UKRAYNA SAVAŞI 

"...tartışılan, kısa vadede ki bu kazanımların uzun soluklu olup olmayacağıdır.

Ortak payda, bu çatışmaların Azerbaycan ve Ermenistan ile sınırlı kalmayacağı şeklindedir." (Karabağ - Ali ihsan ALINAK) 

...tespitlerin eşliğinde bugünün çatışmacı iklimini değerlendirmek gerekir. 

Özellikle Ukrayna özelinde gelişen 'blok çatışma' uzun soluklu bir sürecin ikincil evresi niteliğindedir. 

Dünya savaşı provası olarak adlandırılan süreç eksen kırılmalarının öncül habercisi şeklinde genel kabul görmektedir. 

Tarihsel gerçekler ile günün pragmatik ruh halinin içinde savrulan düşünce sistematiği varoluş ile yok oluş arasında sıkışmış iken, bu durumdan kimlerin fayda çıkaracağını söylemek, kehanet habercisi olmaya benziyor. 

Durumun vehametini ve sonuçlarını da gösterecek kaygılı ruh hali rasyonel düşünmenin önüne geçiyor.

ÇÖZÜLME

Sovyetlerin dağılması ile tekleşen dünya, alternatifini yok edecek tüm argümanları dağılmış sistemin iliklerine kadar zerk etti. 

Bürokratik oligarşiden beslenen yeni dönemin yapısı, kendini Sovyet etkisinde ki tüm coğrafyalarda iktidara taşıdı. 

İç çatışmalarla geçen sancılı dağılma süreci batı ile ittifaklar geliştirerek kendini yeniden şekillendirdi. Özellikle Avrupa'nın birlik etkisiyle NATO'nun yeni üyeleri olan eski Sovyetik ülkeler, olası restleşme aşamasında batıcı oldular. 

ABD merkezli batı kendini restore ederken, doğunun 'oligarkları' yeni sistemde halkların ümüğünü sıkıp, sömürü düzeninden beslenmeye devam ettiler. 

Avrupa'da ise farklı bir rüzgar esiyordu bu süreçte... Özellikle Almanya'da kendini ifade eden bölünmüşlüğün ortadan kalkması ile beraber, Polonya, Macaristan, Çekoslavakya özelinde hızlı entegrasyon projeleri hayata geçirildi. Ardından Romanya'da ve Bulgaristan'da iktidarların kanlı bitiş süreçlerine şahitlik etti tarih. Yugoslavya ise en kanlı dağılma sürecini yaşadı Avrupa'nın göbeğinde. 

Orta Asya da ki yapılanma ise eski sosyalistlerinin birer despot hükümranlığa dönüşmesi ile ifade edilebilir. Kazakistan, Türkmenistan ve Kırgızistan bu sancılı süreçlerini yaşıyor. 

Kafkasya ise muhteşem bir zenginliğin paylaşım kavgasının merkezine dönüştü. İştah kabartan bu zenginlik ile birlikte Azeri/Türk-Ermeni kavgası özelinde aslında dizayn için elverişli bir iklim yaratıldı. Karabağ'ın işgali ve statüsü ile on yilları bulan kaotik bir sürece tanıklık ettik. 

Gürcistan, batının postmodern devrimlerinden etkilenen bir alana dönüşerek, Rus müdahalesine zemin hazırladı ve siyaseten farklı bir alana savruldu.

Rusya, zoraki ve isteksiz terk ettiği alanlara yeniden dönüş projesini hayata geçirirken, batı bloku ise karşıtlığını sahaya aktarmanın gayretine pervazsızca devam ediyor. 

Kırım'da vücut bulan Rus yayılmacılığı, tartışmalı bölgeleri ilhak ederek eski nüfuz alanlarını yeniden kontrol etmeye dönüştü. 

Rusya'nın ustaca hayata geçirdiği politika, Suriye'de ki çatışmacı zeminden fayda yaratarak güçlenmeye başladı. Batı blokunun ikircikli tavrı, Rusya'nın bölgede ki dengeleri değiştirecek hamleler yapmasını kolaylaştırmıştır. 

Ön Asya'dan Ortadoğu düzlemine, ordan Afrika'ya yönelik sömürü yapılanmasında, bu iki karşıt gücün çatışmacı hallerini görmeniz mümkün. Latin coğrafyasında politik değişimin yansımasını da bu perspektifte görebilirsiniz. 

UKRAYNA SAVAŞI

Ukrayna'nın işgali batının ikircikli tavrının sonucu olarak görülebildiği gibi, Rusya'yı bataklığa çekme olarak da görülebilir. 

Tarihsel taktiklerin gölgesinde gelişen iklim, yeni gerekçelerle büyük bir savaşa dönüşme potansiyelini içinde barındırıyor.

Savaşa dair argümanların, propaganda enstrümanları eşliğinde sahaya yansıdığı bu son durum (!) yayılmacı emellerin karşılıklı test edildiği zemini Ukrayna'da buldu. 

Ortadoğu'nun dizaynını zamana yayan karşıtlar, Ukrayna'da yeni taktikler eşliğinde üstünlük sağlamanın gayretine giriştiler.

On yılları bulacağı tahmin edilen krizin öznesi Ukrayna; faşizan paramiliter unsurlarla geliştirdiği ortaklık üzerine çok tartışılıyor. 

Rusya'nın yıkıcı baskısına nasıl dayanım göstereceğini ise zaman gösterecek. 

Savaşın uzun süreceği öngörüsü eşliğinde, olası ihtimalleri tartışmak gerekiyor.

TÜRKİYE 

Sürecin Türkiye'ye etkisi iç siyaseti yeniden dizayn ederken, iktidarın elini güçlendiren sonuçlara da evriliyor. 

Devlet/hükümet tekçiliğinden beslenen ve beka söylemi özelinde varlığını sürdüren AK Parti'ye güvensizliğin en üst seviyede olduğu son dönem Türkiye'sinde, çözülme savaş ile ötelenmişse benziyor. 

Taraflar arasında geliştirilen 'diplomatik' manevralar ise 'güçlü devlet/güçlü lider' propagandasının ana gövdesini oluşturmasıyla dikkatle incelenmeli...

devam edecek! 

* Ali İhsan Alınak 1967 Digor doğumlu, Kars’ta yaşıyor. Uzun bir süre Mimarlar Odası Kars Temsilciliği yapmış, şu anda Kafkasya Kültürleri Araştırma Merkezi ile www.PolitiKARS.com internet portalını yönetmekte.