Öğretmenlere seslendi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İl Başkanı Çetin Bilgir aracılığı ile öğretmenlere seslendi...
25 Kasım 2010 / 07:29
CHP Kars İl Başkanı Av. Çetin Bilgir, CHP İl Binasında yaptığı basın toplantısında, 81 il başkanının eş zamanlı basın toplantıları düzenlediğini ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun öğretmenlere hitaben yazdığı mektubu, basın aracılığıyla ilettiklerini söyledi.
Bilgir, Kılıçdaroğlu’nun öğretmenlere saygılarını ileteceği bir mektup yazdığını, bu mektubu göndermek üzere, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan öğretmenlerin adreslerinin talep edilmesine rağmen, adreslerin bakanlıkça verilmediğini bildirdi.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun, mektubu engellediğini iddia eden Bilgir, şunları söyledi:
“Ülkemiz, sevgili yavrularımız ve geleceğimiz için olduğu kadar, partimiz içinde çok değerli ve önemli olan öğretmenlerimizi selamlamak için sizlerle bir araya geldik. 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle genel başkanımız Kılıçdaroğlu, öğretmenlerimize özel olarak mektup yazdı ve bu mektupla sevgilerini, saygılarını sunmak istedi. Bunun için CHP Meclis Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Milli Eğitim Bakanı Çubukçu’dan öğretmenlerimizin isim listesini, görev yaptığı okullardaki adreslerini istedi. Öğretmenlerin cep telefonlarına mesaj gönderen sayın Bakan, öğretmenlerin okul adreslerini ana muhalefet partisi genel başkanından esirgedi, vermedi. Bu nedenle, genel başkanımızın öğretmenlere göndermek için yazdığı mektubu 81 il’de düzenlediğimiz toplantılarla kamuoyuyla paylaşıyoruz.”
Bilgir, daha sonra, Kılıçdaroğlu’nun “Değerli öğretmen arkadaşlarım” diye başlayan mektubunu okudu.
Mektup şöyle:
“Kendinizi ve yaşamınızı, memleketimizin ufuklarına bilginin, gerçeğin, faziletin ışıklarını yaymakla görevli bir varlığa dönüştürmüş olan sizler, bizler için geleceğe dönük ümitlerin, güveni, dahası geleceğin mimarlarıdır. O nedenle sizlerin bu büyük görevi yerine getirmede aşılmayacak engellerle karşılamamızı sağlamak bizlerin temel görevidir.
Öğretmenlik elbette özveri ve sabır gerektiren meslektir. Bunun böyle olması öğretmenleri, daima kendisinden özveri beklenen kişiler olarak görmeyi haklı kılmaz. Böyle bir anlayış, öğretmenlerin sorunlarına duyarsızlaşmayı, görmezlikten gelmeyi, olası çözümleri ertelemeyi de beraberinde getirecektir. Ne yazık ki ülkemizde uzun zamandır böylesi bir bakışın egemen olduğunu görüyoruz, yaşıyoruz.
Türkiye’nin de altına imza koyduğu uluslar arası sözleşmeler gereği öğretmenlerin çalışma koşulları, “eğitimin en yüksek derecede etkililiğini sağlayacak nitelikte olmalı ve öğretmenlere, kendilerini tümüyle mesleksel uğraşlarına adama olanağı” verecek şekilde düzenlenmelidir. Sınıflarda öğrenci sayısı öğretmenin her bir öğrenciyle ayrı ayrı ilgilenmesini sağlayacak biçimde olması zorunludur.
Değerli Öğretmen Arkadaşlarım;
Uluslararası sözleşmelere imza koyarak size verilmiş olan bu iki sözü ülkemizin yerine getirmemiş olmasını üzüntüyle görmekteyim.
Yarınki Türkiye’nin insanını yetiştirmeyi görev edinmiş insanların ekonomik açıdan sorunlar yaşaması, eğitim öğretim ortamında fiziki yetersizliklerle boğuşması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu durumu ortadan kaldırmak, “kara göklerin yıldızları” olan sizlerin aydınlığının çocuklarımıza ulaşmasını sağlamak, bizim için asli bir görev olacaktır.
Eğitim-öğretim işinin temelinin öğretmen olduğunun tamamıyla farkındayız. bu nedenle öğretmenliği, toplumda saygın bir meslek olmaktan çıkaran uygulamalara şiddetle karşıyız.
Eğitim, devletin asli hizmetlerinden biridir. bu asli hizmetleri yerine getirenler devlet memurlarına tanınan tüm güvencelere sahip olmalıdır.
AKP Hükümetleriyle hızla sayıları arttırılan sözleşmeli öğretmenliği tümüyle kaldırmak bizim için bundan dolayı acil görevlerdendir.
Öğretmenlerimize üniversitelerimizin eğitim fakülteleriyle yapacağımız iş birliği ile gerçek anlamda uzmanlık kariyeri yapmanın imkanını sağlayacağız.
Bugünkü uygulamalar devam ettikçe eğitimde başarı için temel koşullardan biri olan öğretmenin mesleğine adanmışlığını sağlayacak koşulların hazırlanması mümkün olmayacaktır.
Yasalar, yönetmelikler çıkarmak, ders programlarını değiştirmek, okul binalarının şeklini, yapısını yenilemek, yeni tarzda binalar inşa etmek önemli olmakla birlikte eğitim sorunlarını çözmede bir yere kadar önemlidir. Asıl önemli olan eğitim sürecinin tümünü, işlevsel kılacak olan siz öğretmenlersiniz.
Siz nasılsanız eğitimimizde öyledir.
Umutlarınızı yitirmiş, bulunduğumuz yerde huzurla, inançla görev yapamıyorsanız, yarınımızın sahibi olacak olan çocuklarımızın da geleceğe umutla bakabilmesini bekleyemeyiz.
Öğretmenlerin her yönden güven içinde çalışmasını sağlamak bizim için en önemli görevlerden biridir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eğitim, bizim için her zaman ilk ve en önemli görevlerden biri olmuştur.
Bizlere göre bu ülkenin en önemli ve en büyük görevini üstlenen kişidir öğretmen.
Güçlü bir ulus ve devlet olmanın yolu nitelikli eğitimden, bu eğitime dayanan kültürden, yaşam biçiminden geçiyor.
Bunu yaratabilmek, var edebilmek günlük yaşamın sorunlarıyla boğuşmaktan kurtulabilmiş görevi başında güvenle, huzurla çalışabilen, kendisini her daim yenileyebilen öğretmenle mümkündür.
Biz, her daim bu ortamı yaratmanın mücadelesini vereceğiz.
Biz, Atatürk’ün ve Cumhuriyetin öğretmenine inanıyor ve güveniyoruz.
Yarınlarımız için bunun gerekliliğine inanıyoruz.
Bu düşünce ve inançla “24 Kasım Öğretmenler Günü’nüzü kutlar, bu özel ve anlamlı günün sizlere, diğer eğitim çalışanlarına, ulusumuza hayırlı olmasını diler, saygılarımı sunarım.”
Mektubun okunmasından sonra CHP Kadın Kollarınca hazırlanan bir programda emekli öğretmenlere ve bayan öğretmenlere karanfil dağıtıldı.
Karanfilleri alan emekli öğretmenler Nurettin Koçer ve Şahmet Bilgir ile bayan öğretmenler Nazan Demirci, Bayhan Pirbudak ve Hacer Akyol, CHP il yönetimi ve kadın kollarına bu jestlerinden dolayı teşekkür ettiler.