Uluslararası savaş fotoğrafçısı ve belgesel yapımcısı Coşkun Aral, Hürriyet Gazetesi fotoğraf editörü Sebati Karakurt, Sabah Gazetesi fotoğraf editörü Kutub Dalgakıran, Zaman Gazetesi fotoğraf editörü Selahattin Sevi, Milliyet Gazetesi foto muhabiri ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ercan Arslan ile aynı üniversiteden Öğretim Üyesi Kamil Fırat, Anadolu Ajansı eski fotoğraf müdürü Abdurrahman Antakyalı, Anadolu Ajansı foto muhabiri Erhan Sevenler ile Hüseyin Demirci, İnstagram Şampiyonu olarak tanınan ünlü fotoğrafçı Mustafa Seven, fotoğrafçı ve kreatör Hasan Şenyüksel ile fotoğraf sanatçısı Murat Kaya’dan oluşan 12 kişilik grup SERKA’nın davetlisi olarak geldiği Kars’ın dört bir yanını resmette.

Ünlü gazeteciler için Selim’in Kekeç köyünde de gösteri amaçlı cirit müsabakası düzenlendi. Kekeç ve çevre köylerden gelen 22 ciritçi en iyi pozu verebilmek için karlı zeminde hünerlerini sergiledi. Köylülerinde yoğun ilgi gösterdiği cirit müsabakaları renkli görüntülere de sahne oldu. Alandan uzaklaşan atlar zaman zaman gazetecilerin arasına daldı ve ilk kez bu kadar yakından izledikleri ciritte üzerlerine gelen atları gören gazeteciler sağa-sola kaçıştı. Düşme tehlikesi geçiren atlar, atılan ciritler ve şaha kalkan atları fotoğraf karelerine yansıtan ünlü gazeteciler renkli bir gün geçirmenin zevkini de doyasıya yaşamış oldular.

Kekeç köyünden Metin Özbaş, “Bugün köyümüze Türkiye’nin ünlü gazetecileri geldi. Cirit müsabakamızı tanıtmak için foto muhaberleri buradalar. 8-10 köyün atları burada ve cirit müsabakası yapılıyor. Cirit her Pazar bir köyde oynanıyor. Bizlerde izlemeye geldik.” dedi.

BÖLGELERİN TANITIMLARI GAZETECİLERE BIRAKILSIN

Uluslararası savaş fotoğrafçısı ve belgesel yapımcısı Coşkun Aral, Kafkas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada; Bölgenin Kalkınma Ajansı olan SERKA’nın bu güzel projesinin dünyada bir benzeri olmadığın ve Türkiye’de de ilk kez gerçekleştirildiğini belirterek emeği geçenlere teşekkür etti. Aral, “Türkiye’nin en önemli gazetelerinden değerli meslektaşlarım, foto muhabirleri bir araya gelip bu bölgenin var olan tüm değerlerini o muhteşem görsellikleri ile yansıtıyorlar. Umarım bu tür projeler devam eder. Çünkü; Türkiye zengin ve tanıtılmaya ihtiyacı olan bir ülke ama ne yazık ki tanıtımının olumlu anlamda yapıldığını söyleyemem. Çünkü; hep uzman olmayan kişilere bu tanıtımlar yaptırıldı. Bu işler herkes ‘yaparım’ diyince küçük çıkarlar düşünülerek başka insanlara yaptırıldı. O yüzden bu çalışma doğru karar ve başlangıç yeri de Kars oldu.” dedi.

ÇOK YANLIŞ ABUK SUBUK TANITIMLAR YAPILIYOR

“Umarım bu bölgede ve tüm Ttürkiye’de bu ve benzeri çalışmalar yapılır” diyen Aral, “Umarım her alanda uzman kişiler çağrılır ve ülkenin değerleri dünyaya tanıtılır. Kars başlangıç yerimiz ama ben bunu Hakkari’de, Van’da, Ağrı’da, Siirt’te, Diyarbakır’da, Urfa’da da olur. Çünkü Türkiye var olan tarihi ile bizden önceki kuşakların o hazinelerle sade turizm geliri ile mili geliri ile birkaç misline katlayabilir. Çok yanlış abuk subuk tanıtımlar yapılıyor.  Örneğin: buranın çok güzel mimarisi varken, abzurt mimariler yapılıyor. Bugün duydum Kars Kalesinin yanına Kaşar-Bal Heykeli yapılacakmış. Bence bu düşünce anlamsız ve gereksiz. Bence var olan güzelim mimariyi, o eski evleri tıpkı şuanda kalmakta olduğumuz otel gibi yaşatalım ve dünyaya tanıtalım. Bizler hazırız; burada çok değerli meslektaşlarım var. Bu arkadaşlarım Türkiye’nin ve dünyanın en iyi gazetelerinin foto muhabirleri arkadaşlarım. Dünyaya duyuracağımız işler. Buradan dünyaya yapılacak çalışmalarla milyonlarca lira değerinde tanıtımlar yapılabilir. otoğraf bu işin en doğru anlatımıdır. Yarın öbürgün Türkiye bu şekilde tanıtılırsa bence o abuk sabuk milyonlarca liraların ödendiği tanıtımlar yerine çok daha doğru işler yapılmış olur.” şeklinde konuştu.

TANITIM DİYİNCE ÜÇ-BEŞ TANE SES SANATÇISI GETİRİP BU İŞİ YAPTIKLARINI SANANLAR VAR

Aral daha sonra şunları söyledi:

“Başlangıç rotamızın hemen yanı başında var olan bir takım güzelliklerimizi, etkinlikleri yaptık. Bugün cirit oyunlarına tanıklık ediyoruz. Eksi derece soğukta Eskimo dönemi usulü ile Çıldır gölünde balık avı yapanları gördük ve olağan üstü lezzetli balık yedik. Ama dedim ya; buranın çok şeyi var, ilkbaharı, sonbaharı, kışı, yazı hep olağan üstü zenginlikleri var. Birde bütün bu çalışmaları yaparken biz öncülük yapıyoruz. Önemli olan buranın yerel değerleri bu işi böyle yapsın. Dedim ya tanıtım diyince üç-beş tane ses sanatçısı getirip bu işi yaptıklarını sananlar var. Dedim ya sempozyumun altında havaalanlarında çöplüklere atılan sempozyumun tanıtım kitapları var. Çok kişi için bir şey anlam ifade etmeyen ama bizim için çok şey ifade eden yani; yüzlerce kilo kitap yapıyorsunuz açıp bakan yok, okuyan yok. Halbu ki onun yerine bu çalışmalar güzel fotoğraflarla takviye edilse çok daha anlamlı olur.”