Süt sağarken bile bakımlıyım!
Neslihan Kozanoğlu, işini, doğaya ve hayvanlara olan sevgisini, çiftlikte bir gününü nasıl geçirdiğini ve eşi Ahmet Kozanoğlu'yla evliliklerini anlattı.
21 Ağustos 2011 Pazar 17:31
Organik tarımla uğraşmasının ardından büyükbaş hayvancılığa adım atarak çevresindekileri şaşkına çeviren cemiyet hayatının en ünlü isimlerinden Neslihan Kozanoğlu, işini, doğaya ve hayvanlara olan sevgisini, çiftlikte bir gününü nasıl geçirdiğini ve eşi Ahmet Kozanoğlu'yla evliliklerini anlattı.
Polonezköy'e beş dakika mesafedeki Cumhuriyet Köyü'ndeki çiftliğinde yaşayan Kozanoğlu, yaptığı işin çok zor olsa da günlük yaşantısını aksatmadığını ve süt sağarken bile bakımlı olduğunu, tüm yoğunluğuna rağmen bir yemek kitabı yazmaya başladığını söyledi.
- Organik tarımın ardından büyükbaş hayvancılığa geçiş sürecinden biraz bahseder misiniz?
Organik tarım çalışmalarım 22 yıl önce başlamıştı. İnsanlar henüz organikle ekolojik arasındaki farkı bilmiyordu. Başarılı olduğuma da inanıyorum. Talebelerim okullarını başarıyla bitirdiler. Hala organik tarım ve ürünler yetiştirmeye devam ediyorum. İki yıl önce de büyükbaş hayvan besiciliği yapmaya başladım.
- Bu işi para kazanmak için mi yoksa kendinize bir uğraş olsun diye mi yapıyorsunuz?
Hayvancılık işimin dışında birçok uğraşım var. Bu işi tabi ki para kazanmak için yapıyorum.
- Karlı bir iş mi hayvancılık, hiç zarar ettiğiniz oldu mu?
Çevremdeki insanlar bu işe girince çok şaşırdılar. Özellikle de hayvancılık işinin içine girince, resmen inanamadılar. Paraya ihtiyacım olduğu için böyle bir şey yaptığımı sandılar. Oysa hepsi büyük yatırımlardır. Hayvancılık için de dönemin parasıyla trilyona yakın bir yatırım yaptım. Şimdiye kadar zorlandığım oldu ama zarar etmedim. Hayvancılık çok titizlik isteyen bir iştir. Kontrol sizde olduğu müddetçe tabi ki kar vardır. Olmasa girer miydim?
- Sanat dünyasından Necati Şaşmaz, Ebru Gündeş ve Erkan Petekkaya da hayvan besiciliği yapmaya başladı. Bu iş gerçekten herkesin yapabileceği kolay bir iş mi?
Hayvan besiciliği kolay bir iş değildir. Satın almak, beslemek, satmak, bilgi ve alaka istiyor. Benim avantajım bu işi evimin bahçesinde, çiftliğimde yapmak oldu. Hem devamlı başında durmam gerekmiyor hem de hayvanlarımla tek tek ilgilenebiliyorum. Yardımcılarım var ama yapılması gereken her konuyu biliyor ve kendim uyguluyorum. Saydığınız isimler herhalde işleri nedeniyle bu işi yardımcılarına bırakmışlardır.
- Hayvanların bakımları ile de siz mi ilgileniyorsunuz?
Üsküdar Amerikan Kız Lisesi ve İngiliz Filolojisi'nden mezunum. Küçükken en büyük arzum, doktor olmaktı. Bu hevesimi hayvanlarla uğraşarak bir nebze de olsa gidermeye çalışıyorum. Aşılarını yapıyorum.
- Kars'ta sizin adınıza mezbaha kurulduğunu ve sizin adınıza sucuk ve pastırmalar çıktığını öğrendik. Kars'ta bir marka haline geleceğinize inanıyor muydunuz?
İki yıl önce bu işe başlarken araştırmalarım beni Kars'a yöneltti. Çevrenin florası nedeniyle oradaki hayvanların eti çok lezzetlidir. Üstelik açık besiye dayanıklı hayvanlardır. Gidip geldikçe dostluklar edindim. Eski Belediye Başkan Yardımcısı Dünyamalı Demir Bey'den teklif geldi. Ürünlerin lezzetinin benim damak tadımda ve organik olması şartıyla adımı kullanmalarına onay verdim. Sucuk, pastırma ve kavurma olağanüstü lezzetlidir.
KADIN HER YERDE KADIN OLMALI
- Topuklu ayakkabı ve makyajınızla süt sağmak sizin için zor olmuyor mu?
Bu benim tarzımdır. Evimin içinde de terlik kullanmam. Her zaman bakımlıyımdır. Tarla ve hayvanla uğraşan kadının pis ve bakımsız olması gerekmiyor. Kadın her yerde kadın olmalıdır.
Önümüzdeki günlerde yeni bir krizin patlaklık vereceği ve çok fazla harcama yapılmaması konusunda direktifler veriliyor. Siz herhangi bir kısıtlamaya gittiniz mi?
Prensip olarak müsrifliği, ziyankarlığı sevmeyen bir insanımdır. Onun için tasarruf yapmam gerekmiyor.
- Çiftlikte bir gününüz nasıl geçiyor? Neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Çiftlikte saatler yetmiyor. Yüzme, yürüyüş, av, yemek pişirmek ve hayvanlarımla uğraşmak en sevdiğim zamanlardır. Ayrıca önümüzdeki günlerde de bir yemek kitabı çıkarmayı düşünüyorum. Yemeklerimin çok güzel olduğu çevrem tarafından çok iyi bilinir. Tarifleri herkesle paylaşmak isterim.
MUTLULUK KADININ ELİNDEDİR
- Ahmet Kozanoğlu ile mutlu bir evliliğe imza atıyorsunuz. Bunun özel bir sırrı var mıdır?
Evlilik zor beraberliktir. Mutluluk her zaman için kadının elindedir. Olağanüstü fedakarlık isteyen bu müessesede de iki tarafa da iş düşüyor. Ama asıl yük kadındadır. Erkek huzur, neşe, anlayış, aşk ve güzel yemekler yediği evi ve ona bunu sağlayan kadını baş tacı yapıyor. Karısına olan bağlılığı her geçen gün artıyor. Evlendikten ve hele ki çocuk sahibi olduktan sonra genelde kadınların erkekle işi bitiyor. Çocukları ya aile büyüklerine ya da görevlilere emanet edip kendilerine evli, çocuklu ve sorumsuz bir dünya kuruyorlar. Erkekte bu durumda yavaş yavaş dışarı gidiyor. Sonunda da mutsuz iki insan ve problemli çocuklar kalıyor. Kadın meslek sahibi olsa da en önemli görevinin çocukları ve kocası olduğunu unutmamalıdır
- Neden çocuk yapmadınız?
Ahmet istemedi. Ahmet'in iki evliliğinden de üç tane çocuğu vardı. Benim de ilk evliliğimden oğlum vardı. Ahmet 'Benim üç tane var. Başar ortak çocuğumuz olsun, beraber büyütelim' dedi.
- Ahmet Bey'in çocukları Yasemin ve Uğur'la aranızın iyi olmadığı yönünde haberler çıktı. Bu haberlerin doğruluk derecesi nedir?
Evet doğrudur ama sadece benimle değil babaları ile de aynı durumdalar. Evlendiğim zaman her şey yolundaydı. Onlara annelik yapmak istemedim, zaten anneleri vardı. Ama arkadaş ve ablaları olmaya çalıştım. Çok sıkıntılı günlerinde hep destek çıkıp yanlarında oldum. Ama babalarıyla maddi nedenlerden araları bozulunca beni hedef aldılar. Nerdeyse 50'sine ve 40'ına gelmiş insanlar hala babalarından gelir bekledi. Olmayınca, Neslihan verdirtmiyor deyip saldır Neslihan'a dediler. Vicdanım çok rahattır. Onlar için maddi manevi çok fedakarlık yaptım. Olan onca olaydan sonra bir özür bekledim. Aile bütünlüğünün bozulmasını hiçbir zaman istemedim. Onu bile çok gördüler. Artık ne görmek ne de adlarını bile duymak istemiyorum.
- Son zamanlarda sosyete dünyasında yaşanan boşanmaları nasıl değerlendiriyorsunuz. En son Ivana Sert'in boşanmasında yaşananlar sizce hoş bir şey mi?
Bir taraftan daha çok almak bir tarafa daha az vermek için birbirlerini deşifre edip hem aile hem de çocukları adına kendilerine büyük bir zarar veriyor. Onları izleyenlerde o ne kadar haklı ya da haksız diye bakmıyor. Ne kadar ayıp ediyorlar diye bakıyor. Evlilik sözleşmesi değil de para hırsı insanı çirkinleştiriyor.
- Sizin karşınıza evlilik sözleşmesiyle gelinse evlenir miydiniz?
Hayır kesinlikle evlenmezdim. Güvenin olmadığı yerde evlilik olmaz. Evlilik sözleşmesi bana göre değil. Ne isterim ne de kabul ederim.
Organik tarımla uğraşmasının ardından büyükbaş hayvancılığa adım atarak çevresindekileri şaşkına çeviren cemiyet hayatının en ünlü isimlerinden Neslihan Kozanoğlu, işini, doğaya ve hayvanlara olan sevgisini, çiftlikte bir gününü nasıl geçirdiğini ve eşi Ahmet Kozanoğlu'yla evliliklerini AKŞAM LIFE'a anlattı.
Polonezköy'e beş dakika mesafedeki Cumhuriyet Köyü'ndeki çiftliğinde yaşayan Kozanoğlu, yaptığı işin çok zor olsa da günlük yaşantısını aksatmadığını ve süt sağarken bile bakımlı olduğunu, tüm yoğunluğuna rağmen bir yemek kitabı yazmaya başladığını söyledi.
- Organik tarımın ardından büyükbaş hayvancılığa geçiş sürecinden biraz bahseder misiniz?
Organik tarım çalışmalarım 22 yıl önce başlamıştı. İnsanlar henüz organikle ekolojik arasındaki farkı bilmiyordu. Başarılı olduğuma da inanıyorum. Talebelerim okullarını başarıyla bitirdiler. Hala organik tarım ve ürünler yetiştirmeye devam ediyorum. İki yıl önce de büyükbaş hayvan besiciliği yapmaya başladım.
- Bu işi para kazanmak için mi yoksa kendinize bir uğraş olsun diye mi yapıyorsunuz?
Hayvancılık işimin dışında birçok uğraşım var. Bu işi tabi ki para kazanmak için yapıyorum.
- Karlı bir iş mi hayvancılık, hiç zarar ettiğiniz oldu mu?
Çevremdeki insanlar bu işe girince çok şaşırdılar. Özellikle de hayvancılık işinin içine girince, resmen inanamadılar. Paraya ihtiyacım olduğu için böyle bir şey yaptığımı sandılar. Oysa hepsi büyük yatırımlardır. Hayvancılık için de dönemin parasıyla trilyona yakın bir yatırım yaptım. Şimdiye kadar zorlandığım oldu ama zarar etmedim. Hayvancılık çok titizlik isteyen bir iştir. Kontrol sizde olduğu müddetçe tabi ki kar vardır. Olmasa girer miydim?
- Sanat dünyasından Necati Şaşmaz, Ebru Gündeş ve Erkan Petekkaya da hayvan besiciliği yapmaya başladı. Bu iş gerçekten herkesin yapabileceği kolay bir iş mi?
Hayvan besiciliği kolay bir iş değildir. Satın almak, beslemek, satmak, bilgi ve alaka istiyor. Benim avantajım bu işi evimin bahçesinde, çiftliğimde yapmak oldu. Hem devamlı başında durmam gerekmiyor hem de hayvanlarımla tek tek ilgilenebiliyorum. Yardımcılarım var ama yapılması gereken her konuyu biliyor ve kendim uyguluyorum. Saydığınız isimler herhalde işleri nedeniyle bu işi yardımcılarına bırakmışlardır.
- Hayvanların bakımları ile de siz mi ilgileniyorsunuz?
Üsküdar Amerikan Kız Lisesi ve İngiliz Filolojisi'nden mezunum. Küçükken en büyük arzum, doktor olmaktı. Bu hevesimi hayvanlarla uğraşarak bir nebze de olsa gidermeye çalışıyorum. Aşılarını yapıyorum.
- Kars'ta sizin adınıza mezbaha kurulduğunu ve sizin adınıza sucuk ve pastırmalar çıktığını öğrendik. Kars'ta bir marka haline geleceğinize inanıyor muydunuz?
İki yıl önce bu işe başlarken araştırmalarım beni Kars'a yöneltti. Çevrenin florası nedeniyle oradaki hayvanların eti çok lezzetlidir. Üstelik açık besiye dayanıklı hayvanlardır. Gidip geldikçe dostluklar edindim. Eski Belediye Başkan Yardımcısı Dünyamalı Demir Bey'den teklif geldi. Ürünlerin lezzetinin benim damak tadımda ve organik olması şartıyla adımı kullanmalarına onay verdim. Sucuk, pastırma ve kavurma olağanüstü lezzetlidir.
KADIN HER YERDE KADIN OLMALI
- Topuklu ayakkabı ve makyajınızla süt sağmak sizin için zor olmuyor mu?
Bu benim tarzımdır. Evimin içinde de terlik kullanmam. Her zaman bakımlıyımdır. Tarla ve hayvanla uğraşan kadının pis ve bakımsız olması gerekmiyor. Kadın her yerde kadın olmalıdır.
Önümüzdeki günlerde yeni bir krizin patlaklık vereceği ve çok fazla harcama yapılmaması konusunda direktifler veriliyor. Siz herhangi bir kısıtlamaya gittiniz mi?
Prensip olarak müsrifliği, ziyankarlığı sevmeyen bir insanımdır. Onun için tasarruf yapmam gerekmiyor.
- Çiftlikte bir gününüz nasıl geçiyor? Neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Çiftlikte saatler yetmiyor. Yüzme, yürüyüş, av, yemek pişirmek ve hayvanlarımla uğraşmak en sevdiğim zamanlardır. Ayrıca önümüzdeki günlerde de bir yemek kitabı çıkarmayı düşünüyorum. Yemeklerimin çok güzel olduğu çevrem tarafından çok iyi bilinir. Tarifleri herkesle paylaşmak isterim.
MUTLULUK KADININ ELİNDEDİR
- Ahmet Kozanoğlu ile mutlu bir evliliğe imza atıyorsunuz. Bunun özel bir sırrı var mıdır?
Evlilik zor beraberliktir. Mutluluk her zaman için kadının elindedir. Olağanüstü fedakarlık isteyen bu müessesede de iki tarafa da iş düşüyor. Ama asıl yük kadındadır. Erkek huzur, neşe, anlayış, aşk ve güzel yemekler yediği evi ve ona bunu sağlayan kadını baş tacı yapıyor. Karısına olan bağlılığı her geçen gün artıyor. Evlendikten ve hele ki çocuk sahibi olduktan sonra genelde kadınların erkekle işi bitiyor. Çocukları ya aile büyüklerine ya da görevlilere emanet edip kendilerine evli, çocuklu ve sorumsuz bir dünya kuruyorlar. Erkekte bu durumda yavaş yavaş dışarı gidiyor. Sonunda da mutsuz iki insan ve problemli çocuklar kalıyor. Kadın meslek sahibi olsa da en önemli görevinin çocukları ve kocası olduğunu unutmamalıdır
- Neden çocuk yapmadınız?
Ahmet istemedi. Ahmet'in iki evliliğinden de üç tane çocuğu vardı. Benim de ilk evliliğimden oğlum vardı. Ahmet 'Benim üç tane var. Başar ortak çocuğumuz olsun, beraber büyütelim' dedi.
- Ahmet Bey'in çocukları Yasemin ve Uğur'la aranızın iyi olmadığı yönünde haberler çıktı. Bu haberlerin doğruluk derecesi nedir?
Evet doğrudur ama sadece benimle değil babaları ile de aynı durumdalar. Evlendiğim zaman her şey yolundaydı. Onlara annelik yapmak istemedim, zaten anneleri vardı. Ama arkadaş ve ablaları olmaya çalıştım. Çok sıkıntılı günlerinde hep destek çıkıp yanlarında oldum. Ama babalarıyla maddi nedenlerden araları bozulunca beni hedef aldılar. Nerdeyse 50'sine ve 40'ına gelmiş insanlar hala babalarından gelir bekledi. Olmayınca, Neslihan verdirtmiyor deyip saldır Neslihan'a dediler. Vicdanım çok rahattır. Onlar için maddi manevi çok fedakarlık yaptım. Olan onca olaydan sonra bir özür bekledim. Aile bütünlüğünün bozulmasını hiçbir zaman istemedim. Onu bile çok gördüler. Artık ne görmek ne de adlarını bile duymak istemiyorum.
- Son zamanlarda sosyete dünyasında yaşanan boşanmaları nasıl değerlendiriyorsunuz. En son Ivana Sert'in boşanmasında yaşananlar sizce hoş bir şey mi?
Bir taraftan daha çok almak bir tarafa daha az vermek için birbirlerini deşifre edip hem aile hem de çocukları adına kendilerine büyük bir zarar veriyor. Onları izleyenlerde o ne kadar haklı ya da haksız diye bakmıyor. Ne kadar ayıp ediyorlar diye bakıyor. Evlilik sözleşmesi değil de para hırsı insanı çirkinleştiriyor.
- Sizin karşınıza evlilik sözleşmesiyle gelinse evlenir miydiniz?
Hayır kesinlikle evlenmezdim. Güvenin olmadığı yerde evlilik olmaz. Evlilik sözleşmesi bana göre değil. Ne isterim ne de kabul ederim.