Soğuk’tan, İsmail ağabeyime
Kafkas Haber Ajansı (KHA) Yazarı Mehmet Duman'ın Soğuk’tan, “İsmail ağabeyime” yazısı:
20 Aralık 2014 Cumartesi 11:12
‘BÜYÜK FİLMLERDE OYNARSAM EĞER İSMAİL ABİMİN HAYATINI ÇEKEN BİR FİLM DÜŞÜNÜYORUM’
Cenk Medet Alibeyoğlu; ‘’Bu piyasaya girersem, büyük filmlerde oynarsam eğer, bir gün mutlaka İsmail abimin (İsmail Medet Alibeyoğlu) hayatını çevirmek isterim. İsmail abim, kardeşler içerisinde en vefakâr, en sağduyulu, duygusal, en dik duruşlu olduğu için onun hayatını çekmeyi yeğlerim.’’
Evet, Kars’ın daimi olan soğuk havalarını iliklerimize kadar hissettiğimiz günlere, gecelere doğru ilerlerken birde yaşamın soğuğunu, Uğur Yücel’in yönetmenliğinde çekimleri Kars’ta gerçekleşen Soğuk filminin Karslı başrol oyuncusu Cenk Medet Alibeyoğlu’yla ’’SOĞUK’’ ve soğuklar hakkında soruları cevaplayarak, sohbet ettik.
SOĞUK FİLMİ ADINA YÜKLENEN ANLAMLAR?
İklimsel açıdan soğuk ve film konusu bakımından karakterler çok soğuk, cinayetler işleniyor, gergin bir ortam. Başta durgun fakat kademe kademe gelirimin yükseldiği bir film, İlişkiler çok soğuk, kardeşler ve eşler arasında bir soğukluk var. Hem o oradan hem de yönetmenin almış olduğu bir karar.
SOĞUK FİLMİ HANGİ ÖDÜLLERİ ALDI?
Berlin Panorama açılışında film gösterime girdi. İstanbul Film Festivali’nde müzikten ödül aldık. Adana’da görüntüde ödül aldık. Sırbistan’da defalarca ödül almış filmler içerisinde ‘’ en İyi film’’ ödülünü aldık ve Soğuk halen gösterimlerde, Arjantin Montreal’de de gösterime girdi.
CENK OLARAK BALABEYİ KARAKTERİNİ OYNASAYDIN, NASIL OLURDU?
Şizofreni bir karakter oynadım. Rahatsızlığı olan bir adamı oynadım. Büründüğüm rol senaryo gereği farklıydı. Kişiliğimin ve karakterimin, tam tersi bir karakter oynadım. Bu film anlam yüklü bir film, Cenk gibi oynayamazsın. Balabeyi karakterini oynamak çok zordu.
‘GÜNÜMÜZDE KADINLARA DEĞER VERİLMEDİĞİNİ ANLATAN BİR FİLMDİ’
Başrolde ben oynadım ama bana göre başrolde kadın oyuncular vardı. Çünkü kadınlar hayatını anlatan bir filmdi. Günümüzde kadına önem verilmediğini anlatan bir filmdi. 90’lı, 200’li yıllarda gördük, duyduk. Sovyetler Birliği dağıldığı zaman buraya Rusya’dan kadınlar geldi. Hatırlar mısınız bilmiyorum ama beyaz kürklü uzun boylu kadınlar aramızda yürümeye başladı. Burada bu kadınlara aşık olan insanlar kadınını, çocuğunu, terk edip oraya gidenler oldu. Sevdiği için hem kendini hem de yabancı uyruklu kadını öldürenler oldu.
Anadolu Kültürü’nde kadın, evlilik, cinsiyet, veya sex gibi bilinmesi gereken hiçbir şeyi bilmiyoruz, doğur düzgün.
SOĞUK FİLMİNİ KARS İLE ÖZDEŞLEŞTİRİYOR MUSUN?
Karslılarımız gücenip alınacak ama biraz özdeşleştiriyorum. Kars’ta da var, bu tipler. Yani bunlar tamamen yaşanmış bir olay. Soğuk filmi Karadeniz’de yaşanmış bir olay. Çehov’un bir romanında alıntı bu. Olga, İrina, Masha, üç kız kardeşin başından geçen acı bir öykü. Bu gerçek bir hikâye günümüzü anlatan bir film.
KARS’TA ÇEKİLEN FİLMLER ARASINDA EN ÇOK BENİMSEDİĞİN FİLM HANGİSİ?
Kars’ta en çok benimsediğim ‘Reis Çelik’in İnat Hikâyeleri filmi’. Çünkü film, sinema oyunculuk kokmuyordu. Belgesel tarzında filmdi. Rahmetli Tuncer abimin (Tuncel Kurtiz) başrolde oynadığı bir filmdi. Bizi anlatan ve bize çok yakın bir filmdi.
KARS’TA SANAT ALANINDA NELER YAPILABİLİR?
Adana ve Antalya Film Festivalleri, Türkiye’nin ve Dünya’nın gündemine oturmuş film festivalleridir. Belediye, iktidar ya da muhalefet kim olursa olsun, festivallerin olması lazım. Festivaller dışında bir çok filmi duymamız, görmemiz imkansız oluyor. Gündemde olmayan binlerce film var. Kars’a gelmiyor, o filmler. Televizyon kanalında çıkacakta bende izleyeceğim. Ayrıca birçok filmde yaş uygulaması var. Hayatımızın parçası olan birçok unsur montajlı. Bu yüzden filmden bir tat alamıyorsunuz. Kars’ın her yeri sanat, bin bir çeşit insan hiç bir sıkıntı olmadan beraber yaşıyor. En büyük sanat bu, bundan büyük bir sanat yoktur.