İzkübarlas açıklamasında şu görüşlere yer verdi : 20 Ocak 1990 tarihli olayların üzerinden 21 yıl geçiyor. 21 yıl önce Azerbaycan halkının kaderinde kötü ve korkulu günler yaşandı. Halk saldırıya uğramış, suçsuz insanlar kurşuna Sovyet Ordusu'nun çok sayılı birliklerinin Bakü'ye saldırısı Dünya Seyirci kalmıştır.

1990 yılı 19 Ocak'ta Mihail Gorbaçov SSCB Anayasası'nın 199. ve Azerbaycan SSC Anayasası'nın 71. maddesini kabaca ihlal ederek, 20 Ocak'tan itibaren olağanüstü hal ilan edilmesi hakkında ferman imzaladı. 19 Ocak akşamı hava kararınca Azerbaycan Televizyonu bombalayarak Gece ise askeri birlikler olağanüstü halden habersiz olan şehre girdi ve Bakü Hakını hunharca kalleşçe saldırıya geçmiştir.

Gorbaçov'un fermanı geçerli olacağı saate kadar 20 Ocak 1990, gece yarına kadar birçok insan öldürülmüştür. olağanüstü hal ilan edilmesi hakkındaki bilgi ise halka 20 Ocak sabah Azerbaycan Radyosu aracılığıyla bildirilmiştir.

Bu saate kadar 100’lerce insan öldürülmüştür. Gorbaçov'un Azerbaycan'a görevlendirerek gönderdiği yüksek makamlı bürokratlar utanmadan Bakü Halkına yalan söylemiştir.

Bakü'de olağanüstü hal ilan edilmeyeceğini beyan etmişlerdir.

Tanklar, zırhlı araçlar Bakü caddelerinde önlerine çıkan her şeyi ezmişler, askerler her yanı kurşun yağmuruna tutmuşlardır. İnsanlar sadece caddelerde değil otobüslerde evlerinde otururken bile mermilere hedef olmuşlardır. Yaralılar için gelen ambulanslar ve ilkyardım ekiplerine de ateş açılmıştır. Ölen ve yaralılar arasında çoğunlukta çocuklar , kadınlar, ihtiyarlar vardı.

Sovyet Ordusunun özel eğitilmiş birlikleri bu bölgelerde halen facialar türetiyorlardı.

20 Ocak'ta tüm dünya Bakü'de yapılan kıyımdan haberdar oldu. Türk düşmanları Bakü'deki kanlı Vahşeti Sovyetler Birliği'nin iç meselesi diyerek sanki orada olması gereken olmuştur normal bişeymiş gibi o kanlı vahşeti görmezden gelmiştir . Bu da yetmiyormuş casına bu eli kanlı Gorbaçov'a Nobel Barış Ödülü vermişlerdir.

Azerbaycan'ın komşu Ermenistan'ın saldırısına maruz kaldığı ortamda, Sovyet yönetimi, Ermeni tarafında yer almıştır

Rusların ve Ermenilerin Türk Milletine ve Türk toprağına karşı düşmanlıkları ve saldırıları günümüzde de sürmektedir.

Ermeniler uluslar arası arenada Türkiye’yi soykırımcı ve işgalci olarak göstermek için biran bile boş durmamaktadırlar. Oysa kendi yaptıklarını olmamış gibi yok sayanlar kendini bilmezler. Üstelik bunu yaparken, Azerbaycan topraklarının yüzde yirmisini işgal altında tutmakta, Karabağ’da, Hocalı’da Azerbaycan Türklerine karşı dünyanın gözü önünde Hunharca katliamlar yapmalarına rağmen Türk halkın soykırımcı olarak lanse etmeleri ve bu buna çanak tutan Türk düşmalarına şunu söylemek isterim.

Türk Halkı olarak Tarihimizle gurur duyduğumuzu, Tarihimizin hiçbir döneminde soykırımcı, katliamcı olmadığımızı aksine başta Ermeniler olmak üzere korunmaya muhtaç halkları koruyup kolladığımızı hatırlatmak isteriz.

“Her Aydınlığı Yangın Zanneden Zavallılar”  Siz hala daha güneşi balçıkla sıvamaya devam edin…