Güner, “Yanlışa dalkavukluk etmeyi siyaset addeden bir anlayışa demokrasi adına itiraz etmeyi vicdani bir sorumluluk olarak kabul ettiğim için şu anda herhangi bir siyasi partiye mensup olmamama rağmen, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak referandumda “evet” oyu kullanacağım. Ve güzel başlangıçların temeli olacak bu hayırlı harekete; yüreğim, vicdanım ve tüm dostlarımla birlikte destek olmak istiyorum.” dedi.

Güner daha sonra şunları söyledi:

“Demokrasi tarihinde millet menfaatine yapılan tüm radikal ve cesur hareketlerde yaşandığı gibi; bu süreçte de çok fazla vatan haini, çok fazla devlet haini, çok fazla rejim düşmanı üreten bir vehimle karşı karşıyayız. Bu yersiz vehimler, ülke kalkınmasına ve demokrasisine adeta pranga vurmuş durumdadır. Türkiye, artık ayağındaki bu prangalarla yürümeyi reddediyor. Bunu herkesin görmesi gerektiği kanaatindeyim.” 

Demokrasi ve hürriyet mücadelesinde ortak paydası olan ülkenin bütün dinamiklerini “evet” demeye davet ettiğini de belirten Güner, “Çünkü; bu hizmet milletin menfaatinedir. Milletin hak ve menfaatine olan çabalara destek vermek, boynumuzun borcudur. Allah hak ve hakikat peşinde koşanlarla beraber olsun.” diye konuştu.