Hayvanlardan insanlara bulaşan yaklaşık 250 çeşit hastalık bulunmakta ve bunların 50 kadarı Türkiye’de sıklıkla görülmektedir. Hayvanlardan insanlara geçen hayvan hastalıklarının en tehlikelilerinden birinin kuduz olduğu belirtilmektedir.

“İnsanda kuduz vakasına rastlanmasa dahi vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi ve farkındalığının artırılması gerekiyor.”

Kars İl Sağlık Müdürü Dr. Fahri Sevinç, kuduzun insanlarla birlikte tüm sıcakkanlı hayvanlarda görülebilen, beyine yerleşerek felçlere yol açan ve ölümle sonuçlanan bir hastalık olduğunu bildirerek, “Kuduz hastalığı öldürücü bir hastalık olması nedeniyle dünyada ve ülkemizde önemli halk sağlığı sorunları arasında yer alıyor. Bu anlamda kuduza dikkatin çekilmesi, hastalık konusunda her bir vatandaşımızın farkındalığının arttırılması ve gerekli uyarılarda ve önerilerde bulunulması olası bir kuduz hastalığına önlem noktasında büyük önem taşıyor.” diye konuştu.

Kuduza yakalanmış hayvanlarda durup bitmek bilmeyen bir hareketlilik, kısa süre içinde sinirli ve saldırgan hareket ve tavırlar görüldüğünü kaydeden Kars İl Sağlık Müdürü Dr. Sevinç, “Tehlikeli bir hal almaya başlayan hayvan, insanlara karşı olan korkusunu yitirir ve dikkatini çeken her şeye karşı ısırma refleksi sergiler. Ayrıca kuduza yakalanmış hayvanlarda ışık ve sese karşı aşırı tepkiler oluşur. Bunlara ek olarak, bu hayvanların ağızlarından aşırı miktarda salya aktığı görülür. Bu belirtileri gösteren hayvanlardan mutlaka uzak durmak, her ne sebeple olursa olsun yaklaşmamak ve temasta bulunmamak gerekir.” şeklinde konuştu.

Ülkemizde kuduzu insanlara en çok bulaştıran hayvanların başında kuduz köpeklerinin geldiğini vurgulayan Kars İl Sağlık Müdürü, kurt, çakal, yaban kedisi, kokarca, gelincik gibi vahşi hayvanların yanında; köpek, kedi, sığır, koyun, keçi ve at gibi evcil hayvanların da hastalığa yakalanabildiğinin altını çizdi.

Kuduzun insanlarda belirtilerinin kuduz mikrobunun vücuda girmesinden itibaren yaklaşık 3-8 hafta sonra ortaya çıktığını hatırlatan Dr. Fahri Sevinç, hastalığın belirtileri hakkında şunları dile getirdi:

“Hastalık insanlarda ilk önce halsizlik, ateş, iştahsızlık, bulantı, baş ve boğaz ağrısı gibi hastalığa özel olmayan belirtilerle başlar. Isırık yeri ve çevresinde yanma, karıncalanma, uyuşma görülebilir. Kuduzun karakteristik bulgusu olan sudan korkma, yutma ve hatta suyu görmeyle gelişen ağızda ve boğazda kasılmalar gelişir. Birkaç gün içinde hastanın genel durumu bozularak, nabız artar, solunum düzensizleşir ve ateş yükselmeye devam eder. Bu belirtiler 5 ya da 6 gün sürer. Ardından koma ve hızlı ölümle sonuçlanır.”

KUDUZDAN KORUNMAK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?

Kedi ve köpeklerin kuduz hastalığına karşı mutlaka aşılandırılması gerektiğini vurgulayan Dr. Sevinç, “Köpeklerin 3 aylık, kedilerin ise 6 aylıktan itibaren aşılandırılmaları ve aşıların her yıl tekrar edilmesi gerekiyor. Bunun yanında evcil hayvanların, başıboş hayvanlarla temas etmesine engel olunmalıdır.” şeklinde konuştu.

Dr. Sevinç başıboş hayvanlara, sevmek ya da beslemek amacıyla yaklaşılmaması ve dokunulmaması gerektiğinin altını çizerek, vatandaşları, çevrede başıboş, hasta, garip davranışlar sergileyen veya ölmüş hayvan gördüklerinde belediyeler, muhtarlıklar, tarım il ve ilçe müdürlükleri gibi ilgili yerleri mutlaka haberdar etmeleri gerektiği konusunda uyardı.

“Ülkemizde kuduzla ilgili aşı ve serum uygulamaları dahil tüm sağlık hizmetleri ücretsiz olarak yapılıyor.”

Kuduz hastalığı kaynaklı ölüm riskinin çok yüksek olması nedeniyle hastalıktan korunma ve temas sonrası gerekenlerin eksiksiz yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Sevinç, şu önerilerde bulundu:

“Kuduz şüpheli temas söz konusu olduğunda; yara veya ısırık bölgesi hiç vakit kaybetmeden bol su ve sabunla yıkanmalı ve arkasından tentürdiyot gibi iyotlu antiseptikler uygulanmalıdır. Göz, ağız veya burun şüpheli temasa maruz kalmışsa, bu bölgeler birkaç dakika içinde bol suyla iyice yıkanmalı ve tüm bunlar yapıldıktan sonra derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir. Bu noktada hekimin uygulayacağı kuduz aşılama programının aksatılmadan uygulanması büyük önem taşıyor. Hatırlatmam gereken önemli bir nokta da, ülkemizde kuduzla ilgili her türlü sağlık hizmetinin tüm sağlık birimlerinde ücretsiz olarak yapıldığıdır.”