Toraman: “1 Mayıs’ta nasıl bir memleket istiyoruz!”
CHP Kars İl Başkanı Taner Toraman, 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, nasıl bir memleket istediklerini kol kola, omuz omuza dile getirdiklerini söyledi.
01 Mayıs 2022 Pazar 09:27
Tacettin DURMUŞ
Toraman açıklamasında; Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizelerinde ifade ettiği memleketin ve hatta dünyanın umudunu ve hasretini paylaşan emek ve meslek örgütleri olarak, 1 Mayıs’ı coşkuyla kutladıklarını da dile getirdi.
Kars’ta 1 Mayıs’ı gururla kutlayanların, halkların kardeşliğini bir kez daha tüm alanlarda haykırdığını da açıklamasında belirten CHP Kars İl Başkanı Taner Toraman şu ifadeleri kullandı:
“İşçisi, kamu emekçisi, işsizi, emekçisi, emeklisi, aydını, sanatçısı, gazetecisi, öğrencisi, esnafı, kadını, genci, yaşlısıyla ülke genelinde doldurduğumuz 1 Mayıs meydanlarında nasıl bir memleket istediğimizi kol kola, omuz omuza dile getiriyoruz.
Bizim memleket dediğimiz, küçük bir azınlık için değil, bir avuç patron ve yandaş sermaye için değil, halkın emekçi çoğunluğu için yaşanabilir bir memlekettir. Biz memleket isteriz, ekonomik krizin faturasını krizin sorumluları ödesin.
Bizim memleket dediğimiz, sermaye ve iktidar sahiplerinin çıkarları doğrultusunda, hukuksuz ve keyfi bir biçimde yönetilen bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, işçi sınıfı başta olmak üzere halkın yüzde 99’u insanca, özgürce, kardeşçe yaşasın.
Bizim memleket dediğimiz, ülkenin birikimlerinin varlık fonu adı altında talan edildiği, işsizlik fonunun patronlara, bankalara peşkeş çekildiği, kıdem tazminatımıza bile göz konulduğu bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, herkesin güvenceli ve insanca çalıştığı bir işi olsun.
Bizim memleket dediğimiz, ölümüne çalıştırıldığımız işyerleri, açlık ve yoksulluk sınırının altında ücretler, taşeron köleliği, güvencesizlik değildir. Biz memleket isteriz, çalışırken ölmeyelim, insanca yaşayabilelim.
Yıllardır ceplerini doldururken sırtımızdan elde ettikleri nimetleri kimseyle paylaşmayanların, “hep bana” diyenlerin, işimize, aşımıza, haklarımıza el uzatanların çiftliği değildir memleket. Biz memleket isteriz, adalet olsun, zam-zulüm-işsizlik son bulsun.
Bizim memleket dediğimiz, kanun hükmünde kararnamelerle on binlerce kişinin ihraç edildiği, barış talep eden akademisyenlerin cezalandırıldığı, hapishaneleri muhaliflerle, akademisyenlerle, gazetecilerle, siyasetçilerle dolu, devletin kendi hukukuna, kurallarına bile uymadığı, “hukuk devleti” ile bağdaşmayan, demokrasiden uzaklaşmış bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, siyasi gerekçeli her türlü cezalandırma son bulsun, devlet kendi kurallarına ve hukukuna uysun.
Bizim memleket dediğimiz, sokaklarda, meydanlarda, grevlerde, mahkemelerde hakkımızı savunmanın engellendiği, seçim sandıklarında hesap sormanın bile neredeyse “suç” ilan edildiği bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, demokrasi olsun, seçme-seçilme, örgütlenme ve grev hakkımız tam olsun.
Bizim memleket dediğimiz, sadece tek kişinin konuşup milyonların alkışlamak zorunda olduğu bir ülke değildir. Biz memleket isteriz, özgürlük olsun; düşünmek, konuşmak, yazmak, çizmek, itiraz etmek özgür olsun. Biz memleket isteriz, kimse cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş olmasın; biz memleket isteriz eşit yurttaşlık, barış ve kardeşlik hakim olsun.
Bizler, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenler olarak, ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde umudumuz ve hasretimiz olan memleketin resmini çiziyoruz. Emeğimize, ekmeğimize, işimize, geleceğimize ve memleketimize sahip çıkararak, barış içinde savaşsız sömürüsüz bir dünyada yaşama ve yaşatma umudumuzu 1 Mayıs meydanlarında yükselteceğiz.
Şu gerçeğin bir kere daha altını çizmek isteriz ki, 1 Mayıs herhangi bir miting değildir. 1 Mayıs dünyanın her tarafında, beş kıtada yüzlerce ülkede kutlanan, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. 1 Mayıs, yılın 365 günü ezilen, horlanan, yok sayılan milyonların kendilerini ifade ettiği, taleplerini, tepkilerini dile getirdiği bir gündür.
Bizler, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini yaratanlarız; bizler yaşamı var edenleriz; bizler bugün baskıcı ve akıldışı bir sistemin harap ettiği memleketimizi ve demokrasiyi yeniden kuracak olan emekçileriz.
Emperyalist kapitalist sistemin, faşizmin ve her türden gericiliğin, savaşlarla, ekonomik krizlerle, ekolojik felaketlerle yıkıma sürüklediği dünyayı, savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya dönüştürecek olan bizleriz.
Baharın en güzelini örgütleyecek olan, demokrasiye gerçek anlamını kazandıracak olan, mutlu bir hayatı filizlendirecek olan milyonlar 1 Mayıs meydanlarında buluştuk.
Evet; biz çoğuz, çoğunluğuz, milyonlarız, halkız! Türkiye’nin dört bir yanından bir kez daha göstereceğiz ki haramilerin saltanatına son verecek olan biziz!
Emeğin ve alın terinin baharını örgütleyecek olan mücadelemizle, işçi sınıfının ve emekçi halklarımızın birliğinden gelen gücümüzle, dayanışma ruhumuzla; ekmek, gül ve özgürlük günlerine olan inancımızla, insanca yaşama koşullarının 4 bin 950 tl olan açlık sınırından kurtarılarak, çalışanlarımızın yüzde 100’leri geçen reel enflasyona ezdirmeden geçinebilir ücretlerine gerekli düzenlemenin yapılmasını, ülkemizin ağırlaşan ekonomik tablosuna gündelik makyajlar yerine kalıcı çözümler getirilmesini ,özelde ilimizin can çekişen hayvancılığına,çiftçisine, işsizin,esnafın borç batağından kurtarılmasını ve sağlığımız için hayati önemi olan hastanelerimizdeki hijyen ve hekim eksikliklerinin giderilmesi için gerekli çalışmaların yapılması, Tarım Kredi kooparatiflerine borçlarından dolayı haczedilen traktörlerin köylülerimize iade edilmesine gıda fiyatlarındaki fahiş artışların önlenmesi çalışmaları beklentimiz insanı taleplerimizdir
İnsanca yaşanabilir üreten, huzurun, kardeşliğin ve birlikte yaşamanın ortaklaştırıldığı, insan hak ve özgürlüklerinin kullanıldığı haklarımız çözüm bulsun.”