Gazetekars

Gazi Unvanımız Verilmeli

Fotoğraf sanatçısı ve araştırmacı yazar Yıldırım Öztürkkan, Kars'ın "Gazi" lik unvanının neden verilmediğini sordu. Öztükkan'ın kaleminden işte o yazı :

06 Ağustos 2010 / 08:01

Gazi Unvanımız Verilmeli

ŞEHİT ve GAZİ DEDELERİMİZİN HAKLI GURURU OLAN

GAZİLİK UNVANIMIZ NEDEN VERİLMEZ?

GAZİLİK BU FEDAKAR HALKA  NEDEN ÇOK GÖRÜLÜR!?...

SANKİ KARS’A NÜKLEER SANTRAL veya FABRİKA İSTİYORUZ.

 

İşte size haklı nedenimizden kısa bir anlatım...

 

KARS HALKININ TABYALARDAKİ ROLÜ

1855 yılının Mayıs ayın da Kars şehir halkından kurulmuş, sayıları 9.000’i bulun silahlı sivil savaşa katılmıştır. [2] Kırım savaşı sırasında 16 Haziran 1855 te üçüncü defa Kars’ı kuşatan Ruslara karşı 14 yaşından yukarı çocuklar bile gönüllü alayına katılarak savaşmışlardır. Sivastopol Bozgunun’ acısını çıkarmak için, General Muravyef Kumandasındaki 54 bin kişilik ordu  29 Eylül 1855 te tan sökmeden kaleye saldırdı , Rus Ordusu  yedi buçuk saat süren büyük bir hücuma geçmişti .''Düşman kalabalık, kale muhafızları az, erzak ve cephane yetersizdi. Lakin savunanların imanı kuvvetli, cesareti üstün ve kahramanlığı emsalsizdi. Üstelik doğu illerimizin kahraman kartalları olan fedakâr Kars yiğitleri, askeri birliklerin yanında toplu halde savunmaya katılmışlardı. Kadınlar çocuklar ve ihtiyarlar bile onlarla birlikteydiler. Düşmanın canını dişine katarak yapmış olduğu bütün hücumlar, boşa gitti. Kahramanlar direniyor ve dayandıkça da düşmanı yıpratıyorlardı. Sonunda, askerlerle birlikte sivil halk, hep birden ve omuz omuza taarruza geçtiler. Düşman güçlü idi, fakat onların, çiğnetmemek uğruna savaştıkları değerleri; vatanları, namusları, dinleri, bayrakları düşman ordusundan daha üstün gelmişti.” Boğaz boğaza, pençe pençeye müthiş bir kanlı savaş başladı. Rus ordusu, içine kurt düşmüş koyun sürüsü gibi parçalanıp dağılıyor ve birlikleri şuursuz bir halde yön gözetmeden kaçıyorlardı. Hepsi sadece canlarının derdine düşmüşlerdi, can korkusu bilmeyen Türkler ise. Sonunda galip gelip düşmanı mağlup edip yurtlarını kurtardılar.” [3] Rus Ordusu ağır bir yenilgiye uğratılmıştı.

 

 29 Eylül 1855 te 54 bin kişilik Rus ordusunu 7,5 saat süren bir savaş sonunda yenmesi üzerine, Galibiyet Hünkâra mutluluk verdi Şenlikler yapıldı. Askerin taltifine dair Hatt-ı Hümayun sadr oldu nişanlar, kılıçlar ile  Kars halkına iltifat name gönderildi Bu bölgeden üç yıl vergi ve asker alınmayacağı bildirildi .Kars şehrine “Gazi” unvanı ile “Kars Nişanı” göndererek bu şanlı direnişi ödüllendirmişti. Bu müdafaada şehir halkından 6 sı kadın 9 u din hocası olmak üzere sivilden  70 şehit ile 230 yaralı verilmiştir.1000’e yakın  asker şehit 2ooo  yaralıya karşılık Yedi buçuk saat süren tabyalardaki Kanlı muharebeler sonunda Ruslar 7000 bin ölü 10 000 bin yaralı verdiler. Kazanılan bu başarıdan dolayı Kars’ta yararlılığı görülenleri devlet mükâfatlandırırken, şehrin adını da yücelttirmiştir. Müşir Vasıf paşa, Korgeneral Kerim paşa ve Williams Paşalara mücevherlerle süslü birer altın kılıç ile mecidiye madalyaları verilmiştir. İstanbul Darphanesi’nde, Altın, gümüş ve bronzdan Arka yüzünde“Kars 1272” yazısı ile Kars şehri ve Kars kalesi tasviri ön yüzde padişah tuğrası  bulunan aynı şekilde üç çeşit Kars Nişanı “ Madalyası” yaptırdı.Bunun üzerine Kars ahalisine sultan Mecid’in kutlaması ve vekiller heyetinin teşekkürleri geldi.İngiltere Kraliçesi Victoria, General Williams’a “Kars Baroneti “ Unvanı verdi 1855 Kars zaferi tafsilatını öğrenen Kanadalılar General Williams’ın memleketi olan Ottowa’nın 25 mil güneyindeki Wellington kasabasının adını değiştirerek “Kars”  koymuşlardır. Karadeniz’de İstanbul  Batum arası çalışan bir vapur’a “Kars” Adı verilmiştir  [4]. Haklı bir gururumuz olan gazi’lik unvanının bugüne dek niye verilmediğini onca çabamıza rağmen henüz anlamış değiliz.

 

1855 GAZİ ŞEHİR MADALYASI’NIN ÖN VE ARKA YÜZÜ

 

Bu madalya nın çapı 36,5 mm dir Altın olanın ağırlığı 38 gramdır Gümüş 23,72 gramdır,  bronz 21 gramdır .Bu madalyanın  yazılarını Naif efendi,Tuğrasını Mustafa efendi,Resim ve  nakışlarını Mr. Robertson yapmıştır. Kurdelesi kırmızı kenarları yeşil çizgilidir.  [5]

 

altin-madalya1.jpg

 ALTIN ve GÜMÜŞ MADALYALAR 

 

 gumus-madalya1.jpg

PADİŞAH TARAFINDAN HAZIRLATIRILAN VE BEĞENİLMEYEN  İLK MADALYA

 

Bu madalya  önce Büyük Kars madalyası adı altında Osmanlı devleti tarafından yurt dışına sipariş edilerek madalya yaptırılmış Bronz 58,7 mm 83 gram ağırlığında Önyüzünde Sultan Abdulmecid’in portresi çevresinde “Abdul Medjid-Khan Empereur des Ottomans”(Osmanlı İmparatoru Abdulmecid Han.portre altında küçük yazı ile Hart.Arka Yüzü Define çelengi içinde  alt alta ; Eupatoria,XVII Fevrier,Kars,XXIX September,İngouri,VI November, MDCCCLV    H.1272 de yapılan bu madalya yı Mösyö Hart  tarafından yapılmış  olan ve Kırım harbi dolayısıyla çıkartılan  bir dizi madalya arasında  varlığı tespit edilen bu madalyanın arşiv kaydına rastlanmadığı gibi,Meskukat-ı Şahane idaresinin H.1336 Tarihli raporunda da görülmemektedir.Bu dizi madalya ile beraber yapılarak,sanatçı tarafından Osmanlı Devletine teklif edilmiş olması  mümkün görülmektedir.Gülhane  parkı içerisindeki Tanzimat Müzesinde  bir örneği bulunmaktadır [6].

buyuk-kars-madalyasi.20100806082954.jpg

 

Murayev, Kars garnizonunun imkânlarından  da haberdardı. Zira; Türk kuvvetlerine  düşman olan Ermeni halkın bulunduğu   bir memlekette  istihbarat işi zor değildi; Eğer yerinde  sıkı bir muhasara yapılabilirse Kars ordusunun Eylülde güç duruma düşeceğini ve Kasım’a doğru vaziyetlerinin ümitsizleşeceğini hesapladı. Olaylar, hesaplarının  şayanı  hayret şekilde doğru çıktığını ispat etti [7].Kırım savaşı sırasında ,Ermeniler ,kuşatma  altındaki Kars kentinin içinden Ruslara bilgi getirdiler. [8]Zira, 29 Eylül 1855 yılında ağır yenilgiye uğrayan Murayef, bu durumu bildiğinden muhasarayı kaldırmamıştır.Ermeniler eskiden Üçler mahallesi dediğimiz yerde çukur mahallede oturmakta imişler.Bu muhasara zamanında kendilerini büsbütün düşman hizmetine vakfetmişlerdir. [9]

 

Daha sonra Ermenilerin casuslukları fark edilmişse de 3 Eylül 1855 te şehri terk etmek emrini almışlardır. [10]

 

Yıllarca  millet-i Sadıka dediğimiz Ermeniler, bugün içine düştükleri durumu kendilerinin  hazırlayıcısı olduklarını unutmamaları  gerekir.

 

Kaynaklar :

 [1] 1855 Kars zaferi sayfa 79

 [2] - W.E.D  Allen.-Paul  Muratoff Kafkas sınırındaki  harplerin Tarihi sayfa 80.

 [3]  Tarihten Sohbetler Mithat Sertoğlu,Türk Tarih Kurumu Yayınları; Ankara, 1994,

 [4] -  Kanada Kars’ına Armağan Erzurum 1972

 [5] Yıldırım Öztürkkan’ın Basılmamış Kars’ın Manevi coğrafyası kitabından

 [6] Yıldırım Öztürkkan’ın basılmamış Tabyalar kitabı

 [7] W. E. D Allen – Paul Pavlovich Muratoff,  1828 - 1921 Türk - Kafkas Sınırındaki Harplerin Tarihi      Ankara , 1966 , xvııı+525 s. , Türkçe Syf.82

 [8] Ölüm ve Sürgün Justin Mc Carthy 1998 İnkilap Kitabevi çeviren Bilge Umar Anka basım  İstanbul syf 26

 [9] 1855 Kars zaferi syf.117

 [10]  1855 Kars Zaferi syf 133 

Facebook'la Yorumla
Yorum Yap
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

BENZER HABERLER