Ziraatçıların beklentileri
Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, hayvan yetiştiricileri ve çiftçilerin; 7 Haziran seçimlerinin ardından artan terör olayları, tırların yakılması, nakliyecilerin kente gelmemesi gibi nedenlerle büyük bir sıkıntı içine girdiklerini söyledi.
21 Eylül 2015 Pazartesi 10:51
Temmuz ayı sonunda etkili olan ‘Kıble Rüzgarı’yla mahsul alamadıklarını belirten Başkan Ertaş, çiftçilerin kredi borçlarının 1 yıl ertelenmesini istedi.
İNSAN KAYIPLARI, EKONOMİYLE, PARAYLA, MADDİYATLA ÖLÇÜLECEK DURUM DEĞİLDİR
Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş ilk olarak Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde baş gösteren terör olaylarına değindi. Ertaş, “Ziraat Odası olarak tüm çiftçilerimiz, halkımız adına, insanlık adına beklentilerimiz; inşallah bu sürecin olumlu yöne dönmesidir. Şu andaki süreç maddi ve manevi olarak olumsuz sonuçlar doğurmakta ve ülkeye büyük zarar vermektedir. Hem cebimizden para çıkıyor hem de insanlarımızın kanı dökülüyor. Şu andaki insan kayıpları, ekonomiyle, parayla, maddiyatla ölçülecek durum değildir. Bu akan kadın bir an evvel durması gerekir, bir ateşkes olması gerekir, karşılıklı uzlaşma olması gerekir. Bizim paylaşamayacağımız, birbirimizle anlaşamayacağımız hiçbir şey yoktur. İnsanların oturup da konuşup çözemeyeceği hiçbir şey yoktur. Gereksiz bur savaş sürmekte. İnşallah umudumuz odur ki bir an evvel bu savaş dursun, insanlarımız huzur içinde, refah içinde olsun. 1 Kasım’da inşallah hiçbir sıkıntı olmadan, hiçbir mala ve cana zarar gelmeden demokratik bir seçim olur. 1 Kasım’da kim kazanırsa kazansın, halkın kendi iradesini kullanarak, bu ülkenin başına geçecek siyasi parti hangisi olursa olsun bu, halkın iradesini gösterecektir. Buna da biz hepimiz saygı duyacağız, hepimiz yardımcı olacağız, ülkenin refahı için elimizden ne gelirse yardımcı olacağız.” dedi.
TURİZM VE TİCARET BEKTEYE UĞRADI
Turizmin sıfıra indiğini, ticaretin de sekteye uğradığını kaydeden Ertaş, “Bu yaşananlar en çok Doğu ve Güneydoğu’yu vurdu. Şu anda kentte turizm sıfıra inmiş durumdadır. Dışarıdan bırakın yabancı turistin gelmesini içerideki yerli turist dahi gelmemektedir. Şu anda ticaret de sekteye uğramış durumdadır. Köylü şehre gelememekte, şerhli köye gidememekte, çiftçi arazine, tarlasına, çapasına gidememekte, nakliyeciler bile gelememekte. Doğu ve Güneydoğu’daki araçların yakılmasını haklı gerekçe göstererek bu nakliyeciler ne yazık ki buralara gelememekte. Bununla ilgili de en büyük sıkıntıyı şu anda bu bölgeler yaşamaktadır.” diye konuştu.
KURBANLIK SEVKİYAT YÜZDE % 50 DÜŞTÜ
Kurbanlık sevklerinde yaşanan terör olaylarıyla geçtiğimiz yıllara oranla yüzde 50 düştüğünü vurgulayan Ertaş, “Çiftçimiz, esnafımız, köylümüz bu yıl ki kurbanlık sevkini doğru-düzgün yapamadı. Her yıl 200 bin kurbanlık sevkiyatı yapan ilimiz bu yıl yüzde 50’sini yapamadı. Sebep ise; tırların gelmemesi, araçların, kamyonların yakılması. İnsanlar bununla ilgili çok büyük sıkıntılar yaşadı. Şu anda geçmiş yıllarda bu dönemde günlük 10 tır hayvan götürülürken son 1 aydır günde 1-2 tır ancak çıkıyor. Sevkiyat azaldı. İnsanlar hayvanını satamamakta, hayvanlar ahıda beklemekte. Belki bir tüccar gelir da hayvanını toptan verir düşüncesindeler. Ne kendi imkanlarıyla götürebiliyor ne de dışarıdan tüccar geliyor. Şu anda çok büyük ekonomik sıkıntı var. İnşallah bunun önü açılır, inşallah çözüme kavuşur, insanlarımız da rahat eder.” şeklinde konuştu.
‘KIBLE RÜZGARI’ YÜZDE 70-80 ORANINDA MAHSUL KAYBINA NEDEN OLDU
Ertaş ayrıca, Temmuz ayı sonlarında etkili olan ‘kıble rüzgarı’nın mahsulde yüzde 70-80 kaybı neden olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Bu yıl ki ziraat ise mayıs ve haziran aylarında ilimiz ve bölgemiz çok iyi yağış aldı. Yalnız temmuz başlangıcı ve temmuz sonu itibariyle ‘kıble rüzgarı’ dediğimiz güneyden esen rüzgarın 3 gün üst üste esmesiyle bayağı bir sıkıntı yaşattı, kuraklığa çevirdi. Tohum da, sap da, dane de yetişmedi, olgunlaşmadı. Gün dönümü sonrası dediğimiz yağmurları alamadığı gibi birde üstüne bu kıbleden esen rüzgarı yediği, içindeki suyu tamamen kuruduğu için daneye de suyu aktaramadı. Dane de bir sıkıntı var. Şu anda sapta bir sıkıntı yok. Saman ihtiyacı var ama dane olarak yüzde 70-80 oranında mahsul kaybı var. Şu anda çiftçinin sıkıntısı ektiği tohumu dahi alamamış olmasıdır. Böyle bir durumla karşı karşıyalar. Ama sap olarak dışarıdan bakıldığı zaman sap uzun, sap köklü gözüküyor. İşte o sapın uzunluğu, kökü mahsul döneminde hepimizi yanılttı.”
KREDİ BORÇLARI 1 YIL ERTELENSİN
“Kuru saman ve sapla hayvan da bahara çıkmaz, çiftçi de bahara çıkmaz “ diyen Ertaş, “Şu anda tohum olarak yüzde 70-80 kaybımız var, çiftçimiz sadece ekilen tohumu alabildi. Bu konuda inşallah bakanlık gerekli girişimleri yapar, bununla ilgili çiftçilerimizin kredi borçlarıyla ilgili bir karar çıkarır. Çünkü; çiftçimiz tohumunu satamadığı zaman veya tohumunu öğütemediği zaman ne evinin ununu, ihtiyacını karşılayabilecek nede hayvanının yem ihtiyacını karşılayabilecek. Kuru saman ve sapla hayvan da bahara çıkmaz, çiftçi de bahara çıkmaz. Bu kredi borçları da bunları iyice batağa sürükleyecek. Bizim temennimiz, bununla ilgili inşallah bir girişim olur. Ricamız şu ki inşallah çiftçilerimize bu mahsul döneminde yardımcı olurlar. Verilecek olan iade kredilerinin en azından 1 yıl ertelenmesi konusunda yardımcı olurlar, çiftçimizi rahatlatmak adına. Ziraat Bankası’nda çiftçilerimizin diğer devlet bankalarında ve özel bankalarda kullanmış olduğu çiftçi kredileri konusunda yardım ve destek bekliyoruz. 1 yıllık işletme kredileri, yatırım kredileri var. Bunların her ikisi de çiftçiye yönelik verilen kredilerdir. Çiftçilik ve ÇKS üzerinden verilmiş olan kredilerin 1 yıl ertelenmesi konusunda ricada bulunuyoruz.” şeklinde çağrıda bulundu.
Ertaş sözlerini, “Bu andaki çatışma ortamı ve mahsul kaybını da üstüne koyarsak çiftçimiz çok zor durumda. Bu konuda gerekli girişimler yapılırsa iyi olur. Şu anda her ne kadar da bizi geçici hükümet yönetiyorsa da bu konuda karar alacak iradeye sahip olacağına eminim.” beklentisiyle noktaladı.