Gazetekars

Tarım ve Hayvancılığın Güçlü ve Zayıf Yönleri

Kars Ticaret ve Sanayi Odası (KTS) tarafından düzenlenen Ekonomi Panelinde konuşan İşadamı Ahmet Aküzüm, Kars tarım ve hayvancılıkla ilgili verileri katılımcılarla paylaşarak, kentin bu alandaki profilini çıkardı.

18 Haziran 2014 Çarşamba 16:27

Tarım ve Hayvancılığın Güçlü ve Zayıf Yönleri

KARS NÜFUSUNUN YÜZDE %55’İ TARIM SEKTÖRÜNDE

New Holland Traktörleri ve Zirai Makinaları ana bayiliği görevini yürüten Aküzüm, ildeki tarım ve hayvancılık konularında güncel bilgileri paylaştı. Aküzüm, “Kars ilinin ortalama 300,000 olan nüfusunun %55 i tarım sektöründe çalışmaktadır ve ortalama %60 ı köylerde ikamet etmektedir.Bu verilere baktığımızda görüyoruz ki ilimiz sanayi değil bir tarım şehridir. Toplam arazinin %35 e tekabül eden 340,000hektarı tarım arazisidir ve Digor-Kağızman ilçelerimizdeki bir kısım meyve ve sebze ziraatini saymazsak yapılan ekimin % ünü tahıl %66 sını ise yem bitkileri oluşmaktadır. Yani Kars çiftçisi aslında nebati mahsul değil hayvanını beslemek için tarım yapmaktadır.” dedi.

EN ÖNEMLİ GEÇİM KAYNAĞI HAYVANCILIK

Kars’ın en önemli geçim kaynağının hayvancılık olduğunu belirten Aküzüm, “Her ne kadar topraklarımızın yarıya yakını sulanabilir olmasına, 2012’de tam faaliyete geçen Selim Barajı ve yakında tamamlanacak olan Kars barajı ile bu oran daha da artacak olmasına rağmen biz sadece toplam sulanabilir arazimizin dörtte birini sulamaktayız. Bu duruma yetersiz mekanizasyon, yanlış gübre uygulamaları, kısa vejetasyon süresi bence en büyük sorunumuz olan bilgi eksikliği eklendiği zaman ilimiz Türkiye ortalamasından çok daha düşük bir verim rasyosu ile zirai faaliyetlerine devam etmektedir. Temel üretim girdileri aynı olan diğer bölge çiftçilerine nazaran çok daha düşük gelir elde eden bölge çiftçimiz tüm zorluklara rağmen sebat ile toprağını işlemeye devam etmektedir. Tarımdan sonra ve daha da önemli olarak ilimizin en önemli geçim kaynağı olan hayvancılıktan da kısaca bahsetmek istiyorum. İlimizin toplam arazisinin %35 ine tekabül eden 327,000 hektarlık arazisi, çayır ve meralardan oluşmaktadır. Türkiye hayvan varlığının %3 ünü oluşturan 450,000 büyükbaş hayvan varlığımızın, sadece %6 sı kültür ırkı olup, %40 civarını melez ve kalanını da yerli ırk hayvanlar oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.

KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI SON ON YILDA %55 AZALDI

Aküzüm, küçükbaş hayvan varlığının da son 10 yılda yüzde 55 azaldığına dikkat çekerek, “Kültür ırkı hayvan varlığı oranımızın çok düşük olması, hayvancılıkta da tarımda yaşadığımız aynı sıkıntı ile karşı karşıya getiriyor bizi; yani verimsizlik. Bunun yansıra bin bir zorlukla hayvanını yetiştiren besicimiz hayvanını ekonomik olarak verimli ve kazançlı hale getirmeden tüccarlara satmakta ve asıl kazancı bu hayvanları alıp besiye çeken diğer bölgelerdeki besiciler elde etmektedir. Her ne kadar ilimizdeki büyükbaş hayvan varlığı son on yılda %60 artmışsa da maalesef aynı tablo küçükbaş hayvancılık için geçerli değildir. Zahmetinin çok olması ve büyükbaş hayvancılığa daha çok destek verilmesi neticesinde ilimizin küçükbaş hayvan varlığı son on yılda %55 azalmıştır.” diye konuştu.

200 BİN CİVARI İNEKTEN GÜNLÜK ORTALAMA ALINAN SÜT MİKTARI HAYVAN BAŞINA 7.5 KG CİVARINDADIR

Süt yetersizliğinin de önemli bir sorun olduğunu vurgulayan Aküzüm, “Yine Hayvancılığın önemli bir cüzü olan süt işletmeciliği ise pek çok sıkıntı barındırmaktadır. Kars ta sağılan 200 bin civarı inekten günlük ortalama alınan süt miktarı hayvan başına 7.5 kg civarındadır ki bu rakam Türkiye ortalamasının çok altında olup gelişmiş ülkelerin ancak %20 si seviyesindedir. Burada da karşımıza çıkan verim sorunu dolayısı ile Kars ta faaliyet gösteren 60 civarı süt işleme tesisini ihtiyacı olan günlük 20 tonluk kapasitenin ancak yarısı kulanılabilmektedir. Yıllık 3 bin ton kaşar, 350 ton beyaz peynir, 200 ton tereyağı, 170 ton gravyer, 50 ton yoğurt, 10 ton çeçil üreten ilimizin bu rakamlar ile değil uluslararası, ulusal rekabette bile yer alması pek mümkün görünmemektedir.” şeklinde konuştu.

BAL ÜRETİMİ ZAYIF

Aküzüm, bal üretimiyle ilgili de, “İlimizin ülke çapında meşhur ürünlerinden biri olan bal üretimi 60 bin civarı kovan ile gerçekleştirilmekte olup, ortalama kovan başına 7 kg ile toplam 475 ton bal üretilmektedir. Kovan başı verimde de yine ilimiz Türkiye ortalaması olan kovan başına 15 kg’ın çok altındadır.” dedi.

KAZCILIK BÜYÜTÜLMELİ

Aküzüm, kazcılığın da büyük sektörlere dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizerek, ““Kümes hayvanları konusunda ise yüz akımız 75 bin adetle Türkiye varlığının %25  ine sahip olduğumuz Kaz dır. Eti, ciğeri, tüyü, yumurtası ile ekonomik değeri çok fazla olan Kaz yanında, 150binlik tavuk, 30 binlik hindi, 15 binlik ördek varlığımız ancak yerel tüketime yeterli olmaktadır.” diye konuştu.

TARIM VE HAYVANCILIĞIN GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİ

Aküzüm; kaba hatları ile rakamsal büyüklüğünü ele aldığı Kars Tarım ve Hayvancılık Varlığının analizini de şöyle sıraladı:

“İlimizin tarım ve hayvancılığının güçlü yönleri şunlardır:

-Geniş mera ve otlak varlığı

-Sulanabilir arazilerimizin çokluğu ve ucuz sulama maliyeti

-Yerleşmiş bir hayvancılık geleneği

-Zengin ve pek çoğu endemik bitki örtüsü

-Yüksek arıcılık potansiyeli. En ideal bal arısı ırkı olan Kafkas arısının bölgedeki varlığı

-Üretilen sütteki yüksek kuru madde oranı

-Ve belki de doğru değerlendirilirse en önemli avantajımız olabilecek Kafkas üniversitesinin ilimizde faaliyet göstermesi

Tabi güçlü yönlerimiz olduğu gibi zayıf yönlerimizde var.

Bunları da sıralamak gerekirse:

-Bu kadar önemli bir hayvancılık bölgesi olmamıza rağmen hem yayla-mera kullanım oranının düşüklüğü hem de yem üretim ve tüketiminin az olması

-Verimsizliğin en önemli sebeplerinden biri olan hayvan ıslah çalışmasının azlığı

-İşletmelerin küçük,yetersiz ve pazarlama faaliyetlerinin zayıf olması

-Hayvancılığın hala eski usullerle yapılıyor olması

-Ağır mevsim şartları

-Yanlış ve eksik gübre kullanımı

-Ulusal pazara uzaklık

-Ve en büyük sorunumuz eğitimsizlik

Bölgemizin bize sunduğu fırsatları ise şöyle sıralayabiliriz:

-Ülkemizin et üretim açığı, ekonomisi hayvancılığa dayalı ilimiz için çok önemli bir atılım fırsatıdır.

-Serka, Tkdk, Dap destekleri ile bölge insanının mali yetersizlikten dolayı yapmadığı pek çok projeyi hayata geçirebilme imkanı bulunmaktadır.

-Şu ana kadar belki de hiç faydasını göremediğimiz İran, Gürcistan, Nahcivan sınırlarına yakınlık

-Yılık 3 milyon olarak planlanan ziyaretçi sayısı ile Bakü-Tiflis-Kars tren hattının ilimize getireceği ekonomik canlılık ve bu sayede Orta Asya pazarı için lojistik avantaj.

İlimizin tarım ve hayvancılık konusundaki maruz olduğu tehditler ise şöyle sıralanabilir:

-Azalan küçükbaş hayvan varlığı

-Su ve toprak kaynaklarının kirlenmesi

-AB müktesebatı gereği üretim standartlarının değişmesi

-Genç kuşakların tarım ve hayvancılık sektörlerine sıcak bakmayışı

SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET, DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR

Aküzüm önerilerini, tespitlerini ve beklentilerini de şöyle sıraladı:

“Bu bilgiler ışığında sonuç önerileri olarak şunları sıralayabilirim: Markalaştırmaya en müsait olduğumuz birkaç üründen biri olan bal üretiminde bölgeye has olmayan arı ırklarının bölgeye getirilerek ırk orijinini bozulması, diğer bir marka ürünümüz kaşar için yetersiz ve homojen olmayan süt üretimi sebebi ile ancak mevsimsel üretim yapılabilmesi, ekonomik kıymeti çok yüksek olan kaz üretiminin katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülememesi, ilimizin ivedi çözüm getirmesi gereken sorunların başında gelmektedir. Coğrafi işaretleme çalışmalarının tamamlanması, üreticililerinin akreditasyona tabi tutulmaları sayesinde yöremize has ürünlerin pazarda hak ettikleri değere kavuşmaları mümkün olabilecektir. Yine bölgede üretilen ürünler ile ilgili sanayi tesislerinin azlığı;örneğin et, süt, deri işletmelerinin bölgemizde bulunmaması yöre insanımızın emeğini çok daha ucuza elden çıkarmasına sebep olmaktadır. İlimiz ve bölgemiz için stratejik öneme sahip sanayilerin kurulması için devlet teşvikleri yanında gerekirse kamunun da birebir yatırım yapması icap etmektedir. İntensif tarım uygulamaları ve çiftçi eğitimleri sayesinde tarım ve hayvancılık sektörlerindeki verimlilik sorunu ivedi olarak çözülmelidir. İnanıyorum ki sorunları çözmek için muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.”

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER