KÖYDES toplantılarına çağrılmadığı gerekçesiyle Kağızman Kaymakamlığı'na dilekçeyle başvurarak, toplantılarda alınan kararların örneğini isteyen Barış Demokrasi Partisi (BDP) Kars İl Genel Meclis Üyesi Haydar Yıldız, konuyla ilgili gazetecilerin sorularını cevapladı.

Yıldız, “Kaymakam Bey’den randevu alarak görüşmek istedim. Bir-iki konu görüştük; önemli bir şeyler değildi, o yüzden toplantıya gerek duymadık, “basit şeylerdi” dedi. Ama sonuçta bu basit şeyler imzalanmak üzere bana geldiğini söyledi. “Ben bu kararların ne olduğunu bilmeden nasıl imzalayayım” dedim. Bu konuları konuştuktan sonra “doğrudur haklısınız” dedi. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra aynı şeyler yine devam etti. Geçenlerde duydum ki bir araç kiralanmış ve yine bu karar alınırken bu aracın nerelerde çalışılması gerektiğini birlikte karar almamız gerekirken benim burada bilgim yok, köylü vatandaşlardan öğreniyorum araç kiralanmış. A köyün de, B köyünde araç çalışıyor, arazi yolu yapıyor, gölet yapıyor. Bunlardan haberim yok ama bunlar ihale günlerindeki toplantımızda buna ilişkin kararlar o gün önüme getiriliyor ve imzalanmam isteniyor. Ben de “imzalamadım, ben bunları inceledikten sonra ancak imzalarım” dedim. Ama baktım ki bu süre öyle devam edince ben de bir dilekçeyle başvurdum. Bunu basına da bildirdik. Bu çalışmamız devam ediyor. bizim verdiğimiz dilekçelere, bizim yaptığımız başvurulara cevap alamazsak yani bu tutumları devam ederse adli yargıya başvuracağız ve hakkımızı arayacağız. Çünkü biz halkın seçilmiş birer üyesiyiz, encümeniz. Halk bize oy vermiş ve biz bu halkın sorunlarını dile getirmek zorundayız. Yarın bugün bizlere hesap soracaklar: bizim için ne yaptınız, bizim köyümüzü, yolumuzu, suyumuzu, bizim bunlardan bilgimiz olmasa biz halka nasıl cevap olacağız.” dedi.

Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz kurulda Kaymakamla birlikte 5 kişiyiz. 2 tane İl Genel Meclis Üyesi, 2 tane de köy muhtarlarıdır. Bu İl Genel Meclis Üyesinden birisi BDP’den benim, ikincisi de AKP’den bir diğer arkadaştır. Seçim olduktan sonra biz doğal olarak her ay 2 gün toplanması gerekirken 40 gün geçtikten sonra toplanılmadı. Özel İdareden bir gün bana telefon geldi “sizin hesap numaranız lazım” dedi “ne yapacaksınız” dedim onlarda şöyle dedi bana: “sizin toplantılara katıldığınıza dair bir huzur hakkı diye bir ödenek ödeniyor, onu hesabınıza yatıracağız.” Ben de şunu söyledim: “bir toplantı olmadı ki, yani ben böyle bir toplantıya katılmadım ondan dolayı ben böyle bir hesap numarası vermem, bu parayı da kabul etmem” dedim. “O toplantıya ilişkin evrak getirirler size imzalarsınız” dedi. “Hayır” dedim “içinde olmadığım bir toplantının evrakını da imzalamam, böyle bir para da istemem” dedim. Bizim derdimiz vatandaşa, köylüye hizmet gitsin. Biz bunun zorlayıcı, engel olucu bir tarafı olmayacağız.”