Tutar, “2010’da başladığımız ilk çalışmaların başında bölge planı hazırlıkları geliyor. Bölge planı kapsamında yol haritasını belirleyebilmek açısından tüm kamu kurum ve kuruluşlardan bilgiler aldık. Bu kapsamda yol planı hazırladık. Tabi bunları yaparken de kalkınma ajanslarının ilke ve amaçlarını da unutmadık. Bölgede yerel aktörlerle birlikte güçlü iletişime ve etkileşime sahip bir ajans olmasına dikkat çektik. Bu iletişim bağlamında biz şunun daha iyi farkına vardık; kalkınma ajansları bölgede müzakereci demokrasinin de temellerinin atılmasında büyük etken olmuştur. Bu aynı zamanda bir kültür değişimidir, bir paradigma eğilimidir. Bölgesindeki aktörlerle güçlü bir iletişime sahip, güven inşa etmiş bir kurum olarak çalışmalarımıza yöneliyoruz. Özellikle güven bizim ana ilkemiz ve vazgeçilmez prensibimizdir.” dedi.

Tutar daha sonra şunları söyledi:

“Bilgi merkezi olmayı hedefliyoruz. Veriler yıl yıl birikecek. Allah’ın izniyle 2027 yada daha sonraki yıllarda insanlar bu bölgeyi, buraları merak ettiğinde açıp bakabilecekler. Öyle bir imkanları olacaktır .Bu çalışmalarımızın temelinde sağlam ve üretken personel seçimi vardır. SERKA şu ana kadar 4 kez personel değiştirmiştir. 32 uzman, 7 personel ile şu an çalışmalarını başarıyla sürdürmektedir. 2011 yılında yeni binaya taşındık ve bu tarihten sonra kurumsallaşma çalışmalarımıza daha da hız verdik. Elbette bu zaman zarfında hatalarımız, kusurlarımız olmuştur ama bizler daima eleştiriye açık olduk ve her zaman da böyle olacağız.

2010 yılında mali kaynaklı destek programları uyguladık. Küçük ölçekli projelere başladık ve il il bunları dağıttık. Toplamda küçük çaplı 169 tane projeye imza atmış bulunuyoruz. 2010 yılında başladığımız bu çalışmalara 2011 yılında geçerli değerlendirmeler üzerinde çalışmalar yapılarak tamamlandı. Proje oluşur oluşmaz hemen çek vermiyor, parasını dağıtmıyoruz. İzleme ve değerlendirme esasını etken alıp; adım adım plan ve yöntemler dahilinde yapıyoruz. Bizim farkımız da burada, farkındalığımız da buradadır. 48 projeden 26’sını bitirmiş durumdayız ve fiili olarak 150 kişiye istihdam kapıları açıldı. Bütün projeler uygulandığında 300-320 yakın kişiye istihdam sağlanacağını hedefliyoruz.

2011 yılında çalışmalarımız çok yoğun sürdü. Teknik destek programları uyguladık. 60 proje karşımıza çıktı ve bizler bunlardan 49 tanesini başarılı bulduk ve uyguladık. Bu destek programları son derece başarılı ve geliştirici bulduk. 5 çeşit alanda proje hazırladık ki insanlarımızın aklında soru işaretleri kalmasın. Bunları halkın gözü önüne serdik. Ayrıca, 5 bin faklı konuda proje halkımıza sunduk, her şeyi görsünler diye. İktisadi doğrudan faaliyetlerimiz var. 38 projeden 6’sını aldık. Çünkü bu çalışmalar stratejik olmalıydı. Küçük ölçekli alt yapı programı açtık ve 30 projeden 13’nü başarılı bulduk. İktisadi mali kaynaklara yönelik olarak açtığımız KOBİ’lere yönelik 82 teklif proje geldi. Geliştirmeye yönelik projede 33 teklif geldi ancak bunlar hala konuşuluyor, değerlendiriliyor. 2011 yılını 243 proje ile kapatmış bulunuyoruz.

Bölge için çalışmalarımız devam edecek ve ediyor da. Sarıkamış olsun, bölge sınır kapılarına olsun, Doğu Anadolu büyükbaş Çalıştay raporu, bölge arıcılık çalışmaları, iletişim çalışmaları olsun; çeşitli program ve planlar var. Bunlar inşallah en kısa zamanda uygulanacaktır. 2011 den başlanıp 2012’e dek süren çalışmalarımız var. Uygulamalı girişimcilik eğitim programları veriliyor. 325 kişi müracaat etti ancak 125 kişiye eğitim veriliyor. Ardahan’da arıcılık çalışmalarına yönelik çalışma yapıldı. Bölgemizi tanıtım formları hazırlandı. Kars özellikle turizm açısından çok önemli. Bu husus üzerinde de duruldu. Sarıkamış olsun, Ani olsun ne açıdan önem arz ettiğini bir yabancı gözüyle görmek istedik ve Kafkas ülkelerinden misafir aldık. Amaç bu potansiyeli görsünler istedik. Projeler kapsamında 4 kalkınma ajansı ile bir araya geldik ve bölgesel stratejili bir kalkınmayı hedef aldık. Ancak ekonomik havzaları bu eksende düşündük. ‘Bölgemizi daha güzel daha çapıcı nasıl tanıtırız’ diye bu amaçlar dahilinde konuşuldu. İş gücü potansiyeline değinildi. ‘4 ilde ne kadar bir açık var, neler yapılır?’ Bu konuda konuşuldu. En büyük görev İş-Kur’a düşüyor ama yine de bizim çalışmalarımız sürmektedir.

2012’de bölgesel rekabet edebilirlik hedefine adım atmış bulunuyoruz. Bizim bölgemiz hangi stratejiyi uygularsa hedefine ulaşır. Nasıl başarı sağlanır? Amacımız; farkımızın ve farkındalığımızın farkında olmalarını sağlamaktır. Bunun içinde rekabet şarttır. İşgücü analizini yapacağız. Uygun alan tespiti yapacağız. Sektör eylem planlarını oluşturacağız. Sadece iller ve bölgeler değil aynı zamanda ilçeleri de bunlara dahil edeceğiz. İlçelerde ekonomik havzaları belirlemeye çalışacağız. Süt ve süt ürünleri, bölgede yetişen endemik bitkiler, yer altı kaynakları ve turizm stratejisi gibi çeşitli bilgiler var. Ayrıca sosyal projeler uygulamaya konuluyor. Yapı alanında önemli eksikler saptanmış bulunuyor. Özellikle memur olsun, öğrenci olsun buraya geldikten sonra hep gitme eğilimindeler. Bunun sebebi çok çeşitli olabilir ama yollar olsun, çevredeki yapılar olsun çok önemli sorun teşkil ediyor. Bunun çözüme kavuşması için neler yapılabilir konusunda alternatif iş kolları, çalışma komisyonları oluşturduk. Bölgesel eşitsizliğin ortadan kalkması için neler yapılır? Bölge her yönden çeşitli ve zengin. Tek eksik buranın tanıtılmasının yapılmamasıdır. Biz elimizden geleni yapacağız ve bölgemizi kalkındırmak, ileri bir seviyeye getirmek için çaba harcayacağız. Bu bizim görevimizdir ve bunu başarıyla yapacağımızı umuyoruz.”