Yerel Seçimler Yaklaşırken Siyasetin Yanlışları
Oktak Aktaş yazdı...
06 Kasım 2018 Salı 09:09
Son yıllarda siyasetteki çürüme, kirlenme, dağınıklık devlet ve millet hayatını çok ağır bunalımların içine sürüklemektedir. 16 yıldır ülkeyi tek başına bir iktidar yönetmektedir. Ama bu süre içerisinde istikrarlı bir yönetime ülke olarak hasret kaldık. Devlet hayatında istikrarsızlık, toplum hayatında ise adaletsizlik, aile hayatında yoksulluk ve huzursuzluk, can korkusu almış başını gidiyor. Bugün içine düştüğümüz sıkıntıların içte ve dışta ana nedeni kaanatimce budur. Öyle bir duruma getirildik ki, belirsizlik, dengesizlik, ve kavga; düşünmeyi, çalışmayı ve buna parelel olarak da gelişmeyi engelliyor. Gelişme, huzur ve güven ortamı ister. Demek ki her şeyden önce dengeli, huzurlu güvenli bir ortam oluşturmamız gerekiyor.
Bugün ülkemizde çok sayıda siyasi parti var. Ama bir parti kültürü maalesef oluşmamıştır. Demokrasi kültürü mevcut siyasi partiler tarafından çiğneniyor. Partiler, oy almak için milletimizin demokrasi kültürünü ve ahlaki değerlerini bozdular. Türk milletinin engin devlet tecrübesi ve töresini, yoz bir particilik uğruna yozlaştırmaktadırlar. Mevcut siyasi partiler, o partiye gerçekten gönül verenleri dışlayıp; partili olmayanlarla yola devem ederek yanlızca kazanmayı hedefleyen konumuna getirilmiştir. Ayıplı, her türlü kural dışı, ölçüsüz söylemler ve taşkınlıklar siyaset yapmak sanılmaktadır. Seçim rüşvetleri, ahlaksızca hareketler ve yolsuzluklar almış başını gitmektedir. Sözde particilikleri uğruna maalesef devleti de bu kirli oyunlarına bulaştırdılar.
Bu gün siyasetin bu yanlışlarını bilmeden çare aramak doğru olmaz. Çünkü bu yanlışlar, ülkenin içte bölünmüşlük ve kutuplaşmasını daha keskin hale getirmiş bir durumdadır.
Bugün iç politikada istikrarsızlık ve belirsizlikler mevcut iken ülke gündemi o kadar yoğunken yine bir seçim sürecine daha girmiş durumdayız. Önceki seçim süreçlerinde olduğu gibi bu seçim sürecinde de vatandaşlarımız sürekli içi boş tartışmalarla hem beyin yorgunluğu hem de fiziksel yorgunluğu bilinçli bir şekilde artırılıyor. İnsanların kafası o kadar karıştırılıyor ki, nasıl hereket edeceğini ve nasıl sağlıklı düşüneceğini kestiremiyor. İşte iktidar sahipleri, seçmenin bu beyin yorğunluğunu firsata çevirmek için her gün televizyonlarda kendilerinin mağdur edildiklerini ön plana sürerek iktidarlarını devam ettirme peşindeler.
Türk milleti her seçim öncesi siyasi iktidar bir türlü istikrarı oluşturamıyor. Milletimizin vicdanı bir türlü rahatlatılamıyor. Siyasette boşluk olmaz. Ama maalesef siyaset bugüne kadar hep boşlukta kaldı. Fikir üretemeyenler, topluma huzur ve güvende veremiyor.
Seçilmişler kendi siyasi ikballerinin peşinde koştukları için topluma karşı inandırıcılıkları da haliyle kalmamıştır. Seçmen, siyasi yapılara güven duymadığı için seçmene çeşitli maddi yardım adı altında sosyal yardımlar yapılarak resmen rüşvet verilerek oy devşirilmektedir.
Şunu açık bir şekilde söylemeliyimki insanların düşüncelerini benimseyebilirsiniz veya benimsemeyebilirsiniz. Fakat karşı görüşte fikirde olanları baskı ve tehdit ederek onları susturmaya veya yok görmeye çalışmak belli bir süre için sonuç alınsa da ilerisi için olumsuz durumlar teşkil eder.
Yerel seçimler yaklaşırken ülkemizin ve ilimizin sorunlarını konuşmalıyız. Toplum olarak topyekün bir suskunluğun, nemelazığımlığın, yanlışa yanlış diyememenin ve toplumu karşılığı olmayan bir umudun içerisinde umut aşılanmaktadır. Ve bu duruma nasıl geldiğimizin acısını her dönem yaşamaktayız. Soru sormaya, birbirimizi anlamaya ve hele hele öz eleştiriye dahi geçit verilmiyor.
Ne var ki; insanın doğasında var olan dürüstlük, temiz ahlak ve gerçeğe ulaşma iç güdüsü, çoğu zaman bu tür tehditlere pirim vermemiş ve bu yolda çok büyük mücadeleler verilmiştir. Düşüncelerini açık bir ifade ile söyleyebilmek, yazabilmek fikrini beyan etmek için her zaman çok ağır bedeller ödenmiştir.
31 Mart 2019 daki yerel seçimler, Türkiye Cumhuriyetinin getirdiği değerlere sahiplenilenileceği, seçimle ülkemizin aydınlık yarınları için, daha önce de olduğu gibi 7 düvele karşı verilerek kazandığımız değerlerimizi her türlü baskı ve tehditlere rağmen yaşamlarını hiçe sayarak, korkusuzca gerçekleri söylemekten ve fikirlerini yazmaktan çekinmeyenlerin aklısellimi öne çıkaranların kazanacağı bir seçim olur İnşallah…