Gazetekars

Doğu Ekspresi’nin şifreleri: Bilge köylü tarım ve dayanışmacı turizm

SERBAY MANSUROĞLU / Birgün Gazetesi

18 Mart 2018 Pazar 15:03

Doğu Ekspresi’nin şifreleri: Bilge köylü tarım ve dayanışmacı turizm

Kars Boğatepe'de geleceklerine sahip çıkıp bir araya gelen köylüler başarı hikayesi yazıyor. Dışarı göç tersine döndü, kadınlar toplumsal yaşamda eşit söz sahibi. Dayanışmacı turizm ve bilge köylü tarım bu değişimde 2 anahtar kelime. Değişimin isimlerinden İlhan Koçulu: Bizim 3 hayalimiz var

Kars’ı son 2 yıldır Doğu Ekspresi’ne artan ilgiyle birlikte sık duyar olduk. Boğatepe, ‘yerel üret yerel tüket’ anlayışıyla doğal lezzetleri misafirlerine sunan bu kentin önde gelen köylerinden. Boğatepe ayrıca kooperatifçilik geleneği olan bir köy.

Bölgede peynircilik, Rusya’dan gelen Malakanlar ile başladı. 1917 Bolşevik Devrimi’nden sonra yeniden Rusya’ya dönme kararı alan Malakanların yerini Boğatepe köyünün yeni halkı, Kafkaslardan gelen Terekemeler aldı. 1920’lerde peynir yapma işini devralan Terekemeler, kooperatif kurarak peynir yapmaya başladı. Bunlar aynı zamanda Cumhuriyet döneminin ilk kooperatifleriydi.

Köyün dayanışmacı, çalışkan yapısı 1980 Darbesi’ne kadar sürdü. Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği’ni kuran isimlerden İlhan Koçulu’nun verdiği bilgilere göre darbeye kadar 150-160 hanede bin 500 nüfus varmış.

Darbeyle kooperatifleri kapanan köylüler 3’er 5’er büyük kentlere göç etmiş. Nüfusu iyice azalan köyde 1999’da köyün servis arabası kaza yapınca; köyden 23 kişi hayatını kaybetti. Köyde büyük travma oluştu.

Kars'ın ve Boğatepe’nin hikâyesinin geri kalanını o dönemde yaşanan kazada kardeşini kaybeden İlhan Koçulu’dan dinliyoruz.

Boğatepe'de ve Kars'taki çalışmalarda öne çıkan isimlerden İlhan Koçulu'ya, Doğu Ekspresi'ni ve neler olup bittiğini sorduk.

»Boğatepe köyü bu sıralar pek popüler. Nasıl oldu?

1999’da nüfus 500’lere kadar azalmışken elim bir trafik kazasında köyde bir günde 23 kişiyi kaybettik. 7 eve daha kilit vuruldu. Kardeşimi bu kazada kaybettim. O dönem köyde ciddi bir travma yaşandı. Ben o zamanlar büyük bir kentte ticaret ile uğraşıyordum. Cenazeleri toprağa verdikten sonra köyde 50 gün kaldım. Bu 50 günde köylerin nasıl boşaldığını fark etmiştim. Köylülerle toplanıp bu göçü nasıl durduracağımız üzerine fikir istişareleri yürüttük. Kooperatif kurup yerel tohumlarla yeniden yola koyulma kararı aldık. Ancak kooperatif o yıllarda yaygınlaşmadı. 2005-2006’da köylerde dernek kurmaya başladık. Organik yaşam derneği, turizmi geliştirme derneği vs. O zamanlarda bizim köyde Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği’ni kurduk.

»Amacınız neydi?

10 köyde yaptığımız çalışmanın temel amacı göçü önlemek, dayanışma temelli yerel ekonomi oluşturmak, kadını, yaşlıyı, genci öne çıkaran bir ekosistem oluşturmaktı. Bilge köylü tarım burada en büyük gücümüz oldu. Yerel tohumlarla ekim dikim yapıyoruz. Hayvancılığı da canlandırdık.

»Neler değişmeye başladı?

Dernek kurulmadan önce, göç nedeniyle neredeyse insansızlaşmak üzere olan Boğatepe köyünde, derneğin kurulmasıyla birlikte yeni bir dönem başladı. Köyde Türkiye’nin ilk eko müzelerinden biri olan Peynir Müzesi kuruldu ve 2’ye kadar düşen peynir çeşitliliği yeniden 16’ya kadar çıktı. Kars’ta toplam 30 çeşit peynir var. Turizm de bir geçim kaynağına dönüştü. Kültür turu için gelen gruplar köyde konaklamaya başladı. Bu sayede 500 kişinin yaşadığı köye senede yaklaşık 7 bin turist gelmeye başladı. Kadınlar sürecin içerisinde kendilerini daha fazla hissettirmeye başladı.

Derneğin 40-45 arasında kadın üyesi var, 10-15 arasında da erkek... Çok gelişme kaydettik.

Ekolojik döngüye uygun üretim süreci içerisinde kadını, bilge köylülüğü ve gençleri içine katan bir çalışma olduğu için ulusal ve uluslararası alanda dikkat çektik. Kadınlar aileden başlayarak toplumsal yaşamda eşit söz hakkına sahip olmaya başladığı için, gençler ve köylüler üretim sürecinin bir parçası oldukları için daha mutlular.

»Doğu Ekspresi bu popüleritenizde önemli bir paya sahip oldu. Yoğun talep olunca sefer sayısı bile artırıldı.

Doğrudur. Son 2 yıldır rağbet görüyoruz. 2009’dan başlayarak Şark Ekspresi ile ‘dayanışmacı turizmi’ geliştirmek istememizin bir sonucu bu. Tren olmasını önemsiyoruz. Çünkü iklimin değiştiği bir dönemde kirliliği çoğaltan özel araçlar yerine karbon salınımı düşük olan trenin bir simge olması bizim açımızdan oldukça değerlidir. Bu süreci örerken doğanın korunmasını önemsiyoruz.

dogu-ekspresi-nin-sifreleri-bilge-koylu-tarim-ve-turizm-440349-1.

»Bu işten kim kârlı çıkıyor?

Altını çizerek söylüyorum: Burada bilge köylü tarımının yanında dayanışmacı turizm kavramını yerleştirmeye çalışıyoruz. Şirketlerin değil yerel halkın, yerel inisiyatiflerin kazandığı bir anlayışı hakim kılma girişimi. Bu turizmden yerel halk ile birlikte bu işi birlikte planladığımız, koordine ettiğimiz muhtarlıklar, belediyeler ve kooperatifler pay almaktadır.

Ama ayrılan para zaten sürecin ve yeni projelerin işletilmesi için kullanılıyor.

»Yaşam bahçeleri kurmuşsunuz. Nasıl gidiyor?

Geçimlik yaşam bahçeleri kurduk. Dışardan aldığımız sebze ve meyvelerde pestisit var. Artık kendimiz ekiyoruz. O bahçeler bizim yaşamımız destekleyen bahçelere dönüştü. Karbon salınımını azaltmak açısından iyi bir gelişme. Bu bahçelerde tarım alet ve ekipmanlarını ortak kullanıyoruz.

»Göç veriyordunuz. Şimdi durum nedir?

Bilge köylü tarım ve dayanışmacı turizm ile göçü tersine çevirdik, hane sayısı 60’lardan yeniden 100’ün üzerine çıktı.

***

3 hayalimiz var

»Ürettiğimiz ürünlerin yüzde yüzünü yerinde satmak gibi hayalimiz var.

»İkincisi Doğu Anadolu’yu kapsayan Kafkasya coğrafyasında ‘yerel üret yerel tüket’ kültürüyle gastronomi noktası olmak istiyoruz. Bu konuda iyi gidiyoruz.

»Üçüncüsü göçü tersine çevirmekti. 50-60 haneye düşen köy hane sayısı şimdi 100’ü geçti. Çabamız devam ediyor.

1-078.jpg2-072.jpg3-058.jpg4-041.jpg

Facebook'la Yorumla
İlk yorum yazan siz olun
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER