüyoruz. Ve sadece Anayasanın değil, Meclis İç Tüzüğü’nün., Siyasi Partiler Yasasının ve Seçim Sisteminin de değişmesini zorunlu görüyoruz.

MECLİS İÇ TÜZÜĞÜNDEN KAMER GENÇ ÖRNEĞİ: KAMER GENÇ ARTIK ELİNİ BİLE KALDIRAMIYOR

Ne kadar anti demokratik olduğunu göstermek bakımından Meclis İç Tüzüğünden söz açılmışken bir örnek vereyim. Kamer Genç ismini biliyorsunuz. Kamer Genç geçen meclisin en renkli kişisiydi. Her akşam televizyonlarımızda haber oluyordu. Adam Allah için tek başına bir parti gibiydi. Doğru söylüyor, yanlış söylüyor, o tarafın üzerinde durmuyorum. Ama her akşam televizyonlarınıza geliyor muydu? Geliyordu. Şimdi duyuyor musunuz kamer Genç ismini? Niye duymuyorsunuz? Geçen sefer bağımsızdı istediği gibi konuşuyordu. Şimdi bir partinin milletvekili, partinin yöneticilerinden izin almadan konuşmak şöyle dursun elini bile kaldıramıyor. buradan demokrasi çıkmaz.

Anayasa tartışması Türkiye için yeni bir tartışma değil, Anayasa tartışması ta tanzimattan beri gelen tartışmadır. Anayasa Osmanlı’dan itibaren Türkiye’de iki gerekçeyle değişir. 1-Asker silahını çıkardıktan sonra değişir, 2-Avrupalılar istediği zaman değişir. Tanzimattan beri Anayasa değişikliğinin üçüncü bir gerekçesi yoktur. Biz diyoruz ki tam şimdi zamanıdır. Tüm şimdi iklimidir. Bu millet istediği için bu millete uygun bir anayasa yapılması zorunludur.

BU İKTİDARIN, BU PARLAMENTONUN YENİ ANAYASAYI YAPMAKTAN GERİ DURMASI MÜMKÜN DEĞİL

Önemli dış politika meselelerini halka götürelim. Bunu parti programımıza yazdık. Bunların yasal olarak da zorunlu hale getirilmesi ağlıyoruz. Örneğin Malatya’nın Kürecik İlçesine Nato’nun füze kalkanını koyalım mı koymayalım mı? Bu bir kişinin, beş keşinin vereceği bir karar değil. Füze kalkanı meselesi belki önümüzdeki dönemde Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir savaşın içine sokabilecek kadar tehlikeli konudur. Halk istiyorsa diyecek bir şey yok. Ama gidin halka sorun. Koyalım diyorsa koyalım, koymayalım diyorsa koymayalım. Ama bu millet şunu biliyor ki, bu memlekette ne kadar pis, pasaklı iş varsa bunlar Anayasa sisteminden geliyor. Bu sistemin bozukluğundan, bu sistemin yamukluğundan geliyor. Bunun değişmesinin yolunun da anayasadan başladığını biliyor. Şimdi bu iktidarın, bu parlamentonun yeni anayasayı yapmaktan geri durması mümkün değil. Biz Has Parti olarak arkadan itmeye çalışıyoruz, önden çekmeye çalışıyoruz. Tekliflerimizi söylüyoruz, uyarılarımızı yapıyoruz. İnşallah Türkiye’ye yaraşır yeni bir anayasanın yapılması bu dönemde mümkün olacaktır. Mümkün olması için gayret sarf ediyoruz. Biz çalışacağız, biz çabalayacağız yaparlarsa ne ala. Bu parlamento yeni anayasayı yapmaz ise halkın gözünde meşruiyeti kaybeder. Halkın gözünde varlık nedenini kaybeder. Gelip Kars halkına ‘ Bu seferde yapamadık’ diyecekleri hiçbir mazeretleri kalmaz. Tüm insanların alnının açık, geçmişine doğru rahat şekilde yaslandığı ve geleceğe doğru umutla bakan bir Türkiye olacaktır. Bunun yolunu hep beraber açacağız. Allah yolumuzu açık etsin. Geleceğimiz aydınlık olsun”

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER