İşte Sabri GÜNER'in "KİMİN ELİNDEN NE GELİYORSA" başlıklı yazısı :

Türkiye onlarca yıl özürlü bir demokraside yapılanan kusurlu siyasetin ürettiği sorunlara irrasyonel çözümler aramakla vakit kaybetti. O dönemlerin son on iki yılında ben de bir büyük partinin üst kademe karar organı ve milletvekilliği görevlerinde bulundum. O dönemin koşullarında yapılabilecek ve yapabileceğim ne varsa esirgemediğimin verdiği vicdan huzuru içerisinde olmakla birlikte, yeri geldikçe öz eleştiri yapmaktan da hiç çekinmedim.

2002 yılına gelindiğinde ;

- Özürlü demokrasiye,

- Kusurlu siyasete,

- Yanlışa dalkavukluğu siyaset addeden anlayışa itiraz eden, yaşam tarzını üç temel değer olan ; İnanç, Hukuk ve Demokrasi ekseninde tanzim etmek isteyenlere alan açan; milli ve manevî değerlere bağlı kalmak kaydıyla çağdaş, üreten,  gelirini adaletle paylaşan, daha kalkınmış, sorunları daha az, yarınına daha güvenle bakan ve en önemlisi; insan hak ve özgürlükleri konusunda evrensel değerleri yakalamış bir Türkiye tarifi yapan, başında sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bulunduğu bir siyasi heyet ülkenin idaresine talip oldu. Ve büyük halk yığınlarının teveccühüne, güvenine mazhar oldu.

Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğini yaptığı Ak Parti iktidarları 21 yıldır aralıksız olarak ülkeyi idare etmektedirler. Bu süre zarfında yapılanları anlatmak gibi bir çabanın içine girmeyeceğim. Herkesin bildiğini, gördüğünü benim anlatmama gerek var mı?

Bu başlangıçtan sonra söylemeye çalıştığım husus şu : 28 Mayıs günü Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin 2. turu yapılacak.

Benim konumumda olan herkesin bu hususla ilgili kanaatlerini paylaşması vicdani bir sorumluluktur.

Bu nedenle ben bu satırlarla; hürriyet ve demokrasi mücadelesinde ortak paydası olan ülkemin bütün dinamiklerine seslenmek istiyorum:

KİMİN ELİNDEN NE GELİYORSA, KİM BU VATAN, BU MİLLET İÇİN NE İŞ GÖRMEK İSTİYORSA adres burasıdır.

Başka adres arayanlar DÜN YANILDILAR, BUGÜN DE YANILACAKLAR !

Son söz olarak ; 

Cumhurbaşkanıma üstad Necip Fazıl'ın diliyle : "Üzülme! bu davanın sahibi haktır. Hak olan davada zafer muhakkaktır" diyorum. Ve ülkemin bütün dinamiklerine Şirazlı Hafız'ın : "Kaptanı Nuh olan gemi batmayacaktır" sözleriyle seslenmek istiyorum.

Allah (cc) hak ve hakikat peşinde koşanlarla beraber olsun.