Şimdi yaşlılar köylerinde bile tandır ekmeği yerinde şehirden getirilen fırın ekmeği ile karnını doyuruyor.

Fırın ekmekleri genellikle memur kesiminin ağırlıkta olduğu şehirde rağbet görüyor. Bu şehirlerde yaşayanlar ise çoğu zaman köylerden tandır ekmeği siparişi veriyor ya da şehir merkezinde bu amaçla açılan işyerlerinden tandır ekmeği ihtiyacını gideriyor.

Senelerce metropol kentlerde bile tandır ekmeği siparişleri köylerden verildi ve tandır ekmeğine olan hasret çoğu zamanda da vatandaşların yılda bir köyüne gitmesiyle giderildi.

Gün oldu, harman döndü ve korkulan vakit geldi. Artık köylerde ne yanık ekmek kokusu geliyor ne de tandırlara rastlanıyor. Genç nüfus Batı’ya göç etti, tarlalar ekilmez oldu, gelir düştü ve terk edilen binalarda bir bir yıkılmaya başladı. Hemen hemen tüm köyler 3’te 2 oranında boşalınca kalanlar ise ata-dede diyarlarını korumaya çalıştılar. Çoluk-çocukları Batı’da ekmek savaşı verirken onlar ise artık yalnız başlarına geçim derdine düştüler. Duman eski bina bacaları ot yığınına döndü, tandır damları bir bir yıkıldı ve tandırlar da bir bir tarihten silinmeye başladı.

Köylüler artık genç nüfus kalmadığı için ekmek ihtiyaçlarını hatta yumurtaları bile şehirden tedarik etmeye başladılar. Merkez Karaçoban Köyü’nde de Naim Zatzan (78) ve Güldeste Zatzan (65) çifti köyde yaşamalarına rağmen şehirden sipariş edilen fırın ekmeği yemeye başladılar.

Bu yaştan sonra tandırda ekmek pişiremeyeceklerini o yüzden de şehirden sipariş etmek zorunda kaldıklarını belirten Zatzan çifti, köylerin eski neşeliklerini kaybettiğini ve herkesin göç etmesinden yakındılar.