Türk Eğitim-Sen Kars Şube Başkanı Ozan AĞADEDEOĞLU'nun açıklaması şöyle :

YETKİ VE ETKİ AYNI ELDE

“TÜRKİYE SEVDAMIZ, EKMEK İÇİN KAVGAMIZ” ve “İLKEM, ÖNCE ÜLKEM”

bu iki ilkeyi temel sayıp otuz bir yıl önce çıktığımız bu kutlu yolda uzun yılların ardından Türk-Eğitim-Sen bayrağını Kars’ta yetkili sendika olarak dalgalandırmanın gurur ve onurunu yaşıyoruz;

“Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!

Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!

Ölsek de sevinin, eve dönsek de!

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!”

Türk Eğitim-Sen tepeden tırnağa ilk günkü şevk ve azimle dolup taşarak yurdun her köşesinde “SON NEFER SON NEFES” çalışmaktadır.

Her türlü zorluğa, sıkıntıya, kumpasa, fitneye rağmen “Makam odaları sizinse, öğretmenler odaları bizimdir.” diyerek, 1.557 meslektaşımızı bu çatı altında topladık. Ve bunu yaparken de ilkeli sendikacılıktan ve sendikal ilkelerimizden asla taviz vermedik. Bir haftalığına üye toplamadık ve bir hafta daha üye kalması için kimseye yalvarmadık. Kimseyi hedef almadık, kimseye üyelik karşılığı boş vaatlerde bulunmadık. Hayatımızdan, zamanımızdan, kişisel haklarımızdan taviz verdik. Ama eğitim çalışanlarının haklarından, mazlumun yanında durmaktan ve ilkelerimizden asla taviz vermedik. Adam gibi Sendikacılık yaptık, gönüllere girdik; siyasi makamlara, belediye başkanlarına, kurum amirlerine, diğer sendikalara el açıp yalvarmadık.  Sözün özü; onursuz bir galibiyeti, onurlu bir mağlubiyete tercih etmedik. Mağlup ta olmadık. Dik durduk, düz yürüdük; doğru bildiğimiz yoldan asla dönmedik.

Denge hesapları yapmadan, çalışanlarımızın ve mesleğimizin onurunu asla rencide etmeden; çalışanlarımızın menfaati söz konusu olduğunda sağında solunda kim var diye bakmadan cesaretle öne atılan Türk Eğitim-Sen, lekesiz sendikacılığın, ana sütü gibi ak ve helal mücadelenin yılmaz neferi, yıkılmaz amiral gemisi olmuştur. Ve neticede yetkiye hep birlikte omuz omuza şahlanarak yürüdük ve alın terimizin hakkını bugün Gazi Kars’ımızda yetkiyle şereflendirdik. Yeri geldi dize kadar çamurun, karın ve buzun içinde şehrimizin en ücra ve en uzak köylerine kadar defalarca gittik. Bunun canlı kanlı şahitleri bilhassa sizlersiniz. Biz hak bildiğimiz davamız uğruna, hakikat olan sözlerimiz ve vaatlerimizle meslektaşlarımıza gittik ve gönülleri fethettik.

Töremizde ve İtikadımızda hiçbir ayrımcılığa yer yoktur. Okullarımızda, kurumlarımızda sen şusun, sen bucusun Türk Eğitim-Sen’de ne işin var diye zırvalayıp etnik kazıya çıkanlara, biz falan partinin sendikasıyız işlerinizi hallederiz, milli eğitimle sıkıntı yaşamazsınız diye aba altından sopa gösterenlere, üye olun köyünüzün yolunu yaptıracağız diyenlere, üye olun sizin servis ihalenizi biz yapalım diyenlere, makam odalarının haysiyet ve şerefini ayaklar altına alıp sendika bürosuna çevirenlere en büyük dersi siz değerli üyelerimiz verdiniz. Biz her renk ve her desenle bir bütünüz. Hepimiz aynı bağın gülü, aynı bahçenin çiçeğiyiz. Aramıza ayrık otu gibi sızmaya saçılmaya çalışanların bu tablodan bir nebze de olsa feyiz almasını temenni ediyoruz.

“Değerli Türk Eğitim-Sen Kars Teşkilatımız!”

Bugün bu teşkilatın bir neferi ve yetkiyi alan jenerasyon olduğumuz için tabiî ki gururluyuz. Ancak sendikacılık ta diğer tüm kurumsal yapılar gibi bir birikim ve bakiye meselesidir. Her başarının da başarısızlığın da öncesi ve sonrası vardır. Bizden önce bu teşkilat için ölçülemez ve ödenemez emekler harcanmıştır. Bizim yetkiyi almamız belki de “pastanın üstündeki çileği koymak” oldu. Hiçbir emeği inkar etmedik, etmeyeceğiz. Ancak bu başarı en çok sizin emeğiniz ve alın terinizdir.  Ve bu asla tevazu gösterilecek bir başarı değildir. Bir kişiye dahi gayri ahlaki ve boş vaatlerde bulunmadınız. Hiçbir meslektaşımızın şahsiyetini ezmediniz. Sadece işinizi adam gibi yaparak sendikal yolculuğumuza dahil ettiniz.  Hepinizle gurur duyuyoruz.

Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Başöğretmenimiz Başbuğ Atatürk’ün fikirlerinden, yolundan asla ve kat’a dönmeyeceğiz. Nicelik uğruna, niteliği feda etmeyeceğiz. Dönemin değil her dönemin sendikası olmak için çalışacağız. Hak arama mücadelesinde mazlumun, mağdurun yanında dururken üyelik şartı aramayacağız. İnsanların sıkıntılarını ve çaresizliklerini üyeliğe çevirmek gibi aşağılık bir yolu asla ve asla tercih etmedik, etmeyeceğiz. Sendikamızın neferlerinden gayrısına bizim adımıza sendikacılık yaptırmayacağız. Türk Eğitim-Sen’in kapısı sadece üyelerine değil hak arayan herkese açık oldu. Bundan sonra da açık olacaktır.

Her durum ve şartta yanımızda duran başta Genel Başkanımız Sayın Talip GEYLAN’a, Genel Merkez Yöneticilerimize, Kurucu Şube Başkanımız Sayın Harun YENİCE’ye, Eskimeyen Şube Başkanımız Sayın Fahrettin ŞİMŞEKLER’e, İl Ve İlçe Yönetim Kurullarımıza, Denetleme-Disiplin, Kadın Kurullarımıza, bize bu gururu yaşatan dik duruşlu tüm üyelerimize; ve bugün nerede olursa olsun geçmişte Türk Eğitim-sen’li olmuş, emek vermiş herkese tekrar teşekkür eder; tüm eğitim çalışanlarına ve Kars kamuoyuna saygılar sunarız.