Tacettin DURMUŞ 

Kars Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler (KTV) Şube Müdürü Dr. Adem Arancı, tarım ve sanayi ilişkisinin Kars’ta da etkin bir şekilde içi içe olduğunu söyledi.

Arancı, söz konusu ilişkiyi, Kafkas Üniversitesi (KAÜ), Kars Valiliği, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile Tarım ve Orman İl Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen "Sanayide İyi Verimlilik Uygulamalarının Akademisyenler ve Sanayiciler İle Paylaşılması" konferansında yaptığı sunumda dile getirdi.

Gübre sanayisi, tarımsal ilaç sanayisi, yem sanayisi, tohumluk ve fidan üretim sanayisi, gıda sanayisi, tekstil ve deri sanayi ile tarıma dayalı diğer sanayilerin Kars’ta da ekonomiye önemli katkı sunduğunu belirten Adem Arancı, söz konusu sanayilerin ülke genelinde etkin olduğunu söyledi.

GÜBRE SANAYİ

Kars Tarım Orman İl Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler (KTV) Şube Müdürü Dr. Adem Arancı sunumunda, tarımsal üretimde ticari gübrelerle tanışan üreticilerin, ilk yıllardan itibaren gübrenin nimetlerini almaya başladıklarını söyledi.

Bilinçsiz gübreleme ile üretim alanlarında geri dönüşümü zor ya da hiç olmayan koşulların oluşmasına neden olduğunun altını çizen Arancı: “Yapılan araştırmalar, gübrelerin uygun metotlarla kullanılması halinde, ürün veriminde yüzde 50-80 oranında artış sağladığını göstermektedir. İşte bu gerçekler, üreticileri tarımsal üretimde ticari gübre kullanımına yönlendirmiş ve bunun doğal sonucu olarak pazarın oluşmasına ve sanayisinin hızla büyümesine yol açmıştır. Bakanlığımızdan izinli 1085 adet kimyevi ve organik gübre üretimi yapan kuruluş bulunmakta; 400 tanesi sadece kimyevi gübre üretmekte, 302 tanesi sadece organik gübre üretmekte, 383 tanesi hem kimyevi hem de organik gübre üretmektedir. Tarımsal üretimde diğer girdilerin gelişimi, gübre kullanım oranlarını da olumlu etkilemiştir. Ancak son yıllarda sanayide ileri giden ülkelerde organik tarımın tercih edilir konuma gelmesi ve gübre fiyatlarının hızla artış göstermesi gibi durumlar ticari gübre tüketimini kısmen frenlemiştir.”dedi.

TARIMSAL İLAÇ SANAYİ

Adem Arancı sunumunda tarımdaki diğer sanayi dallarını ise;

Tarımda üretim alanlarının büyümesi ve kontrollü koşullardan uzaklaşma, doğal olarak zararlı etmenlerinin de çoğalmasına yol açmıştır. İnsanoğlu bunun ilk çözümünü yakalayıp yok etme şeklinde bulurken, kimya sanayinin gelişimine paralel olarak tarımsal ilaçların uygulamaya girmesine neden olmuştur. Biyolojik savaşın yetersiz olduğu ortamlarda tarımsal ilaçlar kullanımı hızla artmıştır. Bu artışla, uluslararası normlarda ilaçların üretilmesi ve kullanılması zorunlu hale gelmiş ve Tarımsal İlaç Sanayi gelişimini yıllara göre artırarak devam ettirmiştir.

YEM SANAYİ “KARS’TA 2 YEM FABRİKASI ÜRETİMDE BULUNUYOR”

Uluslararası düzeyde, ülkelerin gelişmişlik düzeyinin tespitindeki kriterlerden birisi de, o ülkede kişi başına düşen hayvansal ürünlerin miktarıdır. Tarımsal üretimin, alt üretim dallarının en önemlisi hayvancılık sektörüdür. Gerek ülkemizde gerekse dünyada hayvansal ürünlere talebin oluşu bu üretim dalında üretime girdi oluşturacak maddelerin sanayisinin kurulmasına neden olmuştur. Entansif hayvansal üretim dalında, besin gereksinimi yem sanayi ürünleri ile sağlanmaktadır. Hayvansal üretimde kaba yemler, yoğun yemlere göre, genelde daha ucuz olan yemlerdir. Bu tür yemlerin kullanım alanının artırılması, hayvansal üretimde girdilerinin azaltılmasında etkin rol oynamaktadır. Kuru veya yeşil ot bazında ülkemizde halihazırda üretilen kaba yem miktarı yaklaşık 30 milyon ton dolayındadır (Gereksinim yaklaşık 50 milyon tondur). İlimiz, 2 yem fabrikasına sahip olup; yıllık Büyükbaş hayvanlara yönelik 52.000 ton, Kbaş hayvanlara yönelik 2.000 ton ve 600 ton kanatlı hayvanlara yönelik üretim yapmaktadır.

Karma yemde kullanılan hammaddelerin üretimleri ile karma yem üretim rakamları artışları ülkemiz için aynı oranlarda değildir. Özellikle protein kaynağı yağlı tohumlar ve küspeleri ile mısır gibi bazı enerji kaynaklı yem hammaddelerinin üretim miktarının, karma yem sanayinin gelişim hızının çok gerisinde kalması sebebiyle, ithalat yapılmaktadır. Sektörün ihtiyacı olan ve ithali için yüksek bedel ödediğimiz bu ürünlerin, uzun vadede birim alandan alınan verim düzeylerinin artırılması ile sektörün ihtiyacı yeter düzeye getirilmesi sağlanabilir.

TOHUMLUK VE FİDAN ÜRETİM SANAYİ

Tohumluk, bitkisel üretimde ulaşılabilecek verim üst sınırını doğrudan, üretim sürecinde kullanılan diğer tüm girdilerin verimlilik seviyelerini ise dolaylı yoldan etkileyen son derece önemli bir tarımsal girdidir. Bir alt sektör olarak tohumculuk endüstrisi başta üretim, istihdam, katma değer artışı, döviz tasarrufu ve ihracat yoluyla döviz geliri sağlama gibi ekonomi için son derece önemli katkılar yapmaktadır. Son yıllarda ülkemizde uygulanan genel ekonomi ve ticaret politikaları, özellikle bazı bitkiler ve bitki gruplarında olmak üzere, yurdumuzda daha gelişkin ve etkili bir tohumculuk faaliyetinin ortaya çıkmasına zemin teşkil etmiştir.

TARIMA DAYALI SANAYİ

Her üretilen madde gibi tarımsal ürünlerin de değerlendirilmesi dolaylı ya da dolaysız yoldan olabilmektedir.

Tarıma dayalı sanayi;  Tüketici taleplerine yönelik olarak insanın yaşamı için gerekli olan gereksinimleri tamamlamak, Elde edilen ürünlerden bir bölümünü değişik formlara dönüştürmek, Dönüşen ürünlerin tüketici beğenisine sunarak, pazarlama sektörünün bir halkası olarak kabul edilmektedir. Bu amaç doğrultusunda aklımıza öncelikle gıda sanayi gelmesine karşın, tekstil endüstrisinden mobilya sanayine hatta makine imalat sanayine kadar çok değişik sanayi sektörlerinin tarıma dayalı ürünleri kullandıkları bilinmektedir. Hatta elektronik sistemlerde bile tarıma dayalı ürünlerin kullanılması, tarımın hayat için ne kadar gerekli olduğunun bir kanıtıdır. Hem ürettiği ile insanlara yaşam veren hem de ürünleri ile yaşam içinde her şeyde kullanılabilen tarımsal ürünler, sanayinin temel yapı taşlarından biridir.

GIDA SANAYİ

Ülkemiz; hem üretilenlerdeki çeşitlilik, hem de üretilenlerle yapılan gıda ürünlerindeki çeşitlilik açısından Dünyada sayılı ülkeler arasında yer almaktadır. Tarımsal ürünleri işleyerek değerlendiren gıda sanayi; tarımdan aldığı hammaddeyi, çeşitli hazırlama, işleme, muhafaza ve ambalajlama teknikleri ile daha dayanıklı ve tüketime hazır duruma getiren bir sanayi koludur. Sosyal, kültürel ve ekonomik değişim süreci yaşayan

TEKSTİL VE DERİ SANAYİ

Türkiye’de tekstil ve konfeksiyon sanayi, 1980’li yıllarda başlayan ihracat hamlesi ile birlikte, hızla büyüme ve gelişme sürecine girmiştir. Sektör üretiminin yaklaşık yarısı ihraç edilmekte olup, genel ihracattaki payı %30’lardadır. Deri-deri mamulleri sanayi; imalat sanayi üretiminde %2,3’lük ve toplam sanayi istihdamındaki %5,1’lik paya sahiptir.

DİĞER SANAYİLER

Tarım, sahip olduğu geniş yelpazesi sebebiyle ürettiği ürünler ile değişik sektörlere hitap edebilmektedir. Bunlar içerisinde örneğin; Hayvansal ürünlerin sağlık sektöründe kullanılması, Bitkisel orijinli öz su vb. malzemelerin boya sanayinde kullanılması, İlaç sanayinde, Sabun vb. kozmetik sanayinde, Üretilen ağaç yâda tarımsal artıkların mobilya sanayinde kullanılması, Tahta, deri vb. malzemelerin makine imalat sanayinde kullanılması, Elektronik sistemlerin kaplama materyali olarak kullanılan lak malzemeleri tarımsal orijinli malzemelerdir. Sonuç olarak tarımsal üretimin değerlendirilmesi sadece tarım sektörü açısından değil tüm sektörleri ilgilendirmesi açısından önemlidir. Küreselleşme ile bu sektördeki sorunlar tek yanlı bakışla değil çoğul anlayışla çözümlenmelidir.”